"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Kalpler, Allah’ı zikretmekle sükûn bulur

20 Şubat 2013, Çarşamba
HAMZA KARA YALOVA’DA VERDİĞİ KONFERANSTA “KALP ALLAH’I ZİKRETMEZSE MÜHÜRLENİR” DEDİ.
GAZETEMİZ Yönetim Kurulu Üyesi Hamza Kara, Yalova’da bir konferans verdi. Kelime-i Şehadetin kâinatın üstünde dalgalanan İslâmiyet’in nuranî ve ulvî bayrağı olduğuna vurgu yapan Kara, “Kelime-i Şehadet İslâmiyet’in esasıdır” dedi. Kara, “Et parçası olan kalbimiz vücudumuza kan pompalar. Pompa durduğu zaman insan ölür. Mânevî penceremiz olan kalp ise lâtif bir cihazdır. Dimağ (fikirler) ve vicdandan (hisler) oluşur. Bu kalp iman nuru pompalıyor. Bu kalp çalışmazsa insanın sözleri, davranışları kötü oluyor. İnsanın davranışlarına gaybi âlemin penceresi olan kalbimizin pompaladığı nur yön veriyor. Bu sebeple Cenâb-ı Hakk’ın kudretini, azametini, rahmetini kalbimizde süsleyeceğiz. Kalp, Allah ile süslenmezse haşerat ve pislikten dolayı mühürleniyor. Mühürlendiği vakit sadece dünya nimetlerini fark ediyor. Vicdan ise hak olanı, doğru olanı söylüyor” ifadelerini kullandı. “Kâinat bir kitap olsa, Nur’u Muhammed (asm) o kitabın mürekkebidir” diyen Kara, “Nur’u Muhammed, büyük bir ağacın hem çekirdeği hem meyvesidir. Hayat canlı olsa ruhudur. İnsan gibi düşünsek aklıdır. Bu dünya cennet bahçesi olsa Peygamberimiz (asm) o bahçenin bülbülüdür. Saraya dâvet eden teşrifatçıdır” şeklinde konuştu.

BİR SATIRDA BİR SAYFA, BİR SAYFADA BİR KİTAP KADAR ANLAM VAR

HER yüz senede insanların inanışlarında bir eksen kayması oluğuna da değinen Kara, “Son peygamber geldiği için, onun yerine her yüz senede Mevlânâ, Gazali, İmam-ı Rabbani gibi, dini yenileyici müceddidler geliyor” dedi. Kara, şöyle devam etti:  “Ümmetimin âlimleri beni İsrail’in peygamberleri gibidir’ diyor, Peygamberimiz (asm). Bediüzzaman Said Nursî’de bu asrın son müceddididir. Dünya ihtiyarladı ve ahirzaman yaklaştı. İşin şakaya gelir tarafı kalmadı. Risale-i Nurları okumak, okutmak ve onunla meşgul olmak lâzımdır. Bazen bir satırda bir sayfa, bir sayfada bir kitap kadar tesir var. Yazılan sözler tasavvur değil, tasdiktir. Hayal değil hakikattir. Teslim değil imandır. Marifet değil,  şehadettir. Taklit değil, tahkiktir. İltizam değil, izandır. Tasavvuf değil hakikattir. Dâvâ değil dâvâ içinde burhandır. Misallerle en uzak meseleler yakın hale getirilir” şeklinde konuştu.

AHMET YAVER
YALOVA
Okunma Sayısı: 704
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı