Yaşanan mağduriyetlerin ulaştığı boyutu anlatan Hakan Albayrak, “Bazıları ‘Kendiliğinden düzelir’ diye bekliyordu; o ümidi kaybediyorlar. Bazıları ‘Linç edilirim’ diye korkuyordu; o korkuyu aşıyorlar. Bazıları ‘Ne yapsak beyhude’ yılgınlığı içindeydi; o yılgınlığı atıyorlar” dedi.
Karar gazetesi yazarı Hakan Albayrak mağduriyetlerinin toplumsal buhran seviyesine ulaştığını belirterek “Maşeri vicdanı yaralayan ve bozguncularla, darbecilerle mücadelenin haklılığına gölge düşüren bu mağduriyetler, FETÖ ve müttefiklerinin -yahut efendilerinin- propaganda savaşına hizmet etmekten başka işe yaramıyor. Böylesine yakıcı bir gerçeği bile AK Parti cenahında sadece birkaç gazeteci-yazarın yüksek sesle telaffuz etmesi, siyasetimiz namına utanç vericidir” dedi. Albayrak, “AK Parti ve hükümette ortak akıl namına bir şeyin kalmadığı, bu durumda ülkemizin ve AK Parti hareketinin maruz kaldığı / kalabileceği büyük meydan okumalarla baş etmenin iyice zorlaştığı gerçeği de böyle” diye yazdı.
Bu meseleleri açık açık konuşmamız lazım
Albayrak’ın Karar’daki yazısının bir bölümü (14 Eylül Perşembe) şöyle; “AK Parti çevrelerinde yükselen tepkinin şimdilik homurtu halinde olduğunu ama yakında ‘kuvveden fiile’ çıkabileceğini söyledik. Yani: Belli konulardaki tarz-ı siyasete tepki duyan kimi parti büyükleri, milletvekilleri, bakanlar, eski bakanlar, bu tepkilerini açıkça ifade etmeye başlayabilir. Bazıları ‘Kendiliğinden düzelir’ diye bekliyordu; o ümidi kaybediyorlar. Bazıları ‘Linç edilirim’ diye korkuyordu; o korkuyu aşıyorlar. Bazıları ‘Ne yapsak beyhude’ yılgınlığı içindeydi; o yılgınlığı atıyorlar. Kendi aralarında konuşup dertleşiyor, sonra ‘Dertleş dertleş, nereye kadar?’ diye kendi kendilerine kızıyorlar. ‘Bir şeyler yapmamız lazım’ diyorlar; ‘Milletin önüne çıkıp bu meseleleri açık açık konuşmamız lâzım.’ Bunu yapacak gibiler. Doğrusu da bu zaten.
Siyasetimiz namına utanç verici
FETÖ meselesindeki haksız ve/veya gereksiz mağduriyetler, toplumsal buhran seviyesine ulaştı. Maşeri vicdanı yaralayan ve bozguncularla, darbecilerle mücadelenin haklılığına gölge düşüren bu mağduriyetler, FETÖ ve müttefiklerinin -yahut efendilerinin- propaganda savaşına hizmet etmekten başka işe yaramıyor. Böylesine yakıcı bir gerçeği bile AK Parti cenahında sadece birkaç gazeteci-yazarın yüksek sesle telaffuz etmesi, siyasetimiz namına utanç vericidir. AK Parti ve hükümette ortak akıl namına bir şeyin kalmadığı, bu durumda ülkemizin ve AK Parti hareketinin maruz kaldığı / kalabileceği büyük meydan okumalarla baş etmenin iyice zorlaştığı gerçeği de böyle. Daha sayabiliriz. Üç-beş gazeteci-yazar olarak bizim taşıyamayacağımız kadar ağır bir yük bu. Sorumluluk bilincine sahip olan siyasetçilerimiz de ortaya çıkıp, kendi aralarında konuştukları meseleleri kamuoyu önünde konuşmalı.”