Ümraniye'de konuşan Ekrem İmamoğlu, "23 Haziran'da millet karar verecek, millet karar verdikten sonra onun karşısında duracak kişi henüz doğmadı, yok öyle birisi. İşine baksın. Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir" dedi.
Ekrem İmamoğlu sabah Bahçelievler'de başlatıp, Şişli, Üsküdar ve Sancaktepe'de sürdürdüğü seçim çalışmalarını akşam saatlerinde Ümraniye'ye taşıdı.
Konuşmasına, ''23 Haziran'da ne kazanacak söyleyeyim size? İnadına sevgi kazanacak, kötü dil kaybedecek. Bu yüreğiniz, bu millet için dualarınız, bu şehir için güzel dilekleriniz kazanacak'' sözleriyle başlayan İmamoğlu'nun açıklamalarından satır başları şu şekilde:
'BİR AVUÇ MIZIKÇILAR!'
"Biliyorsunuz, hafta sonu bir açık oturum yaptık'' diyen İmamoğlu, ''6 aydır yalvarıyorum, 'Gelin konuşalım' diyorum. Neyse. Kabul ettiler. 'O olsun' dediler; olsun. 'E bu olsun' dediler; o da olsun. Şimdi neymiş efendim? Canlı yayından önce görüşmüşüz, görüşmemişiz. (Yuh sesleri) Yuhalamayın, gülün. Komikler, komikler, gülün. Size gülmek yakışıyor.
Rakibimiz demedi mi: 'Vız gelir, tırıs gider'. E ne oldu? Ne oldu biliyor musunuz? Maçı kaybetti. Çocuklar gibi mızıkçılık yapıyor.
Tarihin gördüğü en mızıkçı davranış. Ben bunlara ve bu şekilde davrananlara bir tarif daha yaptım: 'Bir avuç mızıkçılar'. Neymiş? İşin içinde gizli görüşmeler, gizli planlar yapmışız. Ayıptır. Şidi de 6 ay 'Otelde görüştüler' diye konuşurlar. Üzülüyorum ben bunlara. Kendi akıllarıyla alay ediyorlar. Ben, bunların inanın aklına bile gülüyorum. Her yerde dua ediyorum: Allah bunlara akıl versin."
SEÇİM BİTECEK; 'SEÇİMDEN ÖNCE OLUR' DİYECEKLER!'
"Onlar ne söylerse söylesin, bu kardeşiniz onlarla hiç muhatap olmayacak. 3-4 günde bile, aklınıza hayalinize gelmeyen iftiralar atacaklar.
Her şeyi söyleyecekler. Seçim bitecek, ondan sonra da diyecekler ki, 'E seçimden önce olur!' Bana ters, ben yapmam. Yarın utanacağım hiçbir sözü söylemem. Bu arkadaşların aklı böyle. Bu tehditlere, kötü sözlere aldırış etmeyin. Kötü söz sahibine aittir. Yollayın gitsin.
Pazar günü, millet karar verecek. Milet karar verdikten sonra onun karşısında duracak kişi, henüz doğmadı. Yok böyle birisi. Millet iradesinin karşısında hiç kimse duramaz. Bizim inancımız tek: Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir. Siz, milletçe bir de bu arkadaşlara demokrasi dersi vereceksiniz."
'HER SANİYE ÖZÜR DİLEMELİSİNİZ!'
"İktidar kanadından kendisine gelen ''özür baskısına'' da değinen İmamoğlu, ''Ağızlarından bir de hiç düşürmüyorlar. Efendim, İmamoğlu özür dileyecekmiş. Hatırlatalım mı bu arkadaşlara bazı şeyleri? Özür dilemeleri gereken milyonlarca insan olduğunu hatırlatalım mı? Millet İttifakı'na, yani bana, bu arkadaşlar, 'zillet' dedi mi? Türkiye'nin bir siyasi partisi olan HDP'li vatandaşlarımız bize oy verecek diye onlara 'terörist' dediler mi? Saadet Partili vatandaşlarımıza, onlara oy vermiyorlar diye 'hain' dediler mi?
Milyonlarca insan. Bence, her gece her gündüz her dakika, her saniye özür dileyin. Biz, ahlaklı dili getirmekten vazgeçmeyeceğiz. Milletine hep güzel cümleler kuran, umut veren tavırdan vazgeçmeyeceğiz. Neymiş? Azgın azınlık. Lafa bak. Sizler, hakkını arayan milyonlarca insansınız. Sizler haklı çoğunluksunuz. Onlar, bir avuç insan."
'Reyting düşsün, milletin huzuru büyüsün'
"Her ailenin bir ferdi olmak istiyorum. Kime oy verirsen ver, nasıl yaşarsan yaşa, inançlara saygılı, birbirine selam veren, komşusunun kapısını rahatça çalan… Değerli hemşehrilerim, sizin aranıza nifak sokan, hangi illetse, evinizin içine sokmayın. Kapatın televizyonları. Zaten ben bir daha çıkmayacağım. Meydan meydan gezeceğim. Görmek isterseniz, bizim kanallarımız var, oradan izleyin. Her gün bir çuval iftira, yalan, dolan. Evde TV'yi kapatın, çoluğunuzu, çocuğunuzu, annenizi, babanızı dinleyin. Reyting düşsün, milletin huzuru büyüsün."
'Kısa zamanda büyük işler yapacağız'
İmamoğlu, sözlerini şöyle noktaladı: ''Efendim, 82 bin belediye çalışanına İmamoğlu kötü davranacakmış. Alın teri döken herkese saygı duyarım. Yeri başımın üstü. Yeter ki bu millet için çalışsın. Ama 2 şey yapacağım. Belediyenin şirketlerinde çalışanlara zoraki ilçe ilçe çalışma yaptırıyorlarmış. Onlara gidin millet için çalışın diyeceğim. Kimse belediyeye patron seçmiyor.
Bizim gibi hizmetkar lazım. Zorla mitinge gitmek yok diyeceğim. Allah bu devleti ve memleketi kibirden korusun. Ben, sizi kucaklayan bir belediye başkanı olacağım. Seferberlikler yapacağız. Çok çalışacağız, kısa zamanda büyük işler yapacağız. Size bir müjde veriyorum. 24 Haziran'da hepinizi Saraçhane'ye bekliyorum. Pazartesi İstanbul'a adalet, özgürlük, barış, güzellik geliyor. Millet sevgisi geliyor, bayrak sevgisi büyüyor."