Ayşe Öğretmen, 22 gün tutuklu kaldıktan sonra tahliye olduğu gecenin kendisi için çok zor geçtiğini söyledi.
Telefonla bağlandığı Beyaz Show adlı programda “Çocuklar ölmesin” dediği için hakkında verilen hapis cezası dolayısıyla Diyarbakır Cezaevi’nde tutuklu bulunan öğretmen Ayşe Çelik Anayasa Mahkemesi’nin verdiği ihlal kararının ardından 1.5 yaşındaki kızı Deran bebeğe ve özgürlüğüne kavuştu. Ayşe Öğretmen’in Cumhuriyet’te yer alan açıklamaları şöyle; “Girdiğim koğuşta benimle beraber 43 yetişkin, 8 çocuk vardı. 6 çocuk 0-1 yaş arasındaydı. Onları görünce canımdan can gitti. Kızımı unutup, cezaevindeki bebeklere kahroldum. Hiçbir çocuğun yeri cezaevi olmamalı. 12 kişilik koğuşta 51 can ne demek. Her ranzayı iki kişi kullanıyorlardı. Geride kalanlar ise çoluk çocuk yerde yatıyorduk. Hijyenden uzak tuvaletin, banyonun olduğu yerde uyumak zorundaydık. Tuvalete giderken insanların yataklarına basmak zorundaydık. Özellikle karanlıkta bir bebeğe zarar vermemek adına yataktan çıkmıyordum.”
Ayşe öğretmen kararı emsal olsun
Anayasa Mahkemesi’nin Ayşe öğretmen kararının ardından gözler açıklamalarından dolayı ceza alan TTB yöneticisi hekimlere ve ‘Barış Bildirisi’ imzacısı akademisyenlerin dâvâlarına çevrildi. Ayşe öğretmen kararının hekimleri ve akademisyenleri nasıl etkileyeceğin değerlendiren CHP İstanbul Milletvekili Prof. Dr. İbrahim Kaboğlu AYM’nin kararına ilişkin, “Barış akademisyenleri dâvâlarında kurulan tezgahı alt üst edici bir karardır” dedi. Gazete Duvar’a konuşan Prof. Dr. İbrahim Kaboğlu, AYM’nin Ayşe öğretmen kararına ilişkin, “Barış akademisyenleri davalarında kurulan tezgâhı alt üst edici bir karardır ve bu açıdan çok olumlu bir karar olarak değerlendiriyorum. Türkiye’de son yıllarda yaşanan ve özellikle ilk derece mahkemelerinin her türlü açıklamayı, hükümete yönelik eleştirileri, güney doğuya yönelik açıklamaları terör propagandası sayan ve cezalandıran kararları karşısında önemli bir karar. Bu kararla ifade özgürlüğünün çerçevesi çiziliyor. Mahkemelerin, farklı maddelerden cezalar verilse dâhi Anayasa Mahkemesi’nin çizmiş olduğu ifade özgürlüğü alanını ölçü alması gerekiyor” ifadelerini kullandı.