9 Temmuz 1974 tarihinde vefat eden, ömrünü eğitim hizmetlerine adamış, Yüksek İslam Enstitüsü öğretim üyelerinden, ilk dönem Yeni Asya’da yazıları yayınlanan Mahir İz’i rahmetle yad ediyoruz.
İLME ADANMIŞ BİR ÖMÜR: MAHİR İZ KİMDİR?
Ömrünü eğitim hizmetlerine adamış olan Abdullah Mahir İz, 28 Ocak 1895 tarihinde İstanbul’da doğdu. Babası, Medine ve Ankara kadılıklarında bulunan Seyyid İsmail Abdulhalim Efendi ve büyük babası Haremeyn Mollası olan Külâhizâde es-Seyyid Servet Efendi’dir. Baba tarafından Seyyid ve âlimler ocağı bir aileden olan Mahir İz, annesi tarafından da yine ilmiye sınıfından bir aileye mensuptur. Dedesi, kadılardan Bağdat mollası Erzurumlu Çelebizâde İbrahim Rüşdü Efendi ve dayısı Şeyhülislâm Hüseyin Hüsnü Efendidir. Mahir İz Bey, babasının kadılıkları sırasında, Midilli, Balıkesir, Isparta, Medine ve Ankara’da, ilk ve orta tahsilini yaparak Ankara Sultanisi’nden mezun oldu.
1916’da, Birinci Dünya Harbi sırasında aynı okulun ilk kısmında, Türkçe öğretmenliği ile muallimlik hayatına başladı. Ankara Sultânisi’nde başladığı vazifesinin yanında, Sanayi Mektebi’nde tarih, Dârülhilafe Medresesi’nde Türkçe dersleri okutmuştu. İstanbul’da ise Halıcıoğlu ve Kuleli Askerî Liseleri ile Paşakapısı ve Davutpaşa ortaokullarında vazife yaptıktan sonra Edremit Ortaokulu’na müdür tayin edildi. Üç yıl sonra İstanbul’a tayin edilerek, Beykoz Ortaokulu’na geçti. 1938’de Nişantaşı ortaokulu müdürü oldu. Burada on sene kaldı, 1949-56 yılları arasında yedi yıl müddetle de Haydarpaşa Lisesi, arkasından Çamlıca Kız Lisesi edebiyat öğretmenliğinde bulundu. Bu sırada, bir yıl İstanbul İmam Hatip Okulu Müdürlüğü yaptı ve Çamlıca’dan emekliye ayrıldı. Aynı yıl Taksim’de Yeni Kolej müdürlüğü ile yeniden eğitim hayatına döndü. Altı ay sonra ise yeni açılan İstanbul Yüksek İslâm Enstitüsü’nde (İlahiyat Fakültesi) Edebiyat, iki yıl sonra da tasavvuf tarihi, hitabet ve irşad derslerinin hocalıklarına tayin edildi. On yıllık yeni bir maarif hizmeti devresinden sonra ikinci defa emekli oldu.
Elli yıl süren hocalık hayatı sebebiyle, devrin ileri gelen din, siyaset ve edebiyat şahsiyetleri ile yakın münasebetlerde bulunmuş ve bu isimlerden kendi iman ve fikrine yakın olanlar ile yakın dostluklar kurmuştur. İslâmî İlimler Araştırma Vakfı ile Türk Kültürü Vakfı’nın kurucuları arasında bulunan Mahir İz, 9 Temmuz 1974 tarihinde vefat etti ve Erenköy Sahra-i Cedid mezarlığında toprağa verildi.
Bediüzzaman’ı da tanımış
Merhum Mahir İz, 12 Ocak 1973 tarihli Yeni Asya’da yayınlanan “Mehmed Âkif” başlıklı yazısında; Bediüzzaman’dan şöylece bahsetmiştir: “Bediüzzaman İstanbul’a geldiği zaman genç idi. Millî kıyafetle dolaşırdı. Bahhâs bir zat idi. Nakûktu. Şark’ın yetiştirdiği zekâlardan, cevalan eden bir zattı. Fevkalâde bahhas idi. Ve ulemayı münâzaraya dâvet etmişti. Kendisine güvenen bir zattı. Hodri meydan diye bütün ulemaya meydan okumuştu.”