Bediüzzaman Said Nursi’yi Anma Programı ve Yeni Asya kuruluşunun 50. Yılı Programı, büyük bir ailesi olan okuyucularıyla birlikte, büyük bir coşku içerisinde gerçekleşti.
Bediüzzaman Said Nursi’yi Anma ve Yeni Asya’nın 50.yıl programı, Türkiye’nin dört bir yanından gelen okuyucuların yoğun katılımıyla büyük bir coşku içerisinde gerçekleşti. Soğuk hava şartlarına rağmen gelen misafirler, uhuvvet ve muhabbet dolu anlara şahit oldu.
Program Mustafa Başkarcı’nın Kur’an-ı Kerim tilavetiyle başladı. Açılış konuşmasını yapmak üzere sahneye davet edilen Yeni Asya Yönetim Kurulu Başkanı Ömer Yavuzyiğitoğlu, “Risale-i Nur’un matbuat lisanındaki dili Yeni Asya’dır. İnancımız tamdır ki, Risale-i Nur hakikatlerini muhtaçlara ulaştıracak, kıt’alar ötesine taşıyacak olan da bu aziz cemaattir. İnşaallah tek gayesi iman ve Kur’ân hakikatlerini haykırmak olan Yeni Asya bu vazifesini kıyamete kadar sürdürecektir” dedi. Yeni Asya’nın yeni bir ses, yeni bir nefes olarak doğduğunu söyleyen Yavuzyiğitoğlu, “Bu ses ‘Asya’nın bahtının miahı meşveret ve şûrâdır’ fikriyle elli yıldır ülkemizin demokratikleşme mücadelesine katkı sundu. Bediüzzaman Said Nursî’nin İstanbul’a geldiği meşrûtiyet yıllarında bir gazete çıkarma teşebbüsü Yeni Asya’nın tarihî referansını oluşturmaktadır” diye konuştu.
Yeni Asya çizgilerle anlatıldı
50 yıl önce 21 Şubat 1970’de Üstadımız Bediüzzaman Said Nursi’nin iman hakikatlerine matbuat lisanıyla neşretmek arzusunun güçlü bir sesi olan, Yeni Asya’yı anlatan sinevizyon büyük bir çoşkuyla izlendi. Yeni Asya’nın 50 yıllık geçmişi karikatüristimiz İbrahim Özdabak tarafından çizgilerle anlatıldı.
Özdabak, ekrana Yeni Asya Kurucu Genel Yayın Müdürü Mustafa Nezihi Polat’ın Yenİ Asya kalemini göstererek “Bu silah susmamalı“ dediği karikatürü gösterdi ve şunları söyledi: “Çizerler kalemi mürekkepe batırarak, kağıdın üzerinde bir gezintiye çıkarlar. Kalemlerin efendisi bir adam Mustafa Nezihi Polat. ‘Bu silah susmamalı’ başlıklı bir yazı kaleme almıştı. Burada kastedilen silah, kalemdi. Yazısında şunu söylüyordu: ‘Unutmayacaksınız ki, Fatih’in İstanbul’un surlarında gedikler açan topu neyse, asrımızda da müslümanın küfür surlarında gedikler açıp islamın hakkaniyetini ispat eden gazetesi odur.’ Gazetenin kuruluşundan 6 ay kadar kısa bir süre sonra, elim bir kaza neticesinde Hakk’a uğurladığımız Mustafa Nezihi Polat’ı rahmetle anıyoruz.”
Gençlik ve karikatür sergisi büyük ilgi gördü
Programa gelen ziyaretçileri hemen giriş bölümünde sergimiz karşıladı. Yeni Asya’nın 50 yıllık hizmet hayatında önemli yeri olan gençlerin, yarım asırda yapılan bazı çalışmalarını göstermek ve bundan sonraki 50 yıla gençleri dahil etmek adına düzenlenen Gençlik Sergisi, büyük ilgi gördü.
