Dr. Öğretim Üyesi Barış Önen Ünsalver, “Stoklama felaketleştirme ve aşırı önlem alma stratejilerinin sonucudur ve sonuçta
gerçekten ihtiyacı olanların ürünlere ulaşmasını engelleyeceği için topluma zarar vericidir” dedi.
Üsküdar Üniversitesi’nden yapılan açıklamada, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınıyla artış gösteren stokçuluğa ilişkin görüşlerine yer verilen Üsküdar Üniversitesi NP Feneryolu Tıp Merkezi Psikiyatri Uzmanı ve Dr. Öğretim Üyesi Barış Önen Ünsalver, stoklama eğiliminin kıtlığa karşı bir korunma amacı taşıdığını ifade etti.
Her şeyin belirsiz ve hızlı ilerlediği koronavirüs gündeminde insanların bir kısmının, “kıtlık yaşanacak ve hiçbir şey yürümeyecek” algısında olduğunu aktaran Ünsalver, şunları kaydetti, “Bu sürecin nasıl ilerleyeceğini bilmiyoruz, ama tüm kaynakların yok olması ya da insanların açlıktan ölmesi gibi felâketler yaşanmayacağını öngörebiliriz. Temel gıda malzemelerinde bir eksiklik olmayacaktır. Lüks tüketim mallarına ithalat engelleri sebebiyle ulaşılamayabilir. İçinde bulunduğumuz durum hiçbir şekilde stokçuluğu gerektirmiyor. Stoklama felâketleştirme ve aşırı tedsir alma stratejilerinin sonucudur ve sonuçta gerçekten ihtiyacı olanların ürünlere ulaşmasını engelleyeceği için topluma zarar vericidir.”
Sakinleşmenin en temel yolu
İhtiyaç sahibi olan kişilerin kullanması gereken ilâçları stoklamanın zarar verici sonuçlarına dikkati çeken Ünsalver, “Bu kişileri tedavisiz bırakırsanız insanların hastalıkları alevlenecek ve bu durumda âcil hastalar ve muhtemel koronavirüs vak’aları için ayrılması gereken yataklar diğer hastalarca kullanılacaktır.” ifadesini kullandı. Ülsalver, koronavirüs salgınının bazı şahıslarda yoğun panik duygusu oluşturduğuna işaret ederek, şu tavsiyelerde bulundu, “Birbirimizi sakinleştirmenin en temel yolu, gerekli önlemleri aldığımızı birbirimize göstermemiz olabilir. Örneğin kalabalıklara girmeyerek, gerekli hijyen kurallarına dikkat ederek, sağlıklı beslenmeye özen göstererek sevdiklerimizi rahatlatıp onları da benzer davranışlara teşvik edebiliriz. Sosyal mesafe konulmuşsa da birbirimize telefon, sosyal medya, e-mail üzerinden ulaşabiliriz. Arayıp sorabiliriz. Sevdiklerimizin kaygılarını dinleyebiliriz.”
AA