"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Film aynı oyuncular değişti

22 Haziran 2019, Cumartesi
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın İBB adayı Ekrem İmamoğlu’nun yönelik tavrını değerlendiren gazeteci Ruşen Çakır, “25 yıl önce, Erdoğan Büyükşehir Belediye Başkanı seçildiği an ve sonrasında başına gelenler başına getirilmek istenenler ve sonra yaşananlar… Şuanda film aynı film ama oyuncular değişmiş durumda” dedi.

Gazeteci Ruşen Çakır Medyascope’da yayınlanan programda Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın İBB adayı Ekrem İmamoğlu’nun seçilmesi durumunda yargı kararıyla görevden alınabileceği yönündeki sözlerini değerlendirdi. ‘Dejavu’ başlığıyla yayınlanan programda Çakır, “Türkiye’de yaşananların bir dejavu olduğu söylenebilir. 25 yıl önce yani Recep Tayyip Erdoğan Büyükşehir Belediye Başkanı seçildiği an ve sonrasında başına gelenler başına getirilmek istenenler ve sonra yaşananlar… Şuanda film aynı film ama oyuncular değişmiş durumda. Recep Tayyip Erdoğan ilginç olan kendisine yapılanı ve yapılmak isteneni bugün Ekrem İmamoğlu’na yapmak istiyor. Dün sistem nasıl kaybettiyse bugün de kendisi kaybetmeye mahkûm” dedi. 

Otoriter ve kendisinden ibaret bir yönetim inşa etti 

25 yıl önce bir gazeteci olarak şahit olduğu olayları aktaran Çakır şunları söyledi; “Hürriyet Gazetesi “Siyasi hayatı bitti” şeklinde bir başlık atmıştı Recep Tayyip Erdoğan Belediye Başkanıyken. Radikal Gazetesinde ise “Muhtar bile Olamayacak” adlı başlık yer almıştı. Tayyip Erdoğan ise Türkiye’de en üst mevkilere geldi. Parlamenter Sistemi değiştirdi ve otoriter ve kendisinden ibaret bir yönetimi inşa etti. Ekrem İmamoğlu’ndan yeni bir Tayyip Erdoğan çıkar mı bu çok spekülatif olur ama şurası muhakkak şu günlerde yaşananlar bize eskiyi hatırlatıyor. Tayyip Erdoğan kendi yaşadığını şimdi başkalarına yaşatmaya çalışıyor ve sanıyor ki zamanında bunu beceremeyen Erdoğan’ı durdurmayı beceremeyen altından kalkamayan yerine kendisi pekala kendisinin başında olduğu sistem adına yeni gelmekte olanı engelleyebilecek ama olası bir durum değil. 

Araştırmalara göre 9 puan fark oluştu 

Araştırmalar sonucunda 9 farkın olduğu söyleniyor ve bu kaybın üzerine Erdoğan sahalara indi ve olaya el koydu. Bazı güvendiğim kurumlarca yapılan anketlerde ise 9 puan olduğu söyleniyor ve Ekrem İmamoğlu’nun kazandığı izlenimi oluşmuş durumda. 2002’den beri Türkiye’yi yöneten ve 25 yıldır İstanbul’u yöneten kendisi olmasa bile bir şekilde belediye başkanları üzerinden yöneten Erdoğan, tekrarlattığı İstanbul seçiminde hiçbir şey söyleyemez oldu. Söylediği şeyler de ‘Sisi’ye mi oy vereceksiniz, Binali Yıldırıma mı?’ Sisi denilen ise Mısır’ın diktatörü Ekrem İmamoğlu’nu Sisi ile özdeşleştiriyor. Hiçbir alakası yok. Alakası olsa dahi açıkçası Sisi benzetmesi Ekrem İmamoğlu’na oy vermekten cayacak tek bir kişi olacağını sanmıyorum. Zaten Sisi meselesini önemseyen Mursi’yi Mısır’daki Müslüman kardeşlerinin hareketini önemseyen ölümünden çok üzüntü duyan kesimler zaten Binali Yıldırım’a oyunu veriyordur. Bunu kullanıyor olması aslında sembolik anlamı çok yüksek bir şey bu da Erdoğan’ın artık yerel seçimlerde bile üretebileceği bir argümana sahip olamaması. 

Yargıya yönelik bir talimat olarak da görülebilir

İstanbul ile yerel seçime gidiliyor ve genel seçime de gidilmiyor. Burada yaptığı tamamen siyasi bir takım çıkışlar ve bu çıkışlarda son derece sert aynı zamanda tehdit içeriyor. Ekrem İmamoğlu’na “muhtar bile olamaz” lafını oraya benzetiyoruz. Ekrem İmamoğlu seçilse bile belediye başkanı olamayacağını Ordu’daki VIP olayından hareketle bir meydan okuyuş söz konusu. Bunu yargıya yönelik bir talimat olarak görmekte mümkündür. 31 Mart öncesinde de Mansur Yavaş için yapmıştı. 31 Martta Mansur Yavaş seçildi ve Erdoğan konuyu bir daha gündeme getirdiği görülmedi. Bu 23 Hazirandan sonra İmamoğlu meselesini gündeme getirir mi, yani Ordu VİP i ve onunla açılan soruşturma gibi ve bununla hareketle yargı eliyle İmamoğlu’nun seçilmesi halinde başkanlığını elinden alma yoluna gider mi bilmiyoruz. Tabi Türkiye burası olmaz dediğimiz birçok şey oldu. Bu da olabilir. 

