İTÜ’nün hazırladığı deprem raporunda, “Büyük şehirlerde yoğun nüfusun yaşadığı 5-6 katlı ‘gecekondu apartmanlar’ yüksek risk taşımaktadır” denildi.
İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ), 30 Ekim’de İzmir’de meydana gelen depremin ardından saha çalışmalarına yönelik hazırladığı değerlendirme raporunu açıkladı. Raporda, bölgede yaşanan depremi derinlemesine ele alan teknik bulguların yanı sıra binalarda oluşan göçme ve hasarların nedenlerine ilişkin gözlem, tesbit ve öneriler yer aldı. Bilim insanlarınca hazırlanan raporda, sürekli güncellenen deprem yönetmeliklerinin her dönemde yeterli olduğuna işaret edilerek, şu değerlendirmede bulunuldu: “Yaşanan sorunların kaynağında çok defa sahadaki üretimin kontrolsüz ve yetersiz olması yatmaktadır. Müteahhitlik ve yapı denetim sistemlerinin sür’atle gözden geçirilerek iyileştirilmesi; en ucuz olanın değil, güvenli ve kaliteli hizmetin talep edilmesi gerekmektedir” denildi.
Daha büyük kayıplara sebep olabilir
Raporda “Konut ve iş yeri binalarının inşasında yetkin kuruluşların tercih edilmesi; bina kiralamada ve satın alımında sigorta şirketleri ve müşavirlik firmaları devreye sokularak, bina güvenliğinin sorgulanması sağlanmalıdır. Tasarım, şantiye ve yapı denetim mühendislerinin meslek içi eğitimlerle sürekli güncel tutulması, usta ve kalfalar için uygulamalı eğitim programları düzenlenmesi çok önemlidir” ifadeleri kullanıldı. Raporda, Sisam Adası’nın kuzeyinde denizde kırılan fayın, Bayraklı başta olmak üzere İzmir’de önemli hasarlar oluşturduğu, şehrin altından veya daha yakınından geçen fayların kırılmasının çok daha büyük kayıplara neden olabileceğine dikkati çekildi.
Deprem güvenliği yetersiz
Raporda, “Bu deprem bize bir kez daha göstermiştir ki, bina stokumuzun önemli bölümünün deprem güvenliği yetersizdir. Özellikle büyük şehirlerde yoğun nüfusun yaşadığı 5,6 katlı ‘gecekondu apartmanlar’ yüksek risk taşımaktadır. Büyük can kayıpları yaşamamak için, ülkemizde ve özellikle megakent İstanbul’da mevcut binaların deprem güvenliklerinin hızlı değerlendirme yöntemleriyle süratle belirlenmesi, ucuz ve kolay uygulanabilir güçlendirme yöntemleri kullanılarak zaman kaybetmeden güçlendirilmesi hayati önem taşımaktadır.” ifadeleri kullanıldı. Yaşanan bu depremin olası İstanbul depremiyle doğrudan ilişkisi olmadığı belirtilen raporda, bu büyüklükteki depremlerle her an karşılaşılabileceğinin unutulmaması ve deprem zararlarının azaltılması için çalışmaların hızlandırılması uyarısında bulunuldu.
İmar affı kaçak yapılanmayı teşvik ediyor
İmar affı, İzmir depreminde yıkılan ya da hasar gören binaların sağlam olmadığına yönelik uzmanlardan gelen açıklamalar ile tekrar gündeme geldi. Türkiye’de binaların nasıl ruhsat aldığı, depremlere dayanıklılığının ölçüldüğü ve denetimlerinin yapıldığı tartışmalarında imar affı öne çıkan mevzulardan biri. En son olarak imar affı, Haziran 2018 genel seçimlerinden önce imar barışı adı altında yürürlüğe girdi. Bu yasayla İzmir’de en az 672 bin bina imar barışından yararlandı. İmar barışı, imar mevzuatına veya ruhsata aykırı yapılara, yapı kayıt belgesi verilmesi anlamına geliyor. Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum, 2019 yılında yaptığı açıklamada, “İmar affı binanın sağlam olduğunu göstermiyor” demişti. BBC Türkçe’nin haberine göre, TMMOB İnşaat Mühendisleri Odası (İMO) Başkanı Taner Yüzgeç, “İmar afları kaçak yapılaşmanın en önemli teşvik unsurlarından birisi olmuştur” ifadesini kullanıyor.
Ayda Gezgin yoğun bakımdan çıktı
İzmir’de meydana gelen depremde 91 saat sonra Rıza Bey Apartmanı’nın enkazından çıkarılan 3 yaşındaki Ayda Gezgin, yoğun bakımdaki tedavisinin tamamlanmasının ardından Ege Üniversitesi Hastanesi Çocuk Cerrahi Servisi’ne nakledildi. Ayda’nın hayatî fonksiyonlarının normale döndüğü öğrenildi. Emrah Apartmanı enkazından yaklaşık 58 saat sonra çıkarılan 14 yaşındaki İdil Şirin’e Koronavirüs teşhisi konulmasının ardından tedavisi Çocuk Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları Servisi’nde devam ediliyor. Doğanlar Apartmanı’ndan 10 saat sonra kurtarılan Günay Özışık’ın tedavileri sürüyor. 16 yaşındaki İnci Okan ise yoğun bakım servisindeki tedavisinin tamamlanması ile Çocuk Hastanesinde normal servise alındı. 65 saat sonra kurtarılan Elif Perinçek’in de tedavisinin sürdüğü belirtildi. Depremde yaralananlardan 4’ü yoğun bakımda olmak üzere 21 kişinin tedavisi devam ediyor.