Umumî musibetlerle ilgili “İlâhî ikaz” yorumları yapıldığında “Kullarını rahmetiyle kucaklayan değil, gazabıyla ceza veren ve bunu yaparken masumları da işin içine katan bir Allah imajı veriliyor” gerekçesiyle karşı çıkanlar, aşağıdaki satırları mutlaka okumalılar.
Yeni Asya Neşriyat Araştırma Merkezi'nin hazırladığı kapsamlı yazıyı okumak için tıklayınız;
http://www.yeniasya.com.tr/dizi/musibetler-birer-ilahi-ihtar-ve-ikazdir_176259
Kur'an-ı Hakim'in hakikatli ve nurlu bir tefsiri olan Risale-i Nur'dan Lem’alar isimli eserden önemli hakikatler (İkinci Lem’a, s. 27)
Çok zâhirî musibetler var ki, İlâhî birer ihtar, birer ikazdır. Ve bir kısmı keffâretü’z-zünubdur. Ve bir kısmı, gafleti dağıtıp, beşerî olan aczini ve zaafını bildirerek bir nevî huzur vermektir.
BEŞİNCİ NÜKTE
Üç Meseledir.
Birinci Mesele: Asıl musibet ve muzır musibet, dine gelen musibettir. Musibet-i diniyeden her vakit dergâh-ı İlâhiyeye iltica edip feryad etmek gerektir.
Fakat dinî olmayan musibetler, hakikat noktasında musibet değildirler. Bir kısmı ihtar-ı Rahmânîdir. Nasıl ki çoban, gayrın tarlasına tecavüz eden koyunlarına taş atıp, onlar o taştan hissederler ki, zararlı işten kurtarmak için bir ihtardır, memnunâne dönerler.
Öyle de, çok zâhirî musibetler var ki, İlâhî birer ihtar, birer ikazdır. Ve bir kısmı keffâretü’z-zünubdur. Ve bir kısmı, gafleti dağıtıp, beşerî olan aczini ve zaafını bildirerek bir nevi huzur vermektir. Musibetin hastalık olan nevi, sabıkan geçtiği gibi, o kısım, musibet değil, belki bir iltifat-ı Rabbânîdir, bir tathirdir.
Rivayette vardır ki, “Ermiş bir ağacı silkmekle nasıl meyveleri düşüyor; sıtmanın titremesinden günahlar öyle dökülüyor.”
LÛGATÇE:
keffâretü’z-zünub: Günahların keffareti.
tathir: temizleme.
tebeddül: Yenilenme, değişme.
Devamını okumak için tıklayınız:
http://www.yeniasya.com.tr/risale-i-nur-dan/musibetler-ilahi-birer-ihtar-ve-ikazdir_209920
Zelzele musîbeti hakkında birkaç suale cevab
“Ne zaman ki yer müthiş bir sarsıntıyla sarsılır. Ve yeryüzü bütün ağırlıklarını dışarı çıkarır. Ve insan ‘Ne oluyor buna?’ der. O gün yeryüzü, üzerinde herkesin ne iş yaptığını haber verir. Çünkü Rabbin ona konuşmasını emretmiştir.”
(Zilzâl Sûresi: 1-5.)
Şu sûre katiyen ifade ediyor ki, küre-i arz, hareket ve zelzelesinde vahiy ve ilhama mazhar olarak emir tahtında depreniyor, bâzan da titriyor.
Mânevî ve ehemmiyetli bir cânibden, şimdiki zelzele münâsebetiyle altı yedi cüz’î suâle karşı, yine mânevî ihtar yardımıyla cevapları kalbe geldi. Tafsîlen yazmak kaç defa niyet ettimse de, izin verilmedi. Yalnız icmâlen, kısacık yazılacak.
İkinci suâl: Niçin gâvurların memleketlerinde, bu semâvî tokat, başlarına gelmiyor; bu bîçare Müslümanlara iniyor?
Okumak için tıklayınız:
http://www.yeniasya.com.tr/risale-i-nur-dan/zelzele-musibeti-hakkinda-birkac-suale-cevab_407117
Felâket ve musibetlerin birer İlâhî ikaz veya gazap olduğu inancı, bütün semavî dinlerde mevcut. Kaynağı mukaddes kitaplar. Kullara düşen ise, musibetlerin bu mesajını gecikmeden okuyup, kendilerine çekidüzen vermeleri.
Yeni Asya Neşriyat Araştırma Merkezi'nin hazırladığı kapsamlı yazının 2. bölümünü okumak için tıklayınız;
http://www.yeniasya.com.tr/dizi/musibetler-birer-ilahi-ihtar-ve-ikazdir_176259
Acının 17. Yılı: 17 Ağustos
Binlerce kişinin öldüğü 17 Ağustos sabahının üzerinden tam 17 yıl geçti. Yaşanan can kayıplarının ardından yıllar geçmesine rağmen hafızalardan silinmeyen anlar tarihe Türkiye’nin en acı sabahı olarak geçti.
Tehlike büyük, tedbirler küçük
Uzmanlar kentlerin depreme hazır olmadığını vurguluyor ve her 10 konuttan sadece 4’ü deprem sigortalı olduğunu belirtiyor.
Türkiye’deki 17 milyon 661 bin 690 konuttan sadece yüzde 42,10’unun Zorunlu Deprem Sigortası bulunduğunu açıklayan Doğal Afet Sigortaları Kurumu Başkanı Murat Kayacı, “tehlike büyük önlem ve tedbirler küçük” uyarısında bulundu. Çalışmalarını ‘Depreme hazır bir Türkiye’ için hayata geçirmeyi hedeflediklerini aktaran Kayacı, “Başlıca hedefimiz, depreme hazırlıklı olma ve sigortalılık bilincini artırarak sistemimizdeki konutların tamamını zorunlu deprem sigortası güvencesi altına almak.” dedi.
Devamını okumak için tıklayınız:
http://www.yeniasya.com.tr/gundem/acinin-17-yili-17-agustos_407127
Haber Merkezi