Yargılanan sanıklara tek tip elbiselerin giydirilmesi teklifiyle ilgili değerlendirmelerde bulunan avukat Fikret İlkiz, “Bu uygulama gayri insanî muameleye girer. Bu bir anlamda işkencedir. Asıl olan yargılamanın yapılmasıdır” ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın 15 Temmuz darbe girişimi dâvâlarında şüphelileri mahkemeye ‘tek tip elbise ile çıkarma’ önerisi ile ilgili tartışmalar sürerken Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, çalışmaların devam ettiğini ve önümüzdeki günlerde yayımlanacak Kanun Hükmündeki Kararnamelerden (KHK) birinde bu konunun da yer alabileceğini söyledi. Avukat Fikret İlkiz, tek tip elbise uygulamasını Zafer Arapkirli ile Seyr-ü Sabah’a değerlendirdi: “Aslında bu tek tip elbise meselesi doğrudan yargılama ya da mahkeme ile ilgili değilmiş gibi gözüküyor. Çünkü mahkeme yargılama yapar, ama herhangi bir şekilde yargılanan sanıkları mahkemeye getirdikleri zaman tek tip elbise giyip giymemesi yasal bir düzenlemeyi gerektirir. Bir başka türlü ifade etmem gerekirse yasa koyucunun yani hükümetin tasarrufu anlamına gelir.”
‘Amaç, kişiyi tek tipleştirerek kişiliğinden uzaklaştırmak’
Öte yandan Cumhurbaşkanı Erdoğan, 15 Temmuz darbe girişiminin yıl dönümü için düzenlenen faaliyette yaptığı konuşmada, darbe girişimi dâvâlarında sanıkların mahkemeye ‘Guantanamo’da olduğu gibi tek tip elbise ile çıkarılması’ çağrısı yapmıştı. İlkiz, Guantanamo’daki tek tip uygulamasını şöyle anlattı: “Meşhur Guantanamo denilen yerdeki uygulamalara baktığınızda ikiye ayırıyorlar: İtaatkâr olanlar, itaatkâr olmayanlar. İtaatkâr olanlar beyaz giyiyorlar. İtaatkâr olmayanlar ise turuncu elbiseler giyiyorlar. Orada da zamanında aynı Türkiye’de olduğu gibi insanlar mahkeme salonuna üzerindeki tek tip elbiseleri çıkarıp girmek istediler. Bunun psikolojik anlamda açıklaması şu: Kişiyi bir anlamda tek tipleştirmek suretiyle kişiliğinden uzaklaştırırsınız. Dolayısıyla dünya üzerindeki yargılamalara baktığınızda artık o yargılamada o kişi değil, kişiliğinden uzaklaştırılmış, tek tip duruş sergileyen, tek tip yargılanan insan modeline geçmiş olur.”
Yargılanan insanların da hakları var
Avukat İlkiz, önemli olanın adil yargılanma olduğunu vurguladı: “Örneğin işkence yasaktır. Bizde de hem anayasa ve hem de uluslar arası sözleşmelerimizin tümünde yasaktır. Ama işkence dediğinizde bunu çeşitli biçimlerde de açıklamak mümkündür. İşte bu gayri insanî muameleye girer. Yasaktır, onur kırıcı davranıştır, uygulanmaması gerekir. Bu da bir anlamda işkencedir. Asıl olan yargılamanın yapılmasıdır. Bunun geçmişte Türkiye’ye çözüm getirileceği zannedilirken nasıl sorunlar yarattığını bilmekte fayda var. Burada önemli olan adil yargılanmanın gerçekleştirilebilmesi demektir. Bu tüm sanıklar için geçerlidir. Kısacası yargılanan insanların hakları vardır. Sanık hakları diğer haklardan daha titizlikte uygulanması ve yaşama geçirildiği zamanda sorun yaratmaması gerekir.”