Sergide öncelikle Bediüzzaman Said Nursî başta olmak üzere, Risale-i Nur hizmetinde bulunmuş 50 Nur Talebesinin karakalem olarak çizildiği portre çalışması ve biyografileri yer aldı. Bediüzzaman’ın “Akdamar Adası’nı bana verseler, 10 yılda 50 talebe yetiştirsem, İslâm’ı dünyaya hâkim kılarım” ifadesiyle vurguladığı 50 talebenin ehemmiyetine binaen planlanan çalışmada, genç yaşında hizmetlerde bulunan, farklı nesillerde yaşamış 50 kişi çizim ve yazı ile anlatıldı.
50 yıllık süreçte yayınlanan gençlerin yazdığı yazılar, gençlikle alâkalı haberler, genç kalemler, genç şairler bölümünden derlemeler, Bediüzzaman Said Nursi’yi görmüş bazı ağabeylerimizin yaşadıkları hadiselerin anlatıldığı “Çizgilerle Son Şahitler” bölümü ve Yeni Asya’nın 50 yıllık sürecinin Karikatüristimiz İbrahim Özdabak tarafından çizildiği karikatürler de, yoğun katılım ile ziyaret edildi.
50 yıllık okuyuculara plaketleri takdim edildi
50. Yıl programında Yeni Asya’nın emektarları unutulmadı. Şevket Günder’e, Yeni Asya Gazetesi’nin eski Yazı İşleri Müdürü Sebahattin Aksakal’a, Yeni Asya’nın eskimeyen yazarı Mü’mine Güneş’e ve Mehmet Kutlular’ın çileli hayatına ortaklık eden eşi Nevin Kutlular’a plaket verildi.
‘Risale-i Nur’lar dünyanın Kanun-i Esasisi olacaktır’
Şevket Günder’e plaketini takdim eden Yeni Asya Yönetim Kurulu üyesi Ali Vapurlu şöyle konuştu: “Yeni Asya Gazetemiz nice 50’li yıllara ulaşsın, gazetemiz kıyamete kadar berdevam olsun. Bu hepimiz için Nur’un bayramıdır. Üstadımız Bediüzzaman Hazretleri Risale-i Nur’lar,Kur’an-ı Azimüşşan’ ın en sondersi manevisi olmaklığı itibariyle dünyanın kanun-i esasisi olacaktır, kiliselerde, radyolarda, sinemalarda okunacaktır diyor. Bu insanlık her türlü yola başvuracak, her türlü çareyi deneyecek fakat Risale-i Nur’dan başka çare bulamayacak dediği bir dersi Kur’an’ın, bir tefsir Kur’aniye’nin naşiri efkârı olan Yeni Asya gazetesinin 50. Yılını bütün ruh-u canımla tebrik ediyorum.”
Yeni Asya üzerinde büyük emeği bulunan Şevket Günder, “Yeni Asya Gazetesi Yönetim Kuruluna böyle bir vefa örneği yerine getirdikleri için çok teşekkür ederim. Nice 50’li yıllara nice 100 yıllara sağlıkla fitne fesattan uzak olmak şartıyla, rabbim ulaştırsın, muvaffak etsin inşallah” dedi.
‘Okuyucularımızın desteğiyle bugünlere geldik’
Yazı işleri müdürü Sebahattin Aksakal’a plaketini Yeni Asya Yönetim Kurulu Üyesi Rifat Okyay verdi. Sabahattin Aksakal şunları söyledi: “Ben başta Yeni Asya Gazetesi çalışanlarına ve herkese çok çok teşekkür ediyorum. Bu hediyeyi de sizlerin adına alıyorum esasında, bu gazeteyi hep beraber çıkardık, bizler evet işin önünde görülsek de, arkadan sizler desteklemeseydiniz, bugünlere gelmemiz çok zordu. Zübeyir abinin şöyle bir sözü vardı, ‘Kardeşim kim tanır ki Ermenekli Zübeyir’i, eğer tanındıksa Üstad Hazretlerinin yanında bulunmuş, onun hizmetinde olduğumuzdan ve dolayısıyla Risale-i Nur’un hizmetinde bulunduğumuzdan tanındık.” Ben kendimi o söze muhatap kabul ediyorum. Şimdi bizi kim tanırdı Erzurumlu Sabahattin’i. Bütün (Yeni Asya) çalışanlarını da aynen öyle görmek lazım. Tanınmamızın tek sebebi bu gazeteye hasbelkader vazife olarak kaydedilişimiz. Bundan dolayı gazetemizi bugünlere getiren kadirşinas okuyucularımıza, kardeşlerimize, abilerimize ablalarımıza hepinize çok çok teşekkür ediyorum. Ve bunu da sizin adınıza alıyorum, kendi şahsıma almıyorum.”
