Hidroelektrik santrali (HES) kurulmasıyla birlikte tahrip olma tehlikesiyle karşı karşıya olan doğa harikası, Alara Vadisi ve Uçansu Şelalesi için mahkeme projeleri durdurdu.
Antalya 2. İdare Mahkemesi, bilirkişi raporunu da göz önünde bulundurarak, telafisi güç zararların doğabileceği ihtimaline karşı HES projelerini durdurdu.
Gündoğmuş ilçesinde bulunan Uçansu Şelalesi'yle bilinen Alara Çayı üzerine kurulacak 7 HES projesi, bölgede yaşayanların itirazı üzerine yargıya taşındı. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'nın gerekli izinler alınmadan ve incelemeler yapılmadan verdiği ‘çevresel etki değerlendirmesi (ÇED) uygundur' raporuna karşı açılan davada mahkeme, yürütmeyi durdurma kararının ardından, bakanlıktan savunma istedi. Davayı yürüten Antalya 2. İdare Mahkemesi, yöre halkının gündeme getirdiği iddia ve ihmalleri araştırmak üzere keşif ve bilirkişi heyeti oluşturdu. Ankara Üniversitesi (AÜ) Jeoloji Mühendisliği Bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. Kamil Kayadalı, AÜ Biyoloji Bölümü Botanik Anabilim Dalı öğretim üyesi Prof. Dr. Atila Yıldız, Süleyman Demirel Üniversitesi Orman Mühendisliği Bölümü öğretim üyesi Prof. Ahmet Tolunay, Gazi Üniversitesi Biyoloji Eğitimi Anabilim Dalı öğretim üyesi Doç. Dr. Beril Akın ve AÜ Hidrobiyoloji Anabilim Dalı öğretim üyesi Yrd. Doç. Cevher Özeren’den oluşan bilirkişi heyeti HES’in kurulması planlanan bölgede inceleme ve araştırma yaptı. Heyet, yaptığı detaylı incelemelerin ardından hazırladığı raporu Antalya 2. İdare Mahkemesi’ne gönderdi.
Mahkeme, bilirkişi heyetinin de raporunu göz önünde bulundurarak verdiği yeni kararda ÇED uygundur raporunun çevresel, biyoçeşitlilik, ekolojik yapı ve sosyoekonomik etkiler açısından yetersi olduğunu hükmetti. Mahkeme, ÇED olumlu raporunun verildiği projenin başlaması halinde çevresel etkiler bakımından telafisi güç zararların doğabileceğinin açık olduğu kaydedildi.
BİLİRKİŞİ ÇED RAPORUNU YETERSİZ BULMUŞTU
Akademisyenlerden oluşan bilirkişi heyetinin hazırladığı bilirkişi raporunda bölgenin yeterince incelenmediği belirtilmişti. Heyet, Alara Uçansu Şelalesi’nin bulunduğu vadide, HES yapımı için gerekli olan Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) Olumludur raporunu yetersiz bulmuştu. Bilirkişi raporunun sonuç kısmında, “Dava konusu olan ÇED raporunun çevresel etkiler, biyoçeşitlilik, ekolojik yapı ve sosyo-ekonomik etkileri açısından yetersiz olduğu kanaatine varılmıştır.” ifadelerine yer verilmişti.
Uçansu Şelalesi’nin de üzerinde bulunduğu Alara Vadisi’nde Doğa Enerji Üretim şirketi tarafından 7 HES, regülatör, kırma eleme tesisi, hazır beton tesisi kurulması planlanıyordu. Bu projenin hayata geçirilebilmesi için çok sayıda ağaç kesilmesi gerekiyor. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, daha önce mahkemeye gönderdiği savunmasında bölgenin ormanlık olduğunu kabul etmiş, tahrip olan ormanının geri gelmesinin mümkün olmadığını belirtmişti. Bakanlık, aynı zamanda ağaçların kereste olarak değerlendirilmesini önermişti.