23. Dönem Bursa milletvekili seçilen 2011 yılında tekrar gazeteciliğe geri dönen Karar gazetesi yazarı Mehmet Ocaktan, adalet ve hukuk çağrısı yapılmasında rahatsızlık duyulmasının yanlış olacağını söyledi.
Mehmet Ocaktan’ın, Karar’da yayınlanan dünkü yazının bir bölümü şöyle: “Unutmayalım ki AK Parti 16 yıl önce, Türkiye’de yaşanan adaletsizliklere ve baskılara karşı ‘hak-adalet-özgürlük, kalkınma’ ilkeleriyle yola çıktı ve milletin yüreğinde inanılmaz bir karşılık buldu. Nitekim AK Parti’nin 2002 seçim beyannamesinde evrensel demokratik değerlere ve hukukun üstünlüğüne öylesine güçlü bir vurgu yapılmıştır ki, bugün bile hala bir demokrasi manifestosu niteliğindedir: “Mevzuatımızdaki yasakçı hükümler nedeniyle, ülkemiz hukuk devletinden çok kanun devleti görüntüsü vermektedir. Türkiye, kanunlarını hukuka, hukukunu evrensel adalet ve insan hakları esaslarına dayandırarak ve temel hak ve özgürlüklerin kullanılmasını sınırlayan yasakçı hukuk sistemini değiştirerek gerçek anlamda hukuk devleti olacak ve uluslararası camiada saygın bir yer kazanacaktır.”
Dindar ve muhafazakar kesimler artık bu kavramlardan hoşlanmıyor
Bütün politikalarının merkezine insanı koyarak yola çıkan AK Parti biliyordu ki, demokrasinin nihai amacı, başta düşünce, inanç, eğitim, örgütlenme ve teşebbüs özgürlüğü olmak üzere bütün sivil ve siyasi özgürlükleri güvence altına almak ve insanların korku ve endişeden uzak yaşamalarını sağlamaktır. İşte siyasetin bütün kodlarını değiştiren bu modern demokratikleşme hamlesi, aynı zamanda Türkiye’de dindarların yıllardır verdiği mücadeleye de yeni bir açılım kazandırmış ve ülkedeki demokrasi ikliminin alanını genişletmiştir. Ancak talihsizliğe bakın ki, bugün dindar ve muhafazakar kesimler artık ‘demokrasi-özgürlük-adalet’ gibi kavramlardan pek hoşlanmıyorlar. Unutmayalım, inançlarımız, kimliklerimiz, dünya görüşlerimiz ne olursa olsun adalet, özgürlük, hak-hukuk her zaman hepimiz için hayati bir ihtiyaçtır. Ve kimin ne zaman başının dara düşeceği de hiç belli olmaz.
Haber Merkezi