Yeni Asya’nın davası sönmeyecek
Hasan Şen tarafından plaketi verilen ve eski yazarlarımızdan olan Mümine Güneş şunları aktardı: “Bu kameralar nasıl bizi çekiyorsa Cenabı Hakta bizi aynen öyle çekiyor ve ben bu sahne içerisinde olduğum için çok mutluyum. Allah inşallah Yeni Asya’mızı ve davamızı çok uzun yıllara ulaştırır. İnşallah o dava ile birlikte ölürüz.” Hatıralarından bahseden Güneş şunları dile getiriyor; Kendim götürüyordum yazılarımı. Mustafa Polat Ağabeyle konuşuyoruz öyle. Çok samimi davranıp hep hakikatleri anlatıyordu. Risale-i Nur’dan vecizeler anlatıyordu. Son geceydi onu en son gören bendim. Yazımı götürmüşüm saat 11 civarı falandı. Yüzü nasıl parlıyor bende ona bakıyorum, ya diyorum bu kadar parlamak olamaz acaba ışık kaynağı falan mı var yüzünün içinde meğer son anlarıymış Cenabı Hak onu nurlandırmış. Eve gittiğimde annemle babam telaşla gelip sana söyleyemedik Mustafa Polat ağabey vefat etmiş. Ben böyle düşündüm şehit oldu dedim. Bütün ağabeylerimiz hep bizimle beraberler aynı burada olduğu gibi. Ben eminim onların ruhları burada. Beraberiz. İnşallah Cenabı Hak bu yoldan ayırmadan onlara dâhil etsin yüzümüz ak olsun.”
Plaketini alan ve okuyucumuz olan Nevin Kutlular ise, “Yeni Asya’nın 50.yılını tebrik ediyorum daha nice yıllara inşallah. Bu hizmeti gençlerimize bırakıyoruz inşallah” dedi.
“Risale-i Nur hizmeti bakımından örnek şahsiyetler”
Nevin Kutlular’a plaketini takdim eden Yönetim Kurulu Başkanı Ömer Yavuzyiğitoğlu, isimlerini tarihe yazdıran ağabey ve ablalarımız için şunları söyledi: “Şevket Günder bir asırlık çınarlık. Meslek, meşrep, istikamette kuyumcu hassaslığı içinde geçen bir asırlık çınardır Şevket Ağabeyimiz. Şevket Günder’e plaket takdim eden Ali Vapurlu, yarım asırlık bu hizmette gecesini gündüzüne katmış bir başka değerli ağabeyimizdir. Sebahattin Aksakal, ittihattan itibaren bu hizmette bulunmuş ve görev almış Yeni Asya’nın ilk yazı işleri müdürüdür. Sabahattin Aksakal’a plajeti takdim eden Rıfat Okyay, geçmişle gelecek arasında köprü olan kuşağa mensup bir başka değerli erbabımızdır. Mümine Hanım geçen 50 yılın her safhasında bulunmuş, şimdiye kadar binlerce genç kızımızın iman hakikatlerinin öğrenmesine vesile olmuş bir başka değerimizdir. Mümine Hanım’a plaket takdiminde bulunan Hasan Şen ise, kısaca Ege’nin efesidir. Ve aynı zamanda Risale-i Nur vasıtasıyla imana, islama, Kur’an’a hizmette on yıllarını geçirmiş bir başka ağabeyimizdir.” Yavuzyiğitoğlu, Nevin Kutlular’a plaketini takdim ederken şöyle konuştu: “ Nevin Kutlular’ı anlatmaya kelimeler kifayetsiz kalıyor. Zira kendileri bu davanın mümtaz şahsiyeti Mehmet Kutlular Ağabeyimizin arkasında yıkılmaz bir dağ gibi duran ve Kutlular Ağabeyimizin yaşadıklarına şahitlik yapan değerli bir ablamızdır. Huzurlarınızda bulunan bu önemli insanlar Yeni Asya Cemaatinin hem mazisi, hem hafızası, hem de Risale-i Nur hizmeti bakımından örnek şahsiyetlerdir. Ve 100. yıl kutlamasını yapacak kuşakların maziye baktığı zaman ilk göreceği değerlerdir.” Üstad Bediüzzaman’ı gören son şahitlerden Bursa’da yaşayan Rıdvan (Erdoğan Utangaç) Ağabeyimiz de programa katılarak şeref verdiler.
