Güleçyüz “Yan yanayız, bir aradayız” bildirisinin basın toplantısında Said Nursî’nin adalet, hukuk ve demokrasiyi vurgulayan sözlerini aktardı.
Toplumun farklı kesimlerinde bin kişi “Yan yanayız, bir aradayız” diyerek ortak bir çağrı yaptı.
Aralarında siyasetçiler, yazarlar, oyuncular, akademisyenler, gazeteciler ve hukukçuların da bulunduğu bin kişinin imza metni önceki gün Taksim Point Otelde açıklandı.
Moderatör Nesrin Nas, Genel Yayın Yönetmenimiz Kâzım Güleçyüz’e, “Said Nursî ekolünün temsilcisi olan Yeni Asya adına burada” takdimiyle söz verdi.
Güleçyüz “Peygamberimizin sözünü sizlerle paylaşmak istiyorum; ‘Hepiniz Âdem’in çocuklarısınız.’ İnsanız, insanlıktan daha büyük bir ortaklık olabilir mi? Nesrin Hanım Said Nursî’ye atıfla beni çağırdı, Said Nursi’den birkaç söz aktarmak istiyorum; Bediüzzaman, demokrasiyi tarif ederken adalet, meşveret ve kanunda inhisâr-ı kuvvetten bahseder. Ve başa adaleti koyar” sözleriyle başladığı konuşmasına şöyle devam etti: “İkinci olarak meşveret prensibi; toplumu ilgilendiren meselelerin danışarak, istişare ile, ortak akılla çözülmesi. ‘Riyaset-i şahsiyenin kat’iyen aleyhindeyim’ sözü de Said Nursî’ye ait. Yani şahsa dayalı bir başkanlığın kat’iyen aleyhindeyim. Güncele ışık tutan son derece önemli bir cümle.”
Bir gemide 1 masum 9 cani olsa o gemi batırılamaz
“Said Nursî özellikle masumların hukukuna eserlerinin birçok yerinde vurgu yapar ve der ki; ‘Bir gemide bir 1 masum 9 cani olsa hiçbir kanun-u adaletle o gemi batırılamaz.’ Ama bugün yaşananlara baktığımız zaman terörle mücadeleden başlayın, son dönemlerde yaşanan operasyonlara, tutuklamalara kadar. Bunların ne kadarı suçlu, ne kadarı masum? Maalesef masumiyet karinesinin, suçun şahsîliği ilkesinin, âdil yargılanma hakkının, savunma hakkının ve diğer tüm evrensel hakların ayaklar altında çiğnendiği son derece talihsiz bir dönemden geçiyoruz. İsyanımız ve itirazımız buna. Yine Bediüzzaman’ın 31 Mart olayından sonra yargılandığı ve beraatle çıktığı mahkemede sorduğu bir soru var: ‘Bir masumun idamı mı yoksa 10 caninin affı, bırakılması mı daha zararlıdır?’
Var olduğumuzu birleşerek göstermeliyiz
“Ne yapmamız lâzım, onu da yine Said Nursîden bir sözle söyleyeyim; ‘Meşrutiyeti hakimiyet-i millet olarak tanımlıyor. Meşrutiyetten bugünkü demokrasiyi anlamamız lazım. Demokrasi milletin hakimiyetidir. İkinci olarak, ‘Mevcudiyet-i milleti göstermemiz lâzım’ diyor. Milletin var olduğunu milletin göstermesi gerekiyor. Bu iki cümleyi tamamlayan sözü de şu: ‘Mevcudiyetinizi ittihadla gösterin,’ yani birleşerek gösterin. İşte buradaki birliktelik bunun bir örneğidir.”
Masumlara yapılan eziyetler son bulsun
“Tutuklu gazetecilerden bahsedildi. Onlardan biri de bizim arkadaşımız Nur Ener Kılınç 92 gündür içeride. Çok daha fazla zamandır içeride olan arkadaşlarımız var. Cezaevinde nikâhı yapıldı, eşi de burada. Tüm gazeteci arkadaşlarımıza, milletvekillerimize, yeni doğum yapmış annelere, 81 yaşındaki dedeye, 86 yaşındaki Topal Hafız’a ve diğer ismini bildiğimiz bilmediğimiz tüm masumlara yapılan bu eziyetin bir an önce sona ermesini, hukukun ve adaletin yerini bulmasını, Türkiye’nin normalleşmesini temenni ediyorum.”
HABER: ÜLKER YILMAZ CABA
***
Okumak için tıklayınız:
Güleçyüz: Bediüzzaman demokrasiyi tarif ederken en başa adaleti koydu
Said Nursî ekolünün temsilcisi Yeni Asya
Hukuk ve demokrasi için bir aradayız