CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, "Yeni Zelanda'da insanlığa karşı büyük bir terör suçu işlendi. İslamofobinin, nefret dilinin büyütülmesi karşısında çaresizliği kabul etmiyor, batılı ülkeleri ödevlerini yapmaya, çağırıyoruz." dedi.
2 camide katliam: Şehit olanların sayısı 49'a yükseldi, en az 20 yaralı var!
Spor dünyası Yeni Zelanda'daki katliamı kınadı
Avrupa Birliği: İbadethanelere yapılan saldırılar hepimize yapılmış sayılır
Yeni Zelandalı yıldız ragbi oyuncusu: Duygularımı dile getirecek kelimeler bulamıyorum
NATO Genel Sekreteri: Korkunç terör saldırılarını şiddetle kınıyorum
Bakan Çavuşoğlu: Yeni Zelanda'da iki Türk vatandaşı yaralandı
Kılıçdaroğlu, Yeni Zelanda'da iki camiye düzenlenen terör saldırısına ilişkin sosyal paylaşım sitesi Twitter hesabından açıklama yaptı.
Kılıçdaroğlu, şu paylaşımda bulundu:
"İnsanlığa karşı büyük bir terör suçu işlendi Yeni Zelanda'da. Camide namaz kılanlara teröristler ateş açtı. Hayatını kaybedenlere Allah'tan rahmet, yaralılara şifa diliyorum.
İslamofobi'nin, nefret dilinin büyütülmesi karşısında çaresizliği kabul etmiyoruz. Bu konuda batılı ülkeleri ödevlerini yapmaya, İslam ülkelerini kendi aralarındaki çatışmaları sonlandırıp barış içinde yaşamaya çağırıyoruz."
"Bütün dünya yeniden oturup düşünmeli"
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Yalova'da Raif Dinçkök Kültür Merkezi'nde iş dünyası ile sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri ve muhtarlarla bir araya geldi.
Programda saldırıya ilişkin değerlendirmelerde bulunan Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu:
"Acı bir olay. Bizi derinden yaralayan bir olay. Bunu yapanları lanetliyoruz. Sadece Müslümanların lanetlemesi gerekmiyor. İnsan sevgisi olan, inancı olan herkesin böyle bir olayı lanetlemesi lazım. Sonuçta insanların inançlarına, kimliklerine, yaşam tarzlarına hepimizin saygı duyması gerekir. Batılı dostlarımıza seslenmek isteriz. Müslümanlık üzerinden, inanç üzerinden siyaset yapmanın ne kadar tehlikeli sonuçlar doğuracağını Yeni Zelanda örneği gösteriyor. İnsanoğlu, inanç üzerinden siyasetin ağır bedellerini ödemiştir. Tarihte 100 Yıl Savaşları denilen ve siyaset tarihinde okutulan bir bölüm var. Sadece Hristiyan dünyası, farklı mezhepler nedeniyle 100 yıl savaşmıştır. 100 yıl insanlar birbirlerini öldürmüşler. Sonunda biz neden birbirimizi öldürüyoruz? Herkesin inancı kendisine ait. Siyaset kurumu inanç dünyasına müdahale etmemeye, dini siyasete alet etmemeye özen gösterdi. Bunu yasalarla da koydu çünkü inanç üzerinden siyasetin, kimlik üzerinden siyasetin ağır bedellere yol açtığını insanoğlu gördü."
Kılıçdaroğlu, İkinci Dünya Savaşı'na Hitler'in ırkçı bir söylemle başlaması ve dünyayı kana bulamasının da kimlik üzerinden siyasetin nasıl felaketler doğuracağını gösterdiğini vurguladı.
Bundan ders almayan, dünya tarihini iyi okumayan siyasetçiler olduğunu dile getiren Kılıçdaroğlu, "İnsanlar ibadetlerini yapıyorlar, kimseye kin besledikleri yok. Yüreklerinde sevgi var, hoşgörü var. Neden bu insanlar öldürüldü? Hangi gerekçeyle öldürüldü? Bir toplumun genlerine kin tohumları ekerseniz sonuç felaket olur. En büyük acıları çeken aslında Anadolu coğrafyasıdır. O nedenle Yunus Emre kin tutmamayı hepimize söylemiştir." ifadelerini kullandı.
Kin tutarak sorunların çözülmeyeceğini anlatan Kılıçdaroğlu, kin ve intikam duygusuyla siyaset yapılamayacağını belirtti.
Siyaseti bir hizmet yarışı olarak nitelendiren Kılıçdaroğlu, "Herkes oturur, bir topluma, bir kente nasıl hizmet yapacağını anlatır. Vatandaşlar da bakarlar, 'En iyi hizmeti o veriyorsa gideceğim oyumu ona vereceğim.' diyecektir ama düşmanlaştırarak, kin ve nefret tohumları ekerek, insanları kutuplaştırarak, adeta birbirine düşman ederek siyaset yaparsanız bunun herkese zararı olur." değerlendirmesini yaptı.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, kişi ile Allah arasına kimsenin giremeyeceğini anlatarak şu değerlendirmeyi yaptı:
"Kimin daha fazla Müslüman, kimin daha az Müslüman olduğunu belirlemeye hangi siyasetçinin yetkisi vardır? Bütün dünya yeniden oturup düşünmeli. Tabii dönüp İslam coğrafyasına da bakmamız gerekiyor. İslamiyet üzerinden insanların birbirlerini nasıl katlettiklerini görüyoruz. IŞİD dediğimiz terör örgüt, El Kaide dediğimizi terör örgütü kendi Müslümanlık anlayışlarını zorla dayatmaya çalışıyorlar. Eğer onlar dediklerini yapmazsanız katliniz vacip oluyor. Size bu yetkiyi kim verdi? Hangi inanç, hangi kimlik verdi ve İslam dünyasında yaşanan dram, İslam dünyasından kaynaklanan terör bütün dünyada farklı yorumlara yol açtı? İslam dünyasının da oturup düşünmesi gerekiyor, 'Neden benim ülkemde terör var?' diye. Düşünebiliyor musunuz, bir taraf saldırıyor 'Allah Allah' diye öldürmeye. Öbür taraf da saldırıyor 'Allah Allah' diye karşı tarafı öldürmeye. Nasıl oluyor bu? Silahlar kimden? Silahlar kendilerini uygar diye tanımladıkları devletlerden. Silahlar oradan, birbirlerini öldürme de buradan. Bu tuzağa artık İslam dünyasının düşmemesi lazım, uyanması lazım."
AA