13 Temmuz 2014, Pazar
Sahaf Rahmi Kaya ile yaptığımız sohbette kitap kokusuna aşina ve âşık sahafları tanımaya çalıştık.
Sahaf... Kimdir bu kitap kokusuna aşina ve aşık olanlar. Eski kitapları alıp satan; bununla birlikte kitap bilgisi olan, kitaptan anlayan, hangi kitabın kıymetinin ne olduğunu bilen, kitap meraklısı, kitabı seven kimselerdir. Peki ya bizler... Siyaset ortamının hareketliliğine kapılıp da tartışmalara dalgımız gergin günler de daha uzaklaşıyoruz kitaplardan. Ülkede kişi başına düşen yedi kitaptan kaçını biz aldık... Ya da en son ne zaman çaldık bir sahafın kapısını? En son hangi kitabı okuduk? Çantanızda mutlaka bir kitap bulunsun tembihi ile ilkokul sıralarında karşılaşan şanslı öğrenciler ile şimdilerde tabletler ve oyun konsollarına sıkışmış bir nesli karşılaştırıyoruz aradaki farklar aşikâr. Genel kültürü yüksektir sahafların. Bir lisan bir insan. Moskova’da Rus dili Erzurum’ da Biyoloji eğitimi alan Birlik Sahaf sahibi Rahmi Kaya Osmanlıca, Arapça, Rusca ve Kürtçe biliyor. Medrese rahlelerinde kitapla tanışan ilim âşıkları o zamanlarda ekonomik sıkıntılar ve yokluk sebebi ile bir defteri onlarca kez silerek kullanıyormuş. Belki de kitaba verdikleri kıymetin tohumları o zamanlardan atılmıştı Rahmi Beyin. 1997 yılından beri kitap kokusu içinde nefes alan Rahmi Bey sahaflığa bir miras olarak yaklaşıyor. Eski nesillerden emanet aldıkları ilim mirasını itina ile taşıyorlar raflarında. Müşterileri de tabir yerinde ise her kültür seviyesinden insanlar. Tren makinisti olan 20 kişilik bir grubun 10 yıldır sürekli müşterisi olduğunu ve çok farklı kesimlerden hatta hiç tahmin edilmeyen inşaat ustaları, tabiî gaz tesisatçıları da sahafların müşterileri arasında.
SAHAF MESLEĞİ FARKLI ALGILANIYOR
Sahaflık mesleği biraz da farklı algılanıyor son günlerde. İkinci el kitapçılık ile kültür mirasçısı sahaflar arasında derin uçurumlar var. İkinci el kitap satıcısı haline gelen sözde sahaflarda var piyasada. Sahaf ile sarraflar birbirine benzer aslında. Altın kıymeti ile ayrışır kitaplar sahafın kalbinde. Herkes sahaf olamaz. Kıymet ile hissiyat ile eştir kitapları raflara yerleştirmek. Bütün kitaplarda kıymetlidir elbette. Ancak sahafın raflarında bazıları itina ile yerini alır. Baskısı 50-60 yıl öncelerde yapılan ya da üzerinde kıymetli kişilerin imzalarını taşıyan, ithaf edilen kitaplar sahaf tutkunlarının vazgeçilmezleri arasında. Sahaf tutkunları, kitap okurları da kapitalizm ve modern çarklar içerisinde eriyip gitmemek için direnenler arasında. Hatta Rahmi Beyin de ifadesi ile kitap okurlarında son 10 yılda olumlu gelişmeler gözleniyor. Üniversite öğrencileri, öğretim görevlileri artık daha çok kitap okuma gayretinde.
“FATİH PROJESİ” NE DEMEK?
Millî Eğitim Bakanlığının yürütmekte olduğu Fatih Projesi ile öğrenciler tabletler ile tanıştı. Bu teknolojik gelişmesinin kitaplar ile yeni neslin arasını açacağı tartışmaları projeden bahsedilmeye başlandığından beri sürüyor. Birlik Sahaf sahibi Rahmi Bey bu söylentilerin ve savaşın matbaanın icadından beri süre geldiğini söylüyor. “Bu savaşı kitaplar hiçbir zaman kaybetmedi ve kaybetmeyecek” diyen Rahmi Bey, “Yeni neslin de kitapla olan muhabettini arttırmak için de farklı yollar denenmeli” ifadesini de kullanıyor. Son dönemlerde yaygınlaşan “sahaf festivallerinin” sonuncusu İstanbul’da gerçekleştirilen 7. Sahaf Festivali. Festivalin oldukça verimli ve keyifli geçtiğini belirten Rahmi Bey, “Festivaller yeni okur kazanmak için birer vesile oluyor aslında” dedi. Özel ve kıymetli eserlere de bu festivaller sayesinde sahip oluyor okurlar ve sahaflar. Aslan Ağrı doğumlu olan Rahmi Bey de 7. Sahaf Festivalinde Ağrı ile alakalı yıllanmış dergi ve gazetelere rastlamış. Kitap insanın olduğu her yerde tabi ki de. Sahafta, kütüphanelerde ve hatta son zamanlarda market reyonlarında. Marketlerde manav reyonlarının yanında sıklık ile karşılaştığımız kitap stantlarından da duyduğu rahatsızlığı dile getiren Rahmi Bey, “Onların çoğu aslında hakikî kitap değil” diyor. Popülarite ve tüketim içerisine sokulmaya çalışılmış ticarî bir meta sayabileceğimiz kitaplarda oldukça fazla. Bunların sahaflarda ki değeri ise hiç yok gibi. Kendilerine getirilen bu tür kitapları zar zor 50 kuruşa geri aldıklarını belirtiyor, Rahmi Bey.
SAHAFLAR İYİ OKUYUCUYU TANIR
“İyi ve seçici bir okuyucuyu ise on metre öteden tanır sahaflar. Sahafa kitap sorulmaz derler. İyi bir okur arar bulur kendisi, ilmine şifa olacak olanı. Bundan 80-90 yıl öncesinin sahafları da ayrı bir ilim ve kültür hizmeti veriyordu” Rahmi Beye göre. Sahaflarında bir kaç dil bilen ve belirli bir medrese eğitimi almış çırakları bulunuyormuş. Sahafa gelen misafir kendisine lazım olan konuyu söylüyormuş ve bu çıraklar bir kaç saat içerisinde istenen konu ile alâkalı en ehemmiyetli eserleri hazır ediyormuş. “Şimdilerde bunun esamesi kalmadı” diyor Rahmi Bey.
N. NUR ENER
ERZURUM
Okunma Sayısı: 1003
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.