Türkiye yeniden orman yangınlarına sahne olurken, veriler son beş yılda yanan orman alanlarının dörde katlandığını gösteriyor. Prof. Dr. Doğanay Tolunay, Türkiye’nin diğer aşırı hava olaylarına olduğu gibi orman yangınlarına da çok hazırlıklı olmadığının görüldüğünü söyledi.
Çanakkale'deki orman yangını devam ediyor
Türkiye’de 1 Mayıs ve 31 Ekim tarihleri arası yangın mevsimi olarak kabul ediliyor. Bu dönem içinde ise en riskli aylar Temmuz ve Ağustos. Orman yangını riski sıcaklıkların arttığı ve buna karşılık yağışların ve hava neminin azaldığı zamanlarda yükseliyor. Bu nedenle genel olarak yaz aylarında yangın riski daha yüksek oluyor.
DW Türkçe’ye konuşan İstanbul Üniversitesi Orman Fakültesi Toprak İlmi ve Ekoloji Anabilim Dalı’ndan Prof. Dr. Doğanay Tolunay, Türkiye’nin diğer aşırı hava olaylarına olduğu gibi orman yangınlarına da çok hazırlıklı olmadığı görüşünde: “Çünkü halen yıllar önceki alışkanlıklar ve müdahale anlayışı devam ediyor. Örneğin kamuoyu orman yangınlarıyla mücadeleyi uçak ve helikopter sayısına indirgiyor” diyen Tolunay ekliyor: “Yangınlarla mücadele için hava filosu gereklidir. Ancak uçak ve helikopterler yangınların başlangıç aşamasında etkindirler. Yangınlar büyüdükten ve şiddetlendikten sonra havadan atılan su ağaçlara ulaşamadan buharlaşır. Bu aşamada yer ekipleri önem kazanır. Hava filosu ise yer ekiplerinin yangına müdahale etmesine yardımcı olmaya çalışır.”

86 bin hektarın yanma nedeni “belirsiz”
Türkiye Ormancılar Derneği’nin 2023 yılı raporuna* göre son yıllarda yangın sayısı oransal olarak çok fazla artmamış olsa bile, yanan alan miktarının ciddi oranlarda artmış olduğu, bunun da yangına erken müdahalede ve yangınla mücadelede yaşanan yetersizliklerden kaynaklandığı görülüyor. Türkiye orman yangınlarında Akdeniz’in en riskli ülkeleri arasında kabul ediliyor. Ancak yangınların tek sebebi küresel ısınma değil. Orman Genel Müdürlüğü’nün verilerine göre geçen yıl çıkan orman yangınlarının sadece yüzde 16’sı doğal sebeplerle gerçekleşti. Yanan alanların ise sadece yüzde 4’ü doğal sebeplerle yandı.

Rapora göre, nedeni bilinmeyen yangınlarla zarar gören orman ekosistemi miktarının son 11 yılda 86 bin hektarı bulduğu vurgulanıyor. Yanan orman alanlarının beşte ikisinin neden yandığının tespit edilemediğine işaret eden raporda, “Nedeni bilinmeyen bir soruna karşı mücadele etmek de oldukça zor olduğu için, bu belirsizlik içinde orman yangınlarıyla mücadelede başarılı olma şansı da azalıyor” tespiti yapılıyor. Resmi verilere göre geçen yıl da orman yangınlarının yüzde 41’i, yanan orman alanlarının ise yüzde 17’si bilinmeyen nedenlerle gerçekleşti. Doğanay Tolunay’a göre orman yangınlarının azaltılması için öncelikle kriz yönetiminden afet yönetimine geçilmesi gerekiyor.
Haber Merkezi