CHP Bursa Milletvekili Aykan Erdemir, ‘Demokrasiye ve Medyaya Darbe’ operasyonunu, ‘Ayakkabı kutularını ve makarayı örtmeye yönelik bir çaba’ olarak gördüğünü söyledi.
Erdemir, bunun nafile çaba olduğunu herkesin göreceğini kaydetti.
Cihan Haber Ajansı(Cihan) muhabirine açıklamalarda bulunan Aykan Erdemir, dün gerçekleştirilen operasyonun, ‘Türkiye’deki otoriterleşme eğiliminin son kanıtı’ olduğunu ifade etti. Erdemir, şöyle konuştu: “Tehdit altında olan yalnızca basın özgürlüğü değildir. Aynı zamanda düşünce ve ifade özgürlüğüdür. Bu baskıcı rejimin ne ilk ne de son antidemokratik uygulamasıdır. Bu noktada toplumun her kesiminin Türkiye’de demokrasini, basın özgürlüğünü, ifade özgürlüğünü savunmaya davet ediyorum. Ne zaman ki toplum olarak bu baskısı rejime birlikte dur deriz, o zaman Türkiye yeniden çoğulcu ve özgürlükçü demokrasiye kavuşabilir.”
“BASKICI UYGULAMALAR, AB SÜRECİNİ OLUMSUZ ETKİLER”
Bu baskıcı uygulamaların, Türkiye’nin Avrupa Birliği sürecini etkilemesi ihtimaline dikkat çeken Erdemir, şöyle devam etti: “Çünkü basın üzerindeki baskılar, Kopenhag kriterlerinin açık bir ihlalidir. Biliyoruz ki Kopenhag kriterleri de AB süreci müzakerelerinin yürümesi için bir ön şarttır. Bugün hükümet, 17 Aralık rüşvet, yolsuzluk ve hırsızlık skandalının üstünü örtmeye çalışırken, Türkiye’nin hem demokratikleşme hem de AB üyelik süreçlerini tehlikeye atmaktadır. Şahsi çıkarlar için bir ülkenin ve bir toplumun geleceğinin tehlikeye atılması gerçekten büyük bir umursamazlıktır. Ne siyasetçilikle, ne devlet adamlığı ile bağdaşır.”
AK Partili siyasetçilere çağrıda bulunan Erdemir, “Kendileri bu otoriter uygulamaların, bu yolsuzluğun ve bu günahların ortağı olmasınlar. Bu baskıcı gidişata dur desinler. Çünkü hiçbir iktidar sonsuza kadar muktedir olamaz. Fakat bugün gösterilecek bir dik duruş, ilkeli duruş, AKP’li siyasetçiler içinde önümüzdeki süreçte bir gurur vesilesi olacaktır. Onlar da çocuklarına, torunlarına, ‘ben bu yanlışın parçası olmadım, ben bu günahlara ortak olmadım diyebileceklerdir.” ifadelerini kullandı.
“AYAKKABI KUTULARINI VE MAKARAYI ÖRTMEYE YÖNELİK BİR ÇABA”
Erdemir, operasyonların 17 Aralık Rüşvet ve Yolsuzluk Operasyonu’nun yıldönümüne denk getirilmesi konusunda şunları kaydetti: “Medyaya yönelik saldırıların 14 Aralık’ta olması tesadüf değildir. Son derece manidardır. 17 Aralık rüşvet, yolsuzlu ve hırsızlık skandalının üstünü örtmeye yönelik bir çabadır. Daha da önemlisi, ayakkabı kutularını ve makarayı örtmeye yönelik bir çabadır. Ama bunun bir nafile çaba olduğunu herkes görecek. Çünkü mızrak çuvala sığmamaktadır. Türkiye bir bütün olarak 17 Aralık’ta yaşanan skandala tanık oldu. Minareyi çalanlar kılıfını hazırladıklarını düşünseler de tarih onlara yanlış düşündüklerini çok kısa bir zaman da kanıtlayacak.”