15 Temmuz Şehitler Köprüsü'nden atlayarak intihar eden Erol Çetin'e, "atlayacaksan atla" dedikleri iddia edilen Hülya Uysal ile Merve Özocak'ın, 10 yıla kadar hapis istemiyle yargılanmasına devam edildi.
İstanbul 66. Asliye Ceza Mahkemesindeki duruşmaya, sanıklardan Merve Özocak katıldı, diğer sanık Hülya Uysal'ı avukatı temsil etti. Maktul Erol Çetin'in kardeşi Ramazan ile oğlu Can Çetin de duruşmada müdahil olarak hazır bulundu.
Daha önce alınan ara kararlar gereği duruşmaya çağrılan Aydın Alişan ve Mehmet Ali Demir tanık olarak dinlenildi.
Alişan, Köprü Koruma Amirliğinde başpolis memuru olarak görev yaptığını ve 9 yıldır intihar teşebbüsünde bulunan kişilerle müzakereci olarak muhatap olduğunu belirterek, olay günü durumun kendisine bildirilmesi üzerine şahsın bulunduğu yere gittiğini anlattı.
Çetin'e, 2 metre kadar yaklaştığını dile getiren Alişan, "İlk izlenimim, şahsın stres seviyesinin yüksek olduğu yönündeydi. Alkollü olduğuna dair bir izlenim edinmedim." dedi.
Tecrübelerine göre, köprüye çıkanların küçük bir kısmının şov yapmak, büyük çoğunluğunun ise intihar etmek için bunu yaptığını aktaran Alişan, ilk etapta atlamayanları ikna edilebilme olasılığının yüksek olduğunu kaydetti.
Alişan, bu durumda Çetin'i ikna edilebileceğini düşündüğünü ifade ederek, stres seviyesinin düşmesinin de bu sonuca varmasını sağladığını belirtti.
Trafiğin yavaşladığı sırada arkasından geçen bir araçtan iki kişinin küfür ettiğini duyduğunu öne süren Alişan, "Şu an duruşma salonunda bulunan sanığın, aracın en önünde bizden tarafa oturmakta olduğunu, diğer sanığın aracın orta bölümlerinde oturduğunu ve söz konusu sözleri söylediklerini bizzat duydum. Pencereleri açıktı. Daha sonra burada bulunmayan diğer sanıkla yaptığım konuşmada sanığın bana, 'yaptık bir boşboğazlık, niye işlem yapıyorsunuz' dediğini biliyorum. Araç sürücüsünün bana, 'söylediler ağabey, şimdi ne diyeyim sana ben' şeklinde konuştuğunu duydum."
"10 yıldır müzakere ederim, ilk kez bir intihar gerçekleşti"
Müdahil Can Çetin'in avukatı Halil İbrahim Üresin'in sorusunu da yanıtlayan Alişan, trafiğin insanların intihar olayını yakından görmek için yavaşladığına işaret ederek, "Sanıkların, trafiğin sıkışmasına duydukları öfkeden mi yoksa başka düşüncelerle mi söz konusu sözleri söylediklerinin ayrımını yapmam mümkün değildir. Yaklaşık 10 yıldır bu işi yapıyorum, 450'ye yakın intihar vakasıyla karşılaştım. İlk etapta atlamayan ve müzakereye başladığım intihar teşebbüsü olaylarında bugüne kadar hep başarılı oldum. Ancak bu olayda, ilk defa müzakere yapmama rağmen intihar etmeyle sonuçlanan bir olay gerçekleşmiştir." diye konuştu.
"Trafik akışına müdahale edilmeliydi"
Söz alan sanıklardan Hülya Uysal'ın avukatı Lale Büyük Efe ise olayda yavaşlayan trafik akışına müdahalede bulunulması gerektiğini savunarak, bu düzenlemenin yapılmasının olayda gözardı edildiğini ve davada bunun dikkate alınması gerektiğini söyledi.
Müdahil Can Çetin'in avukatı Halil İbrahim Üresin, taksi şoförü ve minibüs şoförünün duruşmada yüzleştirilmediğine işaret ederek, delillerin karartılmış olabileceğini öne sürdü.
Üresin, duruşmadaki sanık Merve Özocak'ın tutuklanmasına, gelmeyen sanık Hülya Uysal ile ilgili de yakalama kararı çıkarılmasına karar verilmesini talep etti.
Davaya ilişkin ara kararını açıklayan mahkeme, duruşmaya gelmeyen tanık Reşit Çalışkan'ın zorla getirilmesine, tutuklama ve yakalama taleplerinin reddine hükmederek duruşmayı erteledi.
Olayın geçmişi
15 Temmuz Şehitler Köprüsü'nden (Boğaziçi Köprüsü) atlayarak intihar eden Erol Çetin'e, korkuluklardan inmek üzereyken "atlayacaksan atla" dedikleri iddiasıyla "intihara yönlendirme" suçundan tutuklanma istemiyle mahkemeye sevk edilen tutuksuz sanıklar Hülya Uysal ile Merve Özocak, haklarında adli kontrol tedbiri uygulanarak serbest bırakılmıştı.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, sanıklar Uysal ile Özocak'ın, "intihara yönlendirme" suçundan 4 yıldan 10 yıla kadar hapisle cezalandırılmaları talep ediliyor.
AA