Yeni Asya’nın misyonu belgeselle anlatıldı
Program büyük bir çoşkuyla devam ederken “Çam Dağı” ilahisi ile, Bediüzzaman Hazretlerinin talebelerinden merhum Mehmet Emin Birinci’nin sözlerini yazdığı “Aramıza Hoşgeldin” adlı ilahi okundu. Ceyhuni mahlasıyla yazan Mustafa Avcu’nun “Bir Yüce Tepesin” adlı şiiri Muhammet Okur tarafından seslendirildi. Kum ve kaligrafi sanatçısı Oğuz Kızıklı tarafından Yeni Asya temalı kum gösterisi gerçekleştirildi.
Yeni Asya’nın kuruluşunu ve davasını Mehmet Kutlular’ın şahsında anlatan “Duruş” belgeseli katılımcılar tarafından büyük bir ilgiyle izlendi.
Yazarlarımızdan Zeynep Çakır belgesel hakkında şunları söyledi: Muhtevası dopdolu, uhuvvet, muhabbet tazelenmesine vesile olan bir program oldu. Özellikle Mehmet Kutlular’ın “Duruş” isimli belgeseli çok güzeldi. Yeni Asya’nın misyonu, bu belgeselle tam zihinlere nakşedildi. Özellikle gençler bu serencamı tam bilemiyor. Hani dik duruş, hak, hakikat namına slogan türü ifadeler var, “onlardan kasıt ne” , “bir gazete nasıl bir hizmet öncüsü olur” onun tam izahı oldu. Bence sık sık yayınlamak lazım.”
“Yeni Asya bayrağı ilelebet dalgalanacak”
Uzaktan yakından programa katılan misafirler, duygu dolu anlar yaşadı. Program hakkındaki görüşlerini kısaca ifade ettiler.
Saniye Ergün: Çok şükür Rabbimize bizleri böyle bir dairede buluşturdu. Ne kadar şükretsek az. Ben de çok duygulandım gözyaşlarımı tutamadım. Böyle bir kardeşlik, böyle bir davaya gönül vermek. Rabbim rızasından ayırmasın ihlas ve tesanüdümüzü bozmasın. Fitne ve fesad çıkarmak isteyenlere fırsat vermesin. Yeni Asya bayrağı altında nice 50 yıllara inşaallah.
Gülten örnek: Yeni Asya’nın 50.yılını Üstadımız Bediüzzaman Said Nursi’yi anarak büyük bir coşkuyla kutladık. Risale-i Nur hizmetini esas alan ve tavizsiz çizgisini 50 yıldır devam ettiren Yeni Asya’nın bayrağı ilelebet dalgalanacak inşaallah. Programa maddi ve manevi destek veren tüm okuyucularımızdan Allah razı olsun. Uhuvvet, muhabbet, sıdk, tesanüd dolu nice yıllara inşaallah.
Esin Fişek: Biz de şehir dışından gelen kardeşlerimizi tebrik ede ede eve döndük . Maşallah barekallah sübhanallah. Hakikaten çok duygulu anlar yaşadım kendi adıma. Gazetemizin temelindeki ihlas harcı taa 50 yıl öncesinden bugüne sinelerimize uhuvvet, tesanüt, fenafil ihvan olarak yerleşti. Allah Üstadımızdan ve dahi bu harçta emeği olan tüm abi , abla , kardeş , çocuk herkesten ama herkesten razı olsun. Bizleri ihlasla bu daireye dahil olmayı ve hiç ayrılmamayı nasip etsin inşallah amin.
