Esenler Belediyesi’nin düzenlediği programa katılan İdris Güllüce, ““Bizim bir kalite problemimiz var. Yaptığımız işlerde kalite olmadığı konusunda iddiam da var. Herkes kendisinin yaptığı işleri bir çek etsin, bir kontrol etsin. Yaptığım işler kaliteli mi? Doğru mu? Tam mı? diye. Fark etmez sokağı süpürmekten, fayans işlemeye kadar, belediye başkanlığından bakanlığa kadar herkes bir iş yapıyor. Yaptığı iş yeterince kaliteli mi? diye bir kendi kendine sorsun.” şeklinde konuştu. 

Güllüce, dünyada kalite ile ilgili en güzel örneğin Peygamberimiz Hz. Muhammed’in (sav) vefat eden bir sahabenin defni sırasında, başka bir sahabeden kabir kerpiçlerinin düzgün konulması sırasında ortaya koyduğunu hatırlattı. Güllüce, kendisinden kerpiçlerin düzgün konulmasını isteyen sahabenin “Ya Resulullah birazdan toprağın altında kalacak birisinin cenaze konulan kerpiç düzgün konulmuş veya konulmamış ne fark eder,’ sözü üzerine, Hz. Muhammed’in, “ Müslüman güzeldir işini düzgün yapar.” dediğini aktardı. Güllüce, bu kıssanın dünyada kaliteye en güzel örnek teşkil ettiğini, dünya kalite kitaplarının temelini bu hisseden aldığını ifade etti. 

Kalite ile ilgili konuşması devamında Güllüce, “Peki kendimize dönelim. Yaptığımız işler böyle midir? Banyolarımızda nasıl becerirsek, banyodaki süzgecin olduğu tarafa değil tam tersi tarafa sular akar? Denize 5 metre asfaltımızın olduğu yerde su birikintisinden arabalarımız geçmez. Bir kalite problemimiz vardır. Şehirlerimizin ve insanlarımızın kendini kendisini yenden kontrol ederek her şeyimizin kaliteli ve güzel olmasına çalışmalı.” ifadelerini kullandı.

Şehirleşmede çok katlılığı eleştiren Güllüce, şehirleri abad ederken, yenilerken kültürün berbat edilmemesi gerektiğini söyledi. Güllüce, “Şehirler büyüdükçe insanlar birbirlerini tanımamaya, komşuluk bağları olmayan batı tipi insan topluluğu oluşuyor yüksek katlı binalarda.” dedi.