YAZAR AHMET TAŞGETİREN: İSTANBUL İÇİN VERİLEN MÜCADELENİN YÜZDE ŞU KADARCIĞI “MEDENİYET” VE “KÜLTÜR” KARAKTERİ İÇİN SARF EDİLMİŞ OLSAYDI “İSTANBUL’A İHANET EDİLMİŞ OLMAZ”DI.
AKP-BELEDİYE AYRIŞMASI ZOR
İktİdara yönelik olarak eleştirilerini sürdüren yazar Ahmet Taşgetiren, “İstanbul’da AK Parti-Belediye ayrışması o kadar zor ki” diyerek, “Her şehirde siz kazanacakmışsınız gibi size yatırım yapan rant dünyası vardır. Paracıklar akıtmışlardır yolunuza. Kazanamadınız, onların hesabı da batar. Rant dünyası hesabı battığında vaveylayı koparır. Kapınıza dayanır, ‘Hani benim sizin için harcadığım yüz binlerim’ der” tesbitini yaptı.
RANT HERKESİN BAŞINI DÖNDÜRÜYOR
Taşgetİren dünkü yazısında şöyle dedi: İstanbul için verilen mücadelenin yüzde şu kadarcığı “Medeniyet” ve “Kültür” karakteri için sarf edilmiş olsaydı “İstanbul’a ihanet edilmiş olmaz”dı. Şunu söylemem lâzım. Hangi parti kazanırsa, parti-belediye ilişkisi onun tarafından yönetilecektir. Muhafazakâr kendini bu kadar “muhafaza edebildi” ise, öteki ne yapacak varın siz hesap edin. İstanbul’a ise kazma vurulmayan yer yok ne yazık ki… Rant herkesin başını döndürüyor.
***
Bu mücadele kültür ve medeniyet için verilmedi
İstanbul seçimlerinin anlamına yönelik bir yazı kaleme alan Karar yazarı Ahmet Taşgetiren, “İstanbul için verilen mücadelenin yüzde şu kadarcığı ‘Medeniyet’ ve ‘Kültür’ karakteri için boyutu için sarf edilmiş olsaydı ‘İstanbul’a ihanet edilmiş olmaz’dı” dedi.
Muhafazakârlara yönelik olarak eleştirilerini sürdüren Karar yazarı Ahmet Taşgetiren, AKP’nin başvurusu ve YSK’nın kararıyla iptal edilen İstanbul seçimlerini konu alan bir yazı yazdı. Taşgetiren, “İstanbul’da Ak Parti – Belediye ayrışması o kadar zor ki” diyerek, “Her şehirde siz kazanacakmışsınız gibi size yatırım yapan rant dünyası vardır. Paracıklar akıtmışlardır yolunuza. Kazanamadınız, onların hesabı da batar. Rant dünyası hesabı battığında vaveylayı koparır. Kapınıza dayanır, ‘Hani benim sizin için harcadığım yüz binlerim’ der” tespitini yaptı. “Ne diyeyim, İstanbul için verilen mücadelenin yüzde şu kadarcığı ‘Medeniyet’ ve ‘Kültür’ karakteri için boyutu için sarf edilmiş olsaydı ‘İstanbul’a ihanet edilmiş olmaz’dı” diyen Taşgetiren’in “Ayrışma güçlüğü” başlığıyla yayımlanan yazısının bir bölümü şöyle:
Bu şehrin her tarafı rant alanı demek
25 yıl İstanbul’u yöneteceksiniz de, parti ile içi içe geçmeyeceksiniz. Bu mümkün mü? Her ilçesi bir Anadolu şehrine bedel ya da daha hacimli bir metropol İstanbul. İstanbul 25 yıl içinde 25 kere büyümüş bir şehir. 25 kere yıkılmış yeniden yapılmış anlayın siz bunu. Bu, bu şehrin her tarafı rant alanı demek. İstanbul müthiş bir bütçe demek. İstanbul müthiş bir insan yığınağı demek. İstanbul akçe demek. Kültür demek, medeniyet demek, tamam ama onların uzun süredir çok İstanbul’da görülmediği bir gerçek. “İhanet” denildi ya İstanbul’a yapılan için. “İhanet” kelimesi kimbilir neler alır içine.
Rant herkesin başını döndürüyor
Ayrıca her şehirde siz kazanacakmışsınız gibi size yatırım yapan rant dünyası vardır. Paracıklar akıtmışlardır yolunuza. Kazanamadınız, onların hesabı da batar. Rant dünyası hesabı battığında vaveylayı koparır. Kapınıza dayanır, “Hani benim sizin için harcadığım yüz binlerim” der. Diyorum ya, isterseniz kazandığınız ilçelerde, “Namuslu” rolü oynayıp bu rant dünyasına, “Biz artık sizinle oynamıyoruz” deyiverin. Ne diyeyim, İstanbul için verilen mücadelenin yüzde şu kadarcığı “Medeniyet” ve “Kültür” karakteri için boyutu için sarf edilmiş olsaydı “İstanbul’a ihanet edilmiş olmaz”dı. Şunu söylemem lazım. Hangi parti kazanırsa, parti – belediye ilişkisi onun tarafından yönetilecektir. Muhafazakar kendini bu kadar “muhafaza edebildi” ise, öteki ne yapacak varın siz hesap edin. İngilizler’in Londra’yı, Fransızlar’ın Paris’i, Ruslar’ın Saint Petersburg’u, Macarlar’ın Budapeşte’yi, Çek’lerin Prag’ı muhafaza ettiği kadar medeniyet – kültür hassasiyetimiz yok ne yazık ki… Bu şehirlere yüz yıllardır kazma vurulmaz, İstanbul’a ise kazma vurulmayan yer yok ne yazık ki… Rant herkesin başını döndürüyor.
Asıl iç içe geçmişlik parti ile belediye arasında
İstanbul’da AKP – Belediye ayrışması o kadar zor ki. İşin tabii ki, muhafazakâr camiaya imkan sunma boyutu var. Ama o kurumların ayrışması parti ile ayrışma kadar sancılı olmayabilir. Sancılı olur mutlaka, ne de olsa o yapılar da kullandıkları bir imkândan mahrum kalırlar, ama onların iş hacmi zaten sınırlıdır, onu bir biçimde tamir ederler ya da imkanın gitmesi kadar küçülürler. Asıl iç içe geçmişlik parti ile belediye arasındadır. Etle tırnak misali. Hadi ayrışın bakalım, dendiğinde her yerden bir feryadın yükselmesi kaçınılmazdır. “İstanbul aşkımız” ya. Aşıkların ayrışmasıdır olacak olan. Zordur. Burada tabiî bir de ayrışmada hesabın düzgün çıkıp çıkmaması meselesi var. Orada iş daha da sarpa sarar.