AKİF'İN MEZARI BAŞINDA ÖĞRENCİLERE HİTAP EDEN YAZAR ALİ HAKKOYMAZ, MEHMED ÂKİF DENİLDİĞİNDE HÜRRİYETİN AKLA GELDİĞİNİ SÖYLEDİ.
12 Mart İstiklâl Marşı’nın kabulünün 98. Yılı vesilesiyle İstiklâl Marşı şairimiz M. Âkif’in mezarı ziyaret edildi. Öğrenciler yağmur dinlemeden akın akın Âkif’in mezarının başına gelip Kur’ân okudular. Şair, eğitimci yazar Ali Hakkoymaz gençlerin bu anlamlı ziyaretine eşlik ederek gençlerle birlikte M. Âkif’i mezarı başında andı.
Hürriyetin ezelden ebede kadar yaşı var
Şair, eğitimci yazar Ali Hakkoymaz’ın bugünle ilgili duygu ve düşüncelerini şöyle aktardı: “M. Âkif denince akla ne gelir diye düşünebiliriz. İnsanlığın ebedî ihtiyacını dile getiren nadir insanlardan biri de Mehmet Âkif idi. Nedir o ebedî ihtiyaç? Hürriyet… Hürriyet ve insan yan yana gezer. Hürriyetsizlik insansızlıktır. Medeniyetten uzaklık, kalitesizlik ve her türlü yalanın kapılarını açan neler varsa orada hürriyetsizlik vardır. “Ben ezelden beri hür yaşadım, hür yaşarım” diyor. Yani hürriyetin ezelden ebede kadar bir yaşı olduğunu, bir sonsuzluğu olduğunu söylüyor. Âkif, İstiklâl Marşı’nda belirttiği o insana yaraşır yaşama şeklini, onun fotoğrafını, haritasını temsil ediyordu. Hürriyete âşık kişiler “Zalimin hasmıyım, amma severim mazlûmu” der ve dedi. Ve bunu dediği için de çok sevdiği memleketinden, bayrağının gölgesinden, ezanın sesinden uzak düştü. Zaten o tip adamlar gittikten sonra bizde hürriyetin, ezanın, bayrağın, güzelliğin gölgelerinde uzak düştük. M. Âkif’in çok yakın bir arkadaşı var; Said Nursî. O da bizatihi hürriyet aşıklarından birisiydi. Âkif de, Bediüzzaman da insanlığın sonsuz aşkı hürriyetin kapılarını aralamak için sonsuza kadar kapanmasın diye her türlü ezaya, cefaya katlandılar. Biri vatandan uzak yaşamak zorunda kaldı, biri burada yaşamayı kendisine zorunluluk bildi. İkisi de hürriyetin aşığıydı. Ve son olarak hiç değilse vatanımda öleyim dedi.”
ÂKİF’E, GENÇLER SAHİP ÇIKTI
Âkif’in cenazesine gençlerin sahip çıktığını aktaran Hakkoymaz, “Cenazesi ortada kalakalacakken üniversite gençliği cenazesini eller üstünde, gönüller üstünde, kalbinin içinde taşıdı. Ne gariptir, Âkif’in cenazesini taşıyan gençlik bir müddet takibe alındı. Bu da bir acıdır. Hani bir söz var ya güzelliğin cezasız kalmayacağına dair. İşte bu da ülkemizde çokça, sıkça yaşanan şeylerden biri oldu. Ama şimdi gençliğin akın akın hürriyet sevdalısı Âkif’in mezarına gelmesi, o acıları bir nebze unutturuyor. Hürriyetli günler dileğiyle” şeklinde konuştu.
‘ÂKİF, İMAN VE DÂVÂ ADAMIDIR’
Türkiye Yazarlar Birliği (TYB), Ankara Valiliği, Ankara Vakıflar Bölge Müdürlüğü, Ankara İl Millî Eğitim Müdürlüğü ve Ankara Büyükşehir Belediyesi tarafından 12.03.2019 tarihinde, “İstiklâl Marşı’nın Kabulü ve Mehmet Âkif Ersoy’u Anma Programı” gerçekleştirildi. Programda bir konuşma yapan Millî Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, “Yaşadığı devirde toplumu adım adım, derinden takip etmiş, milletin derdini, sevincini, felâketlerini en özlü ifadelerle ifade ederek milletine kalemiyle, yaşamıyla rehberlik eden, ‘zulmü alkışlayamam zalimi asla sevemem’ diyen Mehmet Âkif, esarete isyan eden, milletiyle ağlayan, milletiyle gülen, iman, dâvâ ve aksiyon adamıdır. İstiklâl Marşı hem ilham verenin azizliğinin hem de ilham alıp yazan asil bir vatan evlâdının büyüklüğünün gerçekliğidir” ifadelerini kullandı.
HABER: SÜREYYA NUR İŞLER
[email protected]
FOTOĞRAF: İBRAHİM ÖZDABAK - YENİ ASYA