Erdoğan hiçbir sorunu çözmüyor 

Erdoğan, Türkiye’nin hiçbir sorununu çözmüyor ve kendisinin sorunu çözme gibi bir imkânı yok. Çünkü tıpkı 25 yıl önce kendisinin gelişini, yükselişini sistemin bütün organlarını medyayı da yanına alarak, kurumlarının el birliğiyle yaptığı ve meclisindeki bir şekilde dâhil olduğu sivil bir takım kuruluşların da dahil olduğu bir şekilde bütün gayretlerine rağmen engelleyemediklerini en fazla geciktirdiklerini gördük. Bu geciktirme normalin daha fazlasını güçlendirmesine yol açtı Refah Partisi, Fazilet ve nihayetinde Ak Parti’nin güçlenmesine yol açtı. Eğer, Erdoğan’ın saçma sapan bir şekilde hapse atılması,  28 Şubat gibi bir olay olmasaydı. Belki bu hareket yine güçlenecekti ama bu şekilde güçleneceğini hiç sanmıyorum. 

Yani bir anlamda engellemek istediğiniz harekete aslında kısa vadede engelliyorsunuz orta vadede bir nevi doping yapıyorsunuz. Erdoğan’ın da şuan yaptığı budur. 

Erdoğan’ın sözü tükendi

Engellemesi mümkün değil çünkü Erdoğan artık sözünü tüketti, iktidarı tükeniyor, tabanı çözülüyor, muhtemelen 23 Haziran’ın ardından eğer Konda’nın dediği sonuç çıkarsa Ali Babacan, Ahmet Davutoğlu parti çalışmalarını hızlandıracaklardır. Kendilerine yönelik ilgi çok artacaktır. Erdoğan’ın yaptığı en büyük stratejik hatalardan birisi olan 31 Mart İstanbul seçimlerini yeniletme hatasının ardından bu çok daha hızlanacağa benziyor. Dolayısıyla bu tür tehditleri belki hayat geçirir,  belki Ekrem İmamoğlu seçilirse Başkanlığını elinden alır ama tıpkı 25 yıl önce olduğu gibi hiçbir işe yaramaz. Çünkü Türkiye’de bir devir kapanıyor. 

Sisi’ye benzetmeler hiçbir işe yaramayacak

Burada Erdoğan’ın yapacağı en rasyonel şey herhalde bunun olabildiğince yumuşak ve kendisine de en az zarar verecek şekilde gerçekleşmesini ve tabi ki Türkiye için gerçekleşmesini sağlamak olabilir. Bu anlamda 2015 Haziran seçimleri çok büyük bir fırsattı. Türkiye’de kutuplaşmadan uzaklaşan yeni bir heyecan oluşturabilecek bir buluşma gerçekleşebilirdi. Erdoğan bunu engelledi biliyorsunuz. Koalisyon hükümetine izin vermedi, ardından tek başına iktidar aldı, ardından referandum, ardından Başkanlık Sistemi ama görüyoruz bütün bunların hepsi hiçbir işe yaramadı şimdi de aynı şekilde başvuracağı yöntemler tehditler, Sisi’ye benzetmeler hiçbir işe yaramayacak. 

AKP’nin tanımladığı ‘Yeni Türkiye’ süresini dolduruyor 

Televizyon yayınlarında Ekrem İmamoğlu’nu bir şekilde terör ile ilişkilendirmek. Bazı gazeteciler bugün Abdullah Öcalan’ın avukatları aracılığıyla mesaj yolladığı iddiasıyla HDP seçmeninin en azından 31 Mart’ta nötr olmaya çağırmasını bekliyorlar. Yani bu hale kadar düştü yani Öcalan’dan medet umanlarda çıktı ki Selahattin Demirtaş’ın açık bir şekilde Ekrem İmamoğlu’na desteği var. Bunu bir taraftan kullanıyorlar bir CHP’nin terör ile ilişkisini gösterdiği suçlamasıyla ama diğer taraftan da çok ciddi bir şekilde rahatsız olmuş durumdalar. Tüm bunlar gösteriyor ki bunların hiçbiri hiçbir şeyi çözecek durumda değil. Çünkü gerçekten AKP’nin tanımladığı ‘Yeni Türkiye’ süresini dolduruyor. Yepyeni bir Türkiye başlayacak artık. Erdoğan vadesinin mağdur olduğu o geçmişteki filmi hatırlayıp bugün ki filminde aynı tatsızlıkta senaryonun tekrarlanmamasını mümkün kılabilir ama şuana kadar ki işaretler kendisinin daha önce denenmiş ve hiçbir şekilde başarıya ulaşmamış olan bu şeyi tekrar denemek isteyeceği yolunda. 25 yıl önce Erdoğan İstanbul’da Belediye Başkanlığına gelirken Milliyet Gazetesinde muhabirdim ve Erdoğan’ın gelmekte olduğunu söylüyordum. Kimse bana inanmıyordu. İnanmak istemiyordu. Hatta beni Erdoğancı olmakla vesaire suçluyorlardı. Yapmaya çalıştığım şey bir artık benim gözlemlediğim artık bir defter kapanıyor. Yeni Türkiye’den yepyeni bir Türkiye’ye doğru eviriliyor.

HABER: NETİCE KÜBRA GÖRENTAŞ

Haber Merkezi

Okunma Sayısı: 4965
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı