A.S. ve Ş.S.’nın çocukları askerlik görevini yerine getirirken atış eğitimine katılmak üzere konvoy halinde araçların atış alanına intikali üzerine içinde bulunduğu aracın devrilmesi sonucu şehit oldu. Aile, İçişleri Bakanlığı’ndan tazminat talebinde bulundu ama bu talep Bakanlık tarafından reddedildi. Ailenin daha sonra İçişleri Bakanlığı’nın kararının iptali için Ankara 4. İdare Mahkemesi’ne açtıkları dava da reddedildi. Aynı kazada şehit olan Ö.G.’nin yakınlarının iradenin ret işlemine açtıkları dava, Ankara 8. İdare Mahkemesi'nce kabul edilerek işlemin iptaline karar verildi ve bu karar Danıştay 10. Daire tarafından onandı. A.S. ve Ş.S. ‘kanun önünde eşitlik’ ilkesinin ihlal edildiğini ileri sürerek AYM’ye başvurdu. 

AYM, gerekçeli kararında uygulamadaki birlikteliği sağlamaları beklenen yüksek mahkemeler içinde yer alan dairelerin ya da farklı yargı kollarına ait mahkemelerin benzer davalarda tatmin edici bir gerekçe gösterilmeksizin farklı sonuçlara ulaşmalarının hukuki belirlilik ve öngörülebilirlik ilkesine açıkça aykırı olduğu belirtildi. Kararda, böyle bir algının toplumda yerleşmesi halinde bireylerin yargı sistemine ve mahkeme kararlarına duymaları beklenen güvenin zarar görebileceğine vurgu yapıldı.

Anayasanın 36. maddesinde güvence altına alınan adil yargılanma hakkının ihlal edildiğine karar veren AYM, başvuruculara 10 bin TL manevi tazminat ödenmesine hükmetti.