Bağımsız Kütahya Milletvekili İdris Bal, İstanbul merkezli 17 Aralık soruşturması kapsamında verilen takipsizlik kararının, "demokratikleşme ve yargının adalet dağıtabilmesi açısından geri adım" olduğunu savundu.
Bal, parlamentoda düzenlediği basın toplantısında, büyük demekle büyük, lider demekle lider ülke olunmadığını söyledi.
Türkiye'nin daha önce BM Güvenlik Konseyi geçici üyeliğine aday olduğunda 151 oy alırken, şimdi 60 ülkenin oy verdiğini belirten Bal, Türkiye'nin yalnızlaştırıldığını, itibarsızlaştırıldığını savundu. Bal, hükümetin, ülkeye zarar vermeyi bırakması, frene basması gerektiğini ileri sürdü.
Bal, "Dün Türkiye'yi model ülke olarak gösterenler, bugün 'Ey Türkiye, hükümet, Erdoğan yanlış yapıyorsunuz, demokratikleşme yönünde değil, antidemokratik adımlar atıyorsunuz, hukuku askıya alıyorsunuz, medyaya baskı yapıyorsunuz' diyorlar" diye konuştu.
İdris Bal, 17 Aralık soruşturmasına takipsizlik kararı verildiğini anımsatarak, bu kararın HSYK'daki değişikliklerden sonra geldiğini söyledi.
Söz konusu kararın, ülke, iktidar, ülkenin itibarı ve sosyal barış için hiç hayırlı olmadığını ifade eden Bal, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Hangi ülkede olursa olsun, bir iddianın üstü örtülüyor, üzerine gidilmiyor, bunca delile rağmen sulandırılıyor, çok büyük yolsuzluk iddiasının üstü örtülüyorsa bu hayırlı olmaz. Bakanların çocukları, Sarraf, Halk Bankası Genel Müdürü ve etrafındaki kişiler artık aklanmış oldu. Bu demokratikleşmemiz açısından, yargının adalet dağıtabilmesi anlamında geri adımdır. İnsanların adalete güveni anlamında çok önemli boşluk, zafiyettir. Yargı paketi, HSYK adımı, 17 Aralık sonrası gerçekleştirilmeye çalışılan algı yönetimi, psikolojik savaşın adamıdır. Paket, yürütmenin, hükümetin, AKP'nin elinde sevmediklerini, kızdıklarını, kendini eleştirenleri hizaya getirmek, haddini bildirmek, burnunu sürtmek için kullanılacak net bir enstrümandır. Vurmak, sindirmek için kullanabilecekleri maddeleri Meclis'ten geçirmeye çalışıyorlar."