Meclise gelen kanun teklifiyle kuruluşlara bazı vergi istisnaları ve muafiyetler öngörülüyor. Dr. Ozan Bingöl’e göre uluslararası kuruluşlar hukukun üstünlüğü gibi unsurlara daha fazla dikkat ediyor.
İnşaatı hala devam eden ve bu yıl içerisinde açılması planlanan İstanbul Finans Merkezi (İFM) için bir yandan da yasal hazırlıklar yapılıyor. Bu kapsamda Çarşamba günü Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Başkanlığı’na AKP milletvekilleri imzası ile sunulan İstanbul Finans Merkezi Kanun Teklifi ile İFM’nin yönetilmesi, işletilmesi ve burada gerçekleştirilecek faaliyetlere dair teşviki indirim ve muafiyetler de düzenleniyor. DW Türkçe’ye bu kanun teklifi ile değerlendirmelerde bulunan vergi uzmanı Dr. Ozan Bingöl’e göre öngörülen teşvikler İstanbul’un bir finans merkezi olma hedefi doğrultusunda oldukça önem taşıyor.
Öngörülebilirlik çok daha önemli
Ancak Ozan Bingöl’e göre bu kapsamda verilen vergi teşvikleri İstanbul Finans Merkezi’ne çekilmesi planlanan uluslararası finans kuruluşları için ilk öncelik değil. Bingöl, teşviklerin diğer ülkelerdeki finans merkezleri ile rekabet edilebilmesi için oldukça önemli olduğunu ancak uluslararası finans kuruluşlarının bu teşviklerden önce gelecekleri ülkelerde hukukun üstünlüğüne, ifade özgürlüğüne, bağımsız yargıya, ekonomideki öngörülebilirliğe, teknolojik altyapıya, finansal ve siyasal istikrara daha fazla dikkat ettiklerini söylüyor. Bingöl, bu noktada temel ve belirleyici unsurlarda problem olmadığı zaman bu teşviklerin bir rekabet gücü katacağına vurgu yapıyor.
Şeffaf bir süreç yönetilmeli
Bingöl, tüm bu hedeflerin gerçekleşmesi için önce şeffaflığın sağlanması gerektiğini vurguluyor. Buradaki vergi teşviklerinin aynı zamanda bir vergi harcaması anlamına geldiğini aktaran Ozan Bingöl, “Tüm bunlar yapılırken çok şeffaf bir sürecin yönetilmesi gerekiyor. Ne kadar vergi harcaması yapılacağının etki analizlerinin yapılıp bunun doğru şekilde kamuoyu ile paylaşılması lazım. Çünkü bu bir vergi harcamasıdır. Vazgeçilen verginin de bu anlamda kamuoyu ile paylaşılması şarttır” şeklide konuşuyor. Türkiye’de vatandaşın doğumdan ölüme iğneden ipliğe kadar her alanda vergi ödemek zorunda olduğunu hatırlatan Ozan Bingöl, vatandaşın vergi yükünün sürekli arttığını ama bu teşviklerden sadece belli sektörlerin ve grupların yararlanabildiğini söylüyor.