HDP Mardin Milletvekili Erol Dora, kaynaklarının kullanımında söz sahibi olamayan bir toplumun, diğer karar süreçlerinde de etkin olmasının beklenemeyeceğini söyledi.
Türkiye'nin, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nde sözleşmeyi en fazla ihlal eden devlet konumunda olduğunu dile getiren Dora, en fazla kendisi aleyhine karar çıkan devlet durumunda ve en fazla bekleyen davası bulunan devlet konumunda olduğuna dikkat çekti.
"Kanunlar açık, belirli, öngörülebilir olmalıdır. 'Güvenlik' yasasındaki makul şüphe öngörülebilir de değildir, açık da değildir." diyen Dora, Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından dün onaylanan yargı paketini eleştirdi. Dora, "Nazi Almanyası'nda da yapılan her şey büyük oranda kanunidir. Kanuni olmayan neredeyse hiçbir şey yoktur. Nazi Almanyası'nda cezaevinde bulunan Yahudiler ceza sürelerini bitirmeden gaz odasına gönderilmemişlerdir. Nazi Almanyası’nda her şey kanunidir ama hiçbir şey hukuki değildir. Hukuk devletindeki hiçbir şey yoktur. Önleyici gözaltı, yurttaşların idari bir birim olan polis tarafından suçlu kabul edilebilmesini sağlayan hukuksuzluk örneğidir. Polis ve yargı gücü kamu düzenini değil iktidarı korumanın, hükümetin iktidarda kalmasının bir aracı halindedir. O nedenledir ki, Türkiye’nin polis gücü bugün Avrupa'daki en geniş polis gücü haline getirilmiştir. O nedenledir ki insan haklarını ihlal eden polisler cezalandırılmamaktadır." diye konuştu.
34 kişinin hayatını kaybettiği Uludere katliamının faillerinin kamu görevlileri olduğunu dile getiren Dora, "Ancak devlet bu kamu görevlileriyle ilgili etkili bir soruşturma yapmamıştır. Görevden almamıştır, adeta ödüllendirmiştir. Gezi direnişinde katledilen yurttaşlarımızın failleri olan kamu görevlilerine etkin bir soruşturma ve yargılama yürütülmemiştir. 6-8 Ekim Kobani protestolarında yaşamını yitiren insanlarımızın failleriyle ilgili etkin hiçbir işlem yapılmamıştır." ifadelerini kullandı.
HDP Van Milletvekili Özdal Üçer ise önemli olanın sadece bütçenin tahsisi değil, harcanmasının denetlenebilirliği olduğunu belirterek yolsuzluk konusunda bütün kurumların denetimden geçmesi gerektiğini vurguladı. "İşleyişin sistematik yapısıyla ilgili bir sorun var, hakim ve savcılar atamayla iktidara bağlı." diyen Üçer, "Bir hukuçu kendisini iktidara karşı sorumlu hissederse o zaman orada adalet sağlanamaz. Hukuk sadece yasalar değil adalettir, hak paylaşımıdır." şeklinde konuştu. Üçer, genel kurulda AK Parti sıralarının boş olmasını da eleştirdi.