Anayasa Mahkemesi'nin ‘hak ihlali’ kararından sonra yeniden yargılanan ve beraat eden Balyoz davası sanıklarından aralarında Çetin Doğan’ın da bulunduğu 7 kişi hakkında Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı beraat kararının bozulmasını istedi. Başsavcılık, Doğan liderliğindeki yapılanmanın darbeye teşebbüs ettiğini savundu.
Anadolu Cumhuriyet Başsavcıvekili Mehmet Aydın, 3 sayfalık temyiz dilekçesini Yargıtay Ceza Dairesi Başkanlığı'na sunulmak üzere İstanbul Anadolu 4. Ağır Ceza Mahkemesi'ne verdi. Başsavcıvekili Aydın, dilekçesinde emekli Orgeneral Çetin Doğan, emekli Tümgeneral Behzat Balta, emekli Tuğgeneral Mehmet Kaya Varol, emekli Tümgeneral İhsan Balabanlı, emekli Korgeneral Metin Yavuz Yalçın, emekli Albay Erdal Akyazan ve emekli Kurmay Albay Emin Küçükkılıç yönünden beraat kararının bozulmasını istedi.
Gerekçelerini anlatan Aydın, "Öncelikle Kara Kuvvetleri Komutanlığı'nca 1. Ordu Komutanlığına rutin seminer planı kapsamında 'egemen' planının uygulanması yönünde talimat verilmesine rağmen sanık Çetin Doğan'ın bu açık emir karşısında güncel olmamasına ve o tarih itibariyle tehlike arz etmemesine rağmen irtica başlığı altında olasılığı en yüksek senaryonun oynanması yönünde hazırlık yaptığı ve yaptırdığı, Kara Kuvvetleri Komutanlığı'na bu durumu bildirdiğinde olasılığı en yüksek senaryo (irtica) plan seminerinin ileri ki bir tarihte plan çalışması şeklinde değerlendirilmesine yönelik yazı yazıldığı, sanık Çetin Doğan'ın bu açık emre karşın olasılığı en yüksek senaryoda ısrar ettiği ve daha önce tarihi belirlenen plan seminerinin tarihini ileri alarak irtica başlığı altında olasılığı en yüksek senaryoyu oynadığı, sanık Çetin Doğan'ın irticai ayaklanmayı öngören plan semineri oynanmasındaki ısrarı ve plan seminerinde sıkıyönetim kanununun sıkıyönetim ilanı halinde Türk Silahlı Kuvvetleri'ne vermiş olduğu yetkileri de aşacak şekilde konuşmalar yaptığı, plan seminerinin senaryosunun da hukuken kabul edilebilecek bir karar bulunmaksızın orduya müdahale yetkisi verecek şekilde oluşturulmasında da sanık Çetin Doğan'ın hükümete karşı tavrını ortaya koyduğu değerlendirilmiştir." denildi.
Ordunun Milli Mutabakat Hükümeti kurma gibi bir görev ve yetkisi bulunmadığını belirten Başsavcıvekili, buna rağmen Doğan’ın seminer konuşmasında AKP hükümetini düşürmekten, Milli Mutabakat Hükümeti kurmaktan bahsettiğini belirtti. Doğan’ın bu konuşmalarının mahiyetinin darbeye yönelik olduğunu vurgulayan Başsavcıvekili, diğer 6 sanığın konuşma içeriklerinin de aynı yönde olduğunu kaydetti.
Dilekçede, "Sanıkların rütbeleri, emir ve komutaları altındaki birliklerin sayı ve imkanları ile sahip oldukları araç ve gereç bakımından atılı suçlamayı gerçekleştirmeye elverişli imkanlar içinde bulundukları, ayrıca sanıkların üzerlerine atılı cebir ve şiddet kullanılarak Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini ortadan kaldırmaya ve görevlerini yapmasını kısmen veya tamamen engellemeye teşebbüs suçu açısından aralarındaki dayanışmanın Türk Silahlı Kuvvetlerinin yasal askeri hiyerarşisi dışında olduğu, seminerde gerçek kişi ve kurumlardan söz edilmemesi gerekmesine rağmen bu kurala uyulmayıp sanıkların konuşmalarında gerçek kişi ve kurumlardan söz ettikleri, bu şekliyle sanıkların, üzerlerine atılı suçun icrai hareketlerine başladıkları, elverişli vasıtalarla hükümeti devirme kastının ortaya konulmasından sonra buna ilişkin hareketlere başlanması halinde suçların icrai hareketlerinin de başladığının kabulü gerektiği, zaten suç işlenip tamamlandıktan sonra düzenin değişmiş olacağı böyle bir durumda eylemi gerçekleştirenleri cezalandıracak makamında olmayacağı değerlendirilmiştir." ifadeleri yer aldı.
Doğan ve diğer sanıklar tarafından seçimle gelen meşru hükümeti antidemokratik yollarla yıkmaya yönelik tertip yapıldığı ve Doğan'ın oluşturulan yapılanmanın lideri olduğu ifade edildi.
Sanıkların darbeye teşebbüs suçunu işlediklerinin anlaşıldığını kaydeden Başsavcıvekili, sanıklara mahkumiyet kararı verilmesi gerekirken beraatlerine karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu kanaatinde olduğunu belirtti. Başsavcılık beraat eden 229 sanık için ise temyizen inceleme talebinde bulunmayacağını bildirdi.
Balyoz davasında sanıklar önce ceza almış ve bu cezalar Yargıtay tarafından onanmıştı. 17 ve 25 Aralık yolsuzluk soruşturmalarından sonra başta Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan olmak üzere hükümet kanadı Bayoz da dahil darbe davaları için ‘orduya kumpas kuruldu’ demişlerdi. Erdoğan daha önceki bir konuşmasında ise Balyoz seminerinin ses kaydını dinlediğinde şoka girdiğini söylemişti.
Anayasa Mahkemesi de Balyoz davasında ‘hak ihlali’ kararı vermiş ve yeniden yargılama yapılmıştı. İstanbul Anadolu 4. Ağır Ceza Mahkemesi de tüm sanıklara beraat vermişti.