“Program şevk ve gayretimizi artırdı”
Gülden Beşiroğlu: Program, maşaallah çok güzeldi. Oradaki coşku, uhuvvet, tesanüt, ittihat ve muhabbet şevk ve gayretimizi artırdı. Rabbim kıyamete kadar nice güzel coşkulu kutlamalar nasip etsin inşaallah.
Güler Tiz: Cumartesi gerçekleşen Bediüzzaman’a göre kadın semineri ardından böyle coşkulu bir programın yapılması, çok feyizli çok güzeldi, bizlere şevk verdi. Karlı havaya rağmen katılımın yüksek olması takdire şayandı. Kardeşlerimizin gayretleri medarı iftiharımız oldu. Çok ihtiyacımız olduğu bir dönemde bu tesanüd, bu sahiplenme hepimize iyi gelmiştir inşaallah.
Gülnur Tercan: 50 yıl. Yarım asır. Risale-i Nur hakikatlerini kainata duyurmayı dava edinen Yeni Asya 50.yaşına girdi. İlk yılında nasıl sebat, metanet, gayret, şevk, istikamet ve kararlılığı varsa 50.yaşında da aynı. Bu hâlin delili bugünkü programdı. Türkiye’nin dört bir yanından gelen 7den 70 her bir kişinin gözlerinde heyecan, yüzlerinde sevinç ifadeleri vardı. Ve kainatta iştirak edercesine programa yeryüzü beyaz rahmet karlarla kaplandı. Programın ilk başından sonuna kadar her cihetten koşturan, emeği geçen, karlı yollara rağmen programa gelen, birbirine hasretle sarılan, muhabbet gözyaşlarına boğulan muhteşem bir kalabalık... Bu tablo inşaallah ta kıyamete kadar gidecek.
“Artık kıymetin bilinsin Yeni Asyam”
Dolunay Coşkun: Nurun Bayraktar’larından Rabbim razı olsun. Etrafta dolaşan, oturan, ayakta olan gördüğüm her fert o kadar değerli, o kadar büyük bir yansıma içeriyordu ki bu güzel toplulukta olmaya nasıl bir şükürle mukabele etmeliyim dedim durdum. Tevhid sırrına erdir Rabbim, birlik, tesanüd ve uhuvvetimizi ziyadeleştir. Muhabbet fedailiği nuruna doyur bizi. Artık kıymetin bilinsin Yeni Asyam. Yanlış anlaşılmaktan kurtulasın. Hakikatin gür sesi. Biz Seni çok seviyoruz . Seni sevmeye muhtaç olan diğer gönüllerde sevsin artık. Ey kalblerin sahibi hepimizi birbirine ihlas ve muhabbet sırrıyla bağla.
“Temeli ihlasla atılan koca bir ailenin ferdiyiz”
Mualla Erceylan: Benimle aynı yaşta olmasına rağmen,baba ocağı mânâsını ruhuma nakşeden Yeni Asya’mın 50.yaşını kutladık bugün ailecek. Bu aileyi bıçak sırtında ayakta tutmaya çalışan ne çok muhterem ağabeylerim, ablalarım, kardeşlerim ve evlatlarımın var olduğunu görmekle sürur gözyaşları döktüm bugün.. Temeli ihlas ile atılmış kocaman bir ailenin ferdi olmanın bir nevi şükür ifadesiydi onlar...Neşr-i envâr-ı Kur’âninin, matbuat âleminde, ağır, büyük ve umumi olan vazifesini 50 yıldır taşıyan Yeni Asya’ma omuz veren bütün kocaman aileme selam olsun.
