AK Parti İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Binali Yıldırım, "Ben kaybedilmiş bir seçimi, kazanmak için uğraşacak bir insan değilim. Bu makamların daha fazlasını gördüm daha fazlasında sorumluluk aldım. Benim hassasiyetim, bizlere verilen oyların yerli yerine gidip gitmediğinden emin olmak. Bunun için çaba gösterdik" ifadelerini kullandı.
AK Parti İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Binali Yıldırım, kendisinin de mezun olduğu Kasımpaşa Lisesi'nin mezunlar platformunun geleneksel pilav günü etkinliğinde okul arkadaşları ve öğretmenleriyle bir araya geldi.
"Ben kaybedilmiş bir seçimi kazanmak için uğraşacak bir insan değilim''
"Sonucun ne olduğunun önemi yok. Seçimdir, kazananı var, kaybedeni var ama İstanbul seçimleri bitti, tartışması bitmedi, bitecek gibi de gözükmüyor. Çünkü hakikaten 8 milyon 500 bin İstanbullunun oy kullandığı bir seçim ve sonuçlar birbirine çok yakın çıktı. Belki de tartışmanın kaynağı bu. Ancak tabii bir detay var. Biz şuna inanıyoruz. Eğer yeniden saymak mümkün olsaydı, seçimin sonucu mutlaka değişecekti.
Sadece yüzde 10'un sayılmasıyla 15 bin kaybolan oyumuz ortaya çıktı. Ben kaybedilmiş bir seçimi kazanmak için uğraşacak bir insan değilim. Bu makamların daha fazlasını gördüm daha fazlasında sorumluluk aldım. Benim hassasiyetim, bizlere verilen oyların yerli yerine gidip gitmediğinden emin olmak. Bunun için çaba gösterdik.
Düşünün, birbirine eşit oy almış iki aday var. Oylar yüzde 10 kadar, 850 bin oy sayılıyor ve 15 bin oy bizim lehimize yeniden kazanılmış oluyor. Halbuki kaybeden de kazanan da aynı olması lazım. Eğer hata varsa, iptal oy varsa bunların eşit olarak değerlendirilmesi lazım. Bu bile başlı başına farkın 29 bin 500'den 13 bine iniyor olması sadece 850 bin sayılan oyda bunun gerçekleşmiş olması, 8,5 milyon oyun sayıldığında, basit bir kıyasla ne olacağını ortaya koyuyor.
Dolayısıyla bu seçimle ilgili insanların kafasında hiç yok olmayacak bir soru işareti olmuştur. Bütün bunlar geride kaldı. Hukuki bir süreç Yüksek Seçim Kurulu'nda devam ediyor. Bize düşen onun sonucunu beklemek ve ondan sonra da herkes işine gücüne bakacak."
NTV