Hallaçoğlu, "Bize bilgi verilmiyor. Bu tarihi bir sorumluluktur. Bilgi sahibi olmadan ‘Buna destek veriyoruz’ dersek bunun sorumluluğunu taşıyamayız." dedi.

Çözüm sürecine sivil toplum desteği sağlamak için kurulan 'Barışa Bak' Platformu, Meclis'te MHP Grup Başkanvekili Yusuf Halaçoğlu ile görüştü. Halaçoğlu, ziyaret sırasında yaptığı konuşmada, Çözüm Süreci’ne ilişkin değerlendirmede bulundu. Çözümün kavga olarak mı, fikri alanda yapılacak mücadele ile mi olacağı sorusunu konuklarına yönelten Halaçoğlu, “Hükümet, şu sıralarda çözüm üretmeye çalışıyor. Ama çözüm için karşıdaki insanların da rıza göstermesi lazım. İnsanların istedikleri nedir? Bunların herhangi bir ideolojiye dayanmaksızın değerlendirme yaptığınız takdirde karşınızdaki insanların ancak gerçek niyetlerini tespit edebilirsiniz. Ben elimde silahla devam edeceğim, bu işi bu şekilde çözümlemem mümkün değil. ‘Benim elimde silah devam edeceğim.’ diye devam ederse birileri o zaman birileri çözüm isteyen insanların da başarıya ulaşmaları mümkün olmaz. Dolayısıyla problemleri burada iyi takip etmemiz gerekiyor. Bana göre Türkiye’de, bazı çözümlenmesi gereken konular var. Bir defa insan hakları meselesi var. İnsan haklarında ne kadar başarılıyız. Demokrasi konusunda ne kadar başarılıyız? Demokrasinin yeterli olması için ülke toplumunun demokrasi kültürüne sahip olmanız gerekiyor. Irak, Suriye, Libya’da sözde bu adla çıkıyor ABD ve diğer ülkeler. Ama bir türlü yerleştiremiyorlar. Çünkü demokrasiyi yerleştirilmesi için halkın o kültüre sahip olması gerekiyor. Türkiye’de bir takım yanlışlar var. Ekonomik alanda eşitsiz gelir dağılımlarının var olması, toplum içerisinde ekonomini dışında siyasi temsil meselesi. Siyasi alanda yeni bir çalışma yapmak gerekiyor. Milletvekili kanunundaki değişiklikler karşımıza çıkan konular. Bunları çözümlemeden siz barış getireceğiz, deseniz de barış gelmez. Adil bir hukuk sistemine sahip olmanız gerekiyor.” değerlendirmesini yaptı. 

"MUĞLAK KELİMELERLE TERÖRLE MÜCADELE EDİLMEZ"

Hükümet tarafından ‘Çözüm Süreci’ adı altında yapılan görüşmelerin niteliğinden sadece kendilerinin değil, hükümet milletvekillerinin dahi haberdar olmadığına dikkat çeken Halaçoğlu, şunları kaydetti: “Hatta bakanların haberi yok. Sürdürülen sürecin nasıl bir şey olduğu konusunda bilgisi olmayan bir muhalefetin bu konuya destek olmasını bekleyemezsiniz. Biz sürekli olarak dile getirdiğimiz ve hükümeti uyardığımız konu bu. Kapalı kapılar arkasında ne yapıyorsunuz? Siz, siyaseti organlarla da paylaşmıyorsunuz. Bir takım görüşmeler yapılıyor ve bu görüşmelerin içeriği, niteliği ve sonuçlarının ne olacağı konusunda bilgimiz yok. Haliyle bir takım demeçler sonucunda ortaya çıkan sonuçlar hepimizi endişeye sevk ediyor ‘Ülke nereye gidiyor?’ diye. Hükümet bile büyük bir sarsıntı geçirdi, 6-7 Ekim olaylarında 49 vatandaş hayatını kaybetti. Hiç kimse, bu 49 kişinin kimler tarafından öldürüldüğünü takip edemiyor. Bin 113 araç, bin 177 bina yakıldı. O meydana gelen olaylar, hükümetin iyi niyetli olsa bile karşı taraf açısından nasıl iyi veya kötü niyetle değerlendirildiğini ortaya koyuyor. Yasa çıkarıyorsunuz. Getirdiğiniz yasa hukuki, siyasi ve sosyoekonomik adı altında ana hatları altında ortaya koyulmuş madde ve ‘Türkiye terörle ilgili tedbirler alır’ diyor. Muğlak kelimelerle terörle mücadele edilmez. Bundan dolayı, ‘Yukarıdaki maddeye uygun davranan bürokrat ve kesimlerin siyasi idari ve hukuki ve cezai sorumluluğu olmaz ‘diyor. Bir yasa çıkıyorsa, bu yasayı uygulayan kişiler zaten suçlu duruma düşemez. Temel hukuk kuralı değil midir bu? Böyle bir kural koymakla saman altından su götürmek anlamına gelecek bir tavır takınıyorsunuz. O zaman muhalefet ister istemez ‘siz ne yapıyorsunuz’ diye sormak zorunda. Çünkü ben bu milleti temsil ediyorum. Hali ile sormak zorundayım. Dolayısıyla belirsizlikler üzerine oturmuş bir çözüm sürecinin başarıya ulaşması mümkün değildir. O zaman hükümetin yapması gereken şey; şeffaflıkla neler yapıldığını ortaya koyması, belirtmesi gerekir. TBBM’ye, yapılan işlerle ilgili bilgi vermiyorsa hükümet, o zaman muhalefet o sürece destek vermeyecektir. ‘Terörü bitireceğiz, silahlanmayı sağlayacağız’ diyorsunuz. Bakıyoruz bölgeden farklı sesler geliyor. İnsanlar, kafasına kurşun sıkılarak öldürülüyor veya sivil insanlar kaçırılıyor. Ardından özerk bölgeler ilan ediliyor ve oraya güvenlik güçleri sokulmuyor. Hepimizin ortak değeri olacak bayrak ayaklar altına alınıyor. Böyle bir tavrı gösteren grupla samimi olarak çözüme ulaşacağınızı nasıl düşünebilirsiniz? Dolayısıyla, diğer tarafın da barışı istemesi gerekiyor ki barışa ulaşabilsinler. Şantajla sizi dize getirmeye çalışan bir grup ile karşı karşıyasınız. ” 

Görüşmeleri sürdüren iktidarın kendilerine bir şekilde bilgi vermesi gerektiğinin altını çizen Halaçoğlu, “Bu, tarihi bir sorumluluktur. Yarın biz, bilgi sahibi olmadan ‘buna destek veriyoruz’ dersek, bunun sorumluluğunu taşıyamayız. Bize, bilgi verilmiyor.“ diye konuştu.