CHP Grup Başkanvekili Akif Hamzaçebi, TBMM’de dün yapılan oylama sonuçlarının 276 oyu bulamaması nedeniyle Meclis Soruşturma Komisyonu raporunun reddedilmediğini söyledi.
4 eski bakandan Egemen Bağış ile ilgili yapılan oylamanın usulsüz olduğunu iddia eden Hamzaçebi, “Sonuçları itibariyle Sayın Egemen Bağış’ın Yüce Divan'a sevk edilmemesi yönünde bir karar Meclis'ten çıkmış değildir. Anayasanın 96. maddesi gayet açıktır. TBMM Genel Kurulu'nda yapılacak oylamalarda karar oylamaya katılanların salt çoğunluğu ile alınır. Sayın Bağış için yapılan oylamaya 517 vekil katıldı. Yüce Divan sevk edilmeme yönünde kullanılan oy sayısı 255’tir. Anayasanın 96’ıncı maddesine Yüce Divan'a sevk edilmemesi yönünde bir karar alınabilmesi için 517 vekilin en az 259’unun red oyu kullanması gerekir. Kullanılan oy red yönünde 255’dir. Anayasının 96. maddesinde öngörülen salt çoğunluktan 4 adet eksik vardır. Egemen Bağış ile ilgili olarak dün gece Yüce Divan'a sevk edilmeme yönünde bir karar alınmış değildir, usulsüz bir oylama yapılmıştır. Usulsüz bir şekilde kamuoyu kandırılmaya çalışılmıştır.” diye konuştu.
CHP Grup Başkanvekili Akif Hamzaçebi, TBMM’de basın toplantısı düzenledi.
Dün gece Parlamento'nun kötü bir sınav verdiğini belirten Hamzaçebi, “Yolsuzluk iddialarının Yüce Divan'da yapılacak bir yargılama ile aydınlatılması yerine üzerinin örtülmesi tercih edilmiştir. TBMM AKP’nin çoğunluk oylarıyla 4 eski bakanla ilgili yolsuzluk iddialarının Yüce Divan yolunu kapamıştır. Yapılan tam anlamıyla bir aklama değil saklama operasyonudur. TBMM dünkü oturumdaki oylama sonucu ile Erdoğan- Davutoğlu ikilisinin istediği yeni Türkiye’nin tanımının AKP’nin çoğunluk oylarıyla net bir şekilde ortaya koydu. Bu ikilinin istediği yeni Türkiye, yolsuzlukla lekelenmiş kirli ellerin yönettiği, uluslararası alanda itibarı kalmamış bir Türkiye’dir.” şeklinde konuştu.
AKP’yi yönetenlerin Allah korkusunun değil adalet korkusunun olduğunun ortaya çıktığını anlatan Hamzaçebi, “13 yıl önce adalet devleti kuracağız diye yola çıkanlar, 13 yıl sonunda adaletin değil, yolsuzluğunu yönetimini kurmuşlardır. 13 yıl önce 3Y ile yolsuzluk, yoksulluk ve yasakları iddiasıyla yola çıkanlar bugün gırtlağına kadar yolsuzluğun içine gömülmüşlerdir. Dün gece demokrasi açısından kötü bir sınav verilmiştir. Bu sınav AKP’nin çoğunluk oylarıyla ortaya çıkmıştır.” dedi.
Dün yapılan oylamanın bir yönüyle de demokrasi açısından umut verici olarak nitelendirilebileceğini vurgulayan Hamzaçebi, “AKP’nin çoğunluk oylarına katılmayan parti hiyerarşinin aldığı kararlara uymayan bir grup AKP’li vekil olduğu bu sayının 50 üzerinde olduğu ortaya çıkmıştır. Bu demokrasimiz açısından umut vericidir. Dün gece AKP grubu bir yandan çoğunluk oylarıyla yolsuzluğa geçit verirken, öte taraftan mevcut oy toplamını dikkate alıp değerlendirdiğimizde, kendi hükümetine 50 civarında milletvekili ile güvenoyu vermemiştir. AKP hükümeti dün gece yolsuzluk konusunda TBMM’de kendi grubundan güven oyu alamamıştır. Bu açıkça ortaya çıkmıştır.” diye konuştu.
Dün yapılan oylama sonuçlarının 276 oyu bulamaması nedeniyle Meclis Soruşturma Komisyonu raporunun reddedilmediğini ifade eden Hamzaçebi şunları söyledi: “Ayrıca 4 eski bakandan Egemen Bağış ile ilgili yapılan oylama usulsüzdür. Sonuçları itibariyle sayın Egemen Bağış’ın yüce divana sevk edilmesi yönünde bir karar meclisten çıkmış değildir. Anayasanın 96. maddesi gayet açıktır. TBMM genel kurulunda yapılacak oylamalarda karar oylamaya katılanların salt çoğunluğu ile alınır. Sayın Bağış için yapılan oylamaya 517 vekil katıldı. yüce divan sevkedilmeme yönünde kullanılan oy sayısı 255’tir. Anayasanın 96’ıncı maddesine yüce divana sevk edilmemesi yönünde bir karar alınabilmesi için 517 vekilin en az 259’unun red oyu kullanması gerekirdir. Kullanılan oy red yönünde 255’dir. Anayasının 96. maddesinde öngörülen salt çoğunluktan 4 adet eksik vardır.Egemen Bağış ile ilgili olarak dün gece yüce divana sevk edilmeme yönünde bir karar alınmış değildir usulsüz bir oylama yapılmıştır. Usulsüz bir şekilde kamuoyu kandırılmaya çalışılmıştır.”
Basın mensuplarının, “Oylamanın usulsüz olduğunu dile getirdiniz bir itirazınız olacak mı” sorusuna Hamzaçebi şu cevabı verdi: “Durumu tespit ettim. Elbette anayasa aykırı bir oylama vardır. Bunda ısrar edip etmemek kendilerinin kararıdır. Yapılması gereken oylamanın yenilenmesidir. Bunun benzerlerini geçmiş tarihte yaşadık. Oylamaya katılanların salt çoğunluğunun olmadığı kararlar geçerli sayılmamıştır.” cevabını verdi.