"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Eleştir, ama Yeni Asya okumayı bırakma!

26 Ocak 2015, Pazartesi 11:23
Yeni Asya gazetesi Yönetim Kurulu ve yazarları, Ege okuyucuları ile İzmir’de buluştu. Programda Yeni Asya Gazetesi Genel Yayın Müdürü Kâzım Güleçyüz, "Yeni Asya Gazetesi'nin Yayın Politikası" konulu seminer verdi.

"Benim dikkatimi çeken, gazete okunmayan yerlerde siyasi konular problem olarak gündeme geliyor" diyen Güleçyüz, konuşmasında şu sözlere yer verdi:

Gazetenin siyasetle ilgili duruşu, yayın polikasının o cihete bakan tarafı eleştiriliyor, okunmadığı için. Halbuki, bizim teşhisimiz ve tesbitimiz de bu zaten. Gazete okunsa, günlük takip edilse, bu eleştiriler ya yok olacaktır ya da asgari düzeye inecektir. Bir de bizde şöyle bir kolaycılık var, bazı okuyucularımız için söylüyorum, bir şeye kızıyor, bir başlığa kızıyor, benim yazıma ya da bir başka yazarımızın yazısına kızıyor, karikatüre kızıyor ve gazeteyi bırakıyor. Ama onun üzerinden yıllar geçmiş, yıllar içerisinde hadiseler gelişiyor, içerde, dışarda, siyasette bir çok değişim oluyor ve gazete hepsiyle ilgili bir duruş ortaya koyuyor. Ama o okumadığı için bu duruştan haberi yok. Çok eskiden kalan bir ezber söz konusu. O ezbere bağlı olarak bir önyargı oluşturmuş kendi dünyasında, o önyargıya dayalı bir şekilde gazeteyi mahkum ediyor arkadaşlarımız.

Bu toplantının yapılmasının en büyük nedeni gazeteyle ilgili eleştirileri ve tenkidleri olan arkadaşlarımızın katılması, eteklerdeki taşların dökülmesi. Biz bir cemaatiz. İhlâs Risalesi'nde "Biz az ve zayıf ve kuvvetsiz olduğumuz halde büyük ve ağır bir vazife ihsan-ı ilahi tarafından omuzlarımıza konulmuş" diyor. Az, zayıf ve kuvvetsiz... İşte buna ilaveten bir de içimizden gelen tenkitler bu zayıflığımızı ve kuvvetsizliğimizi artırır. Onun için bu tarz meseleri mutlaka halletmemiz, çözmemiz lazım. Bu eleştiriler içerisinde haklı olan eleştiriler de olabilir. Bunların hepsi, şahs-ı manevi içerisinde, meşveret mekanizmasının içerisinde ortaya konulur, açıkça ifade edilir. Ve eleştiri haklıysa o yanlış düzeltilir.

Güleçyüz, konuşmasına şöyle devam etti:

Bu gazete bizim gazetemiz, bu neşriyat bizim neşriyatımız, bu yayınlar bizim yayınlarımız... Dolayısıyla bunları zaafa uğratacak tarzda boykotlarla, tenkitlerle bir yol tutturmak, aynı cemaate mensup olmanın getirdiği vecibelere uymaz. Yeni Asya'nın, 45 yıldır Risale-i Nur'un matbuattaki dili olması ve doğru islamiyet ile islamiyete layık doğruluğu anlatması nedeniyle, kendini Yeni Asyacı olarak gören, bu ekolde hizmet ettiğini söyleyen herkes tarafından her gün takip edilmesi lâzım. Hem Yeni Asyacı olacak hem de gazeteyi boykot edecek, okumayacak...Eleştirecekse de bunu gerekli zeminlerde yapsın, ama gazetesini okumaktan vazgeçmesin.

Konuşmanın tamamının yer aldığı videoyu aşağıdan izleyebilirsiniz:

Haber Merkezi

Okunma Sayısı: 3108
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • nur

    26.1.2015 22:06:50

    tebrik ediyorum . açık ve net çok yaşa Yeniasya!!

  • nur

    26.1.2015 21:53:31

    tebrik ediyorum . açık ve net çok yaşa Yeniasya!!

  • TOYGAR

    26.1.2015 16:05:10

    Zannederim ki problem, "Eleştir ama okumayı bırakma" dan ziyade, "Eleştirirsen eleştir, bize ne; biz meşveret ediyoruz ve sizden daha iyi biliyoruz" anlayışının yaşanmışlığından ileri geliyor. "Mihenge vur, sonra al" anlayışını biz Üstadımızdan öğrendik ya hani! Mihenge vurma diyen yok elbette ama, benim inandığım ve anladığım değerler her zaman geçersiz kalıyorsa, yetersiz görülüyorsa, MİHENGE VURMAMIN ne anlamı kalıyor? Eleştirirsem ne olacak ki? Şimdiye kadar ne oldu ki? Bundan sonra ne olmasını bekliyorum ki? diye düşünmekten insaniyet kendini alamaz. Bu eleştirilerimi yazacağım aklıma gelmezdi. Madem sordunuz söyleyeyim dedim: İnsan az da bilse, yanlış da bilse, değer bulmak ister. Babadan kalma nurcu olmadığımızdan, Nurculuk hakkında fikir vermeye EHİL de değiliz, havas nazarında!.. Ağır mı oldu bilmiyorum ama, böyle olunca, ne dememiz gerekiyor du ki! Okuyanlar burada zaten. Selamlar.

  • rebi

    26.1.2015 14:34:43

    cemaatlerin ortak kararla ve fikir birliği ile davranmaları gereken hususlar sınırlı sayıda ve temel konularda olmalıdır.Risaleler ve bediüzzamanın yaklaşımları cemaatın temel ortak ve değişmez noktası olabilir ama siyasetle ve içtimai hayatla ilgili detaylarda farklılıkları barındıracak yapıda olmak lazım.istişare ile gazetelerin yayın politiaksını belirlemek ve siyasi teamül geliştirmek cemaat ruhuna uygunmuş gibi gözüksede hürriyeti , aklı ve bireysel takdir hakkını engelleyici bir nevi baskı unsurudur.gazeteler ve siyaset toplumu kuçaklayıcı olmalıdır.bir cemaatın ortak bir hedefinin olması normaldir ama hepsinin sosyal hayatta robot gibi ortak davranış ve tepki göstermesini beklemek çok farklı bir şeydir. cemaat ruhu ilede uyuşmaz.cemaat amacı içinde gerekli değildir.

  • rebi

    26.1.2015 14:21:36

    sorunun teşhis ve tespiti güzel bir gelişmedir..ama çözüm konusu bizler kardeşiz den öte bir durum..dışarıdan farklı bakışları ciddiye almak lazım derim..bir gazete sadece sohbet halkasındaki talebe topluluğundan daha geniş halkalara ulaşacak muhteva ve objektiflikte olması lazım..

  • Said ceylan

    26.1.2015 14:00:51

    M.said adaşıma aynen katılıyorum.olay budur başka söze gerek yoktur.

  • M.Said

    26.1.2015 12:39:38

    Olay budur. Başka söze gerek yok. Allah razı olsun Kazım Bey.

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı