Gazetemiz Genel Yayın Müdürü Kâzım Güleçyüz S Haber'in canlı yayın konuğu oldu. Güleçyüz programda; İç Güvenlik Paketine, çözüm sürecine, demokrasiye, ekonomiye ve medyadaki tutuklamalara dair değerlendirmelerde bulundu
Güleçyüz'ün açıklamalarından satırbaşları şöyle:
Dünyaya kapılarını kapatmak bugün ancak kapalı rejimler için söz konusu olabilir, "Türkiye kapalı bir rejime doğru mu gidiyor, bir 'tek adam' rejimine doğru mu gidiyor?" gibi sorular, eleştiriler,uyarılar içeride de dışarda da artıyor. Bu, otoriterleşmenin getişrdiği bir sonuçtur aslında o zaman 'Yeni Türkiye' ve 'İleri demokrasi' söylemleri oluşan tabloya oturmuyor, açık bir çelişki var. Bir tarafta demokrasiden söz edilirken öbür taraftan anti demokratik ve hukuk dışı uygulamaların artarak, yoğunlaşarak devam ettiği bir Türkiye hem içerde rahat olmaz hem dünyayla ilişkileri sıkıntıya girer, ekonomik olarak da sıkıntıya girer
Dolardaki yükseliş
Zannediyorum iktidara geldiklerinde dolar 1 küsur liraydı şimdi 3 liraya doğru gidiyor, bu adı konulmamış bir devalüasyondur ve dolardaki yükseliş bütün dengeleri değiştiriyor. Benzin fiyatlarından tutun halkın günlük tüketim malzemelerine varıncaya kadar her şey etkileniyor, biz bunların çarpıcı örneklerini geçmişte çok yaşamış bir ülkeyiz. Ekonomistlerin bu olumsuz sinyallere ve gidişata yönelik mesajlarının bir takım tepkisel söylemlerle reddedilmesi ya da altında başka manalar aranması yerine objektif ve sorunu çözüm getirme anlayışıyla masaya yatırılması lazım. Ama bunlar çok süratli akan gündemler içinde unutturuluyor, kaybolup gidiyor.
Faiz indirimi
Cumhurbaşkanı, Merkez Bankası'na devamlı yükleniyor, Fazileri düşürmedin vs. diye. Elbetteki ideal nokta fazilerin sıfır olduğu noktadır. Bizim inancımız gereği de fazi konusu özel bir hassasiyet arzediyor, dinimizin yasakladığı bir şey ama bu, bu sistemde emir-komutayla düşen bir şey değil ki. Diğer birçok konuda olduğu gibi emir-komutayla bunu yapmaya çalıştığınız zaman işte bugünkü krizler patlak veriyor.
Gazetecilerin tutuklanması
Hidayet Karaca yaklaşık 3 aydır tutuklu ve tutukluluğuna yönelik 7 defa itiraz yapıldı, yedisi de reddedildi, ve şu anda bir yayın grubunun başkanı bilmediğimiz gerekçelerle içerde tutulmaya devam ediyor. Şimdi de daha evvel, darbe ve balyoz planlarını açıkladı diye iktidar mensuplarınca göklere çıkarılan ve iktidar medyası tarafından alkışlanan bir gazeteci...Hatta bunun tarihi o kadar yakın ki 10 Ekim 2013 tarihli iktidarın gazetelerine bakın, Balyoz davasına bakan Ağır Ceza Mahkemesi'nin verdiği kararların yargıtay tarafından onaylandığı tarih...
Bu süreci kim başlattı? Taraf gazetesinin, Ahmet Altan ve o günkü gazete yetkilerinin onayıyla Mehmet Baransu'nun yayınladığı haberle süreç başladı. O süreçten sonra Balyoz Davası sonuçlandı, kesinleşti, ama daha sonra dengeler değişti Türkiye'de ve şimdi de Ergenekon ve Balyoz sanıklarının tamamı serbest.
Mehmet Baransu'ya da Hidayet Karaca'ya yapılanlar yapılırsa Türkiye, gazetecilerin gazetecilik yaptığı için cezalandırıldığı, tutuklandığı bir ülke imajı hem içerde hem dışarda daha da güçlenmiş olacak.
Haber Merkezi