"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

STK'lar 'Artık yeter' dedi

15 Eylül 2015, Salı 15:08
Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde ağırlıklı olarak muhafazakar kesimi temsil eden 565 sivil toplum örgütü Diyarbakır'da Türkçe ve Kürtçe, 'Yeter artık' dövizleri taşıyarak barış ortamının oluşması için PKK'ya silahları bırakma çağrısı yaptı.

Eğitim-Bir Sen Genel Başkan Yardımcısı Ramazan Çakırcı, "Silah, hak arama yöntemi olamaz, var olan sorunları derinleştirmekten başka işe yaramaz" dedi. Açıklamadan sonra sivil toplum örgütlerinin dağıttığı karanfillerini alan polislerin karanfilleri çelik yelekleri ve göğüslerine taktı.

Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde 565 sivil toplum örgütü temsilci ve üyelerinden oluşan yaklaşık 100 kişi valilik tarafından 2 gün boyunca sokağa çıkma yasağı uygulandığı ve olayların meydana geldiği merkez Sur İlçesi'ndeki Ulucamii önünden yapacakları yürüyüşü güvenlik gerekçesiyle iptal etti. Dağkapı Semti'ndeki adı belediye tarafından Şeyh Said Meydanı olarak değiştirelen Dağkapı Meydanı'nda Türkçe ve Kürtçe, 'Edi Bese-Yeter Artık' platformu önünde geniş güvenlik önlemleri altında bir araya gelen sivil toplum örgütü temsilci ve üyeleri barış ortamının oluşması için, barışın en temel şartı olan silahların susması gerektiğini ve bu nedenle PKK'ya silahları bırakması çağrısı yaptı. Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın, dayanışma ve kardeşlik için Diyarbakır'da bulunduklarını belirterek, şöyle dedi:

"Kardeşliğimizi hedef alan, huzurumuza pusu kuranlara karşı buradayız. Bereketli topraklarımızı bereketsizlendirmek için fitne ekenlere inat buradayız. İlim, maneviyat, kardeşlik şehri Diyarbakır'a selam olsun. İnancımız, davamız, tarihimiz, kıblemiz, hatıramız bir. Bu birliği hedef alanlara inat buradayız. Yüreğimizi birleştirecek, şiddete karşı çıkacak, Yeniden büyük Türkiye idealimizi hep birlikte sağlayacağız. Her türlü teröre, vesayete ve bürokratik oligarşiye hayır. Emperyalizme, ırkçılığa hayır. Kardeşliğe, özgürlüğe ve huzura evet. Allah birliğimizi ve kardeşliğimizi bozmasın."

"BÖLGE KAN AĞLIYOR"

Sivil toplum örgütleri adına açıklamayı yapan Eğitim Bir-Sen Genel Başkan Yardımcısı Ramazan Çakırcı, kardeşliğin artık sağlam bir zemine oturtulması gerektiğini, o zeminin de hep birlikte ümmet bilinciyle hareket ederek oluşturabileceklerini söyledi. Sorunların hak ve adalet çerçevesinde ele alınması halinde çözüm üretilebileceğini ve akan kardeş kanının durdurulabileceğini kaydeden Çakırcı, "Coğrafyamız, bölgemiz kan ağlıyor. anaların ağıtları yürekleri dağlıyor. Yeter artık. Kandan beslenen, çatışma kültürünü geliştiren, aramızdaki bağı güçsüzleştiren ve statükocu, tek tipleştirici zihniyetle mücadelenin yolu İslam kardeşliğidir. Yüreklerimizi dağlayan elim hadiselerin yaşandığı şu zorlu günlerde hepimize düşen, bir kez daha birbirimize sımsıkı kenetlenmektir. Amacımız hak ve adalet, davamız doğuştan gelen haklarımızı korumak, değerlerimize sahip çıkmak, çabamız kardeşliktir" dedi.

PKK'YA 'SİLAHI BIRAK' ÇAĞRISI 

Çakırcı, silahın hak arama yöntemi olamayacağını, bu yöntemin var olan sorunları derinleştirmekten başka işe yaramayacağını anlatırken, "Her türlü vesayet hiçbir derdimize çözüm üretmez, çare bekleyen dertlerimizi iyileştirmez. Bugün normalleşemiyorsak bunun ana nedeni şiddet ve vesayet arayışlarıdır. Her iki arayın amacı da temel hak ve özgürlüklerimizi elimizden almak, kardeşlik hukukunu rafa kaldırmaktır. Bize düşen göre ise her şartta bize dayatılanı red etmek, bütün farklılıklarımızı bir kenara koyarak ortak irademize sahip çıkmaktır. Barışın en temel şartı silahların susmasıdır. Barışın taçlandırılması için örgüt derhal silah bırakmalı, normalleşmenin önü açılmalı, korku ve baskıya neden olan dayatmalardan vaz geçmelidir. Kalıcı barış, PKK'nın hem şiddet dilini, hem şiddet aparatlarını, hem de şiddet aracı olan silahı bırakmasıyla mümkündür" dedi. 

"HEPİMİZ HZ. ADEM'İN ÇOCUKLARIYIZ"

Milleti sağduyuya çağran Ramazan Çakırcı, milletin, önce sağduyulu olması gerektiğini, karşılarında siyasi, iktisadi, etnik ve daha önemlisi psikolojik yönleri olan karmaşık bir sorun alanı bulunduğunu vurguladı. Çakırcı, şöyle devam etti:

"Bu sorundan nemalananlar birliğimizi hedef almaktadır. Biz kararlı bir duruş sergileyip, sorunun çözümüne her şartta destek sunabilirsek, meseleyi demokratik bir ortama çeker kalıcı çareler üretebiliriz. Yaşanan acı, gözyaşı, ıstırap, şiddet ve çatışmaları sona erdirmek için tek ses, tek yürek olmalı, aramıza fitne tohumları ekmeye çalışanları deşifre edip, ortak değerlerimizi zaafa uğratanlara karşı ortak mücadele vermeliyiz. Hepimiz Hz. Adem'in çocuklarıyız. Hepimiz doğuştan gelen eşit haklara sahibiz. İnsanlar, renk, cinsiyet, dil, coğrafya, v.b. yönlerden bir ayrıma ve ayrımcılığa tabi tutulamazlar. Tutmaya çalışanlara karşı da direnmeliyiz. Her türlü provokasyona karşın kin, nefret ve düşmanlığı men etmeli, her koşulda hak, hukuk, adalet ve barışı öncelemeliyiz. Gün, farklılıklarımızı, zenginliğimiz bilme vakti. Gün, hukuken meşruiyeti bulunmayan oluşumları reddetme, değerlerimizi kuşanarak, doğuştan verilen haklarımızı savunma vakti. Gün, birlik ve beraberliğimizin harcı kardeşliğimize sahip çıkma vakti. Gün, aklı selim ve sükunetle hareket edip şiddetten uzak durmayı sağlama günü, etnik hınç ve öfkeyle toplumu kutuplaştırmadan uzak tutma günüdür."

 

DHA

Etiketler: stk, diyarbakır
Okunma Sayısı: 2370
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı