Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Başkanı Cemil Çiçek, Mecliste basın toplantısı düzenledi.
Cumhuriyet Savcısı Mehmet Selim Kiraz'ın İstanbul'daki Çağlayan Adalet Sarayı'nda teröristler tarafından şehit edilmesini kınadı. "Olay sıradan bir olay değil." diyen Çiçek, Türkiye'nin 30 seneyi aşkın bir zamandır terörün her türlüsünden acı çektiğini ifade etti.
Türkiye'nin terör nedeniyle büyük ızdıraplar duyduğunu, büyük imkanlarını kaybettiğini, 40 bin insanı kaybettiğini anlatan Çiçek, "Bu kadar acı çeken başka ülkede yoktur. Şehidimizin ailesine, yargı camiasına ve bütün milletimize başsağlığı diliyorum. İnşallah bu yaşadığımız son acı olsun. Bunu temenni ediyorum. Türkiye terörün hedefinde olan bir ülke. Dış güçlerin baş vurdukları yöntemdir. Terör olayları ve yöntemleriyle milletin birliğini, dirliğini bozmak, gelişmesini engellemek, zayıf bir ülke olmamız için buldukları en büyük şey terör hadiseleridir. Terör bir insanlık suçtur. İnsanlığa karşı işlenmiş bir suçtur. Uluslararası boyutları olan suçlardır." diye konuştu.
"TÜM TERÖR ÖRGÜTLERİNİN DIŞ BAĞLANTILARI VARDIR"
İstanbul'daki terör saldırısını, 'Kendi insanına, vatanına kurşun sıkan iki tane sapkın insanın' olayı olarak görülmemesini isteyen Çiçek, şöyle devam etti: "Hiçbir terör örgütü dış destek olmadan iki haftadan fazla yaşayamaz. Tüm terör örgütlerinin dış bağlantıları vardır. Hangi ülkelerden geldikleri ve kamplarının hangi ülkelerde olduğu bellidir. Ancak yeterli işbirliğinin olmadığı bir olayı konuşuyoruz. Büyük bir dış destek ve himaye gördükleri için kökü kazınamıyor. Bunları başkalarını suçlamak için söylemiyorum. Türkiye Cumhuriyeti Devleti bir örgütle değil arkasındaki güçlerle de mücadele ediyor."
"ASRIN VEBASI, BELASINA KARŞI ULUSLARARASI İŞBİRLİĞİ ŞART"
"Terörün dini, imanı, ahlakı da yok." diyen Çiçek, "Terör terördür. Bunun önüne de arkasına da meşrulaştırmak için cümle koymaya da gerek yoktur. Ortak tavır gösterilmedikçe bunun üstesinden gelinemez. Asrın vebası, belasına karşı uluslararası işbirliği olmadıkça hiçbir ülkenin koruması olmaz. Bu üzücü olay sebebiyle birkez daha işbirliği çağrısında bulunuyoruz. Ya teröristler yargılanmalı, yada ilgili ülkeye teslim edilmelidir. Terör örgütleri arasında derecelendirme yapılıyor. Bu çok büyük yanlıştır. Yardımcı oluyor diye meşrulaştırma çabaları vardır. Terör örgütleri arasında ayrım yapılıyor. Terör örgütü Fransa'da eylem yapınca hepimiz ayağa kalkıyoruz ancak Boko Haram'da yapılınca aynısını yapamıyoruz, aynı safta göremiyoruz. Bunların hepsi doğru şeyler değil, yanlış şeylerdir." şeklinde konuştu.
"HUKUK KURALLARINI DAHA İYİ ÇALIŞTIRMALIYIZ"
"Dostlarımızdan yeteri kadar ilgi, destek görmedik. Gördüğümüz en büyük destek, üzücü olaylardan sonra hemen gelen taziye mesajlarıdır." diyen Çiçek, taziye mesajında acele edenlerin teröristlerin iadesi konusunda acele etmediklerini vurguladı.
"30 yıldan beri 40 şehit veren bir ülke olarak bunları hafızamızda taze tutmalıyız. Aksi halde yeteri kadar ders almamışız demektir." diyen Çiçek, şimdiye kadar terör örgütlerinin birliğimize, dirliğimize yönelik tuzaklarına düşülmediğinin altını çizdi.
Terörle mücadelenin birinci yolunun bu oyunlara alet olmamak, bu tuzaklara düşmemek, birliğimizi, kardeşliğimizi tesis etmek olduğunu anlatan Çiçek, şöyle devam etti: "Son olayın yargıya yönelik olması ayrıca düşündürücüdür. Bu olay sıradan bir olay değildir. Acılarımızı içimize gömerek, kardeşliğimizi muhafaza ederek, teröre karşı ortak tavrımızı sürdürmeliyiz. Bu coğrafya teröre açık bir coğrafya. Hukukun içinde kalarak, hukuku egemen kılarak, hukuk devletinin kuralları içinde bu sorunların üstesinden gelmektir. Hukuk kurallarını daha iyi çalıştırarak bu meselelerin üstünden gelmektir."
Güvenlik ve istihbarat zafiyetinin olup olmadığına ilişkin bir soruya Çiçek, "Yazdıklarımıza, söylediklerimize dikkat etmemiz gerekiyor. Ateş düştüğü yeri yakıyor." dedi. Bir savcının kafasına silah dayalı fotoğrafın yayınlanmasını eleştiren Çiçek, "Hazırlık soruşturması başlamıştır. İşi yargıya bırakmaktır. Güvenlik birimleri, yargı kendisi bu olayın her yönüyle araştırmasını yapacak. Çıkarması gereken dersler varsa çıkaracaktır. güvenlik eksikliği varsa bunu dikkate alacaktır." ifadelerini kullandı.
"GÜVENLİK ZAAFI DEĞİL ZİHNİYET ZAAFIMIZ VAR"
Türkiye'nin en büyük sıkıntısının çıkarılan yasaların uygulanmaması olduğunu dile getiren Çiçek, "İster adliyede ister Mecliste buraya giren herkes aranacaktır. Ama yeterince arayamıyoruz. Herkesin sıfatı öne çıkıyor. Kim olursak olalım; Meclis Başkanı, milletvekili, bakan, hakim, avukattır, hepimiz uymamız gerekiyor. X-ray cihazından geçmek gerekiyorsa hepimiz geçelim. Niye ayrı kapıdan girelim ki. Kuralları grur kibir meselesi yapmaya gerek yoktur. Neden Meclis Başkanı x-ray cihazından geçmeyi grur kibir meselesi yapalım. Bu alışkanlıklarımızdan, keyfiliğimizden vazgeçelim. Vallahi güvenlik zaafı değil, zihniyet zaafımız var. Kimsenin sıfatı, kuralları uygulamamanın gerekçesi olmamalıdır." diye konuştu.
Bir başka soru üzerine Çiçek, "Yargı çok önemli. Önemli davalar var. Bu örgütün de davaları var. Terörün hedeflerinden biri yıldırmaktır, caydırmaktır. Yargı bu örgütleri ortaya çıkaracak, soruşturma yapacak, ceza verecek tek kurumdur. Yargı bu anlamda önemli." ifadelerini kullandı. "Polisimizin elinde önemli dökümanlar olduğunu düşünüyorum." diyen Çiçek, "Teknik hata var mı yok mu ben birşey yapamam." dedi.