“Uhuvvetin enerjisiyle mest olduk”
Nahide Çelikbağ: Düğün gibi bir gündü. Öncesinin hazırlıklarını sormayın, o koşuşturmalar içinde muhabbette gark olduk. “An”a gelince uhuvvettin enerjisi ile mest olduk.“Duruş” belgeseline alkışlarla taban bir kez daha duruşunun netliğini ilan etti, gereken yerlere verdi mesajını. Her türlü darbeye hayır dedi. Din adına siyasete hayır dedi. Cemaatlerin devlete, idareye ilişmelerine hayır dedi Bu bağlamda Gülen grubu ile yollarının hiç kesişmediğini ama cemaat mensubiyetinden dolayı da insanların suçlu ilan edilmesine de kesinlikle hayır dedi.
Nurefşan Kuranlı Köseoğlu: Nice yılların yanında, beni her sene heyecanlandıran dostlara kavuşma anları var ki... O anlar öylesine keyifli bir zaman dilimi ki nereden hangi kardeşini göreceğiniz belli olmadan bir iç çekerek sarılmalarınız bir senelik seletonin (mutluluk) hormonuna bedel. Bu şevk ve huzurun değeri hiçbir şey ile ölçülemez. Yeni Asya’mızın 50. Senesi bize nostaljik bir program izlemeye, hissetmeye ve dahasını yaşamamıza vesile oldu. Emeği geçenlerden Rabbim razı olsun.
“Tavizsiz dik duruşa şahit olduk”
Hatice Avşar:“Duruş” belgeseli, gerçekten bir dava adamının duruşunun nasıl olması gerektiğini çok güzel anlatmış. Biz duruşun haklılığını ve devam etmesi gerektiğini anladık. Kum gösterisi çok güzeldi. İlahiler renk kattı. İbrahim Özdabak’ın karikatürlerini anlatımı cok samimî ve içtendi. Geçen yıl Ankara Gençlik şöleninde de çok beğenmiştik.
Ayşe Acar: Bu caima içinde, Risale-i Nur ile buluşmama vesile olan emeği geçen herkes için dua etim ve Allah’a bir kez daha şükrettim. Yeni Asya’nın tavizsiz dik duruşu ve hakkın hatırını üstün tutması beni gururlandı. Bu çizgide bozulmadan daimi kalmak için dua ettim. İçimden geçenleri ifade etmeye kelimeler yetersiz kalıyor. Çok güzel bir programdı.
Meliha Kaya: Bugün İstanbul’da kar ve fırtına vardı. Bizde de Uhuvvet ve muhabbet rüzgarı esti. Şahsı manevinin sıcaklığı sardı hepimizi. Mensup olmakla iftihar ettiğim Yeni Asya Nur cemaati kıyamete kadar daim olsun inşaallah. Bazı hisler anlatılmaz yaşanır ya, işte öyle bir şey.
“Bedenimiz yorulsa da gönlümüz huzurlu”
Hülya Atom: Elhamdülillah çok yoğun iki programı peş peşe kazasız belasız atlattık. Elimizden geldiğince misafirlerimizi ağırlamaya gayret ettik, çok şükür zahmeti gitti rahmeti kaldı. Pazar günü heyecan içerisinde bayram coşkusuyla sabah evden çıktık, programın olduğu yere vardığımda tam bir bayram havası vardı. Herkes coşku dolu son hazırlıkları bitirmek için koşuşturuyordu . Program akışı da çok güzeldi özellikle Kutlular abinin belgeseli ve Nevin ablanın konuşması beni çok duygulandırdı. Nice hizmetlerde buluşmak dileğiyle.
Kevser Salihoğlu: Elhamdülillah tam 50.yıla layık bir program oldu. Uzaktan yakından gelen tüm kardeşlerimizle uhuvveti, muhabbeti, tesanüdü yaşadık tekrar aynı çizgide olduğumuzun altını çizdik elhamdüllilah. Unutulmayacak bir gündü, Allah bu tabloyu hiç bozmasın. Emeği geçen herkese, katılanlara, gelmek isteyip de gelemeyenlerden Allah razı olsun.
HABER: KÜBRA ÖRNEK-NETİCE KÜBRA GÖRENTAŞ-FURKAN ENES DURAK
FOTOĞRAFLAR: ERHAN AKKAYA-MURAT SAYAN- SÜREYYA NUR İŞLER-BETÜL DİKER
Haber Merkezi