İHH İnsani Yardım Vakfı Genel Başkanı Bülent Yıldırım, 14 ülkenin savaş uçaklarının Suriye semalarında gezdiğini belirterek, "14 farklı ülkenin uçağı çocukların, kadınların üzerine bomba yağdırıyor." dedi. Yıldırım, Kırşehir’de düzenlenen genişletilmiş il dîvan kurulu toplantısından önce basın mensuplarına bir açıklama yaptı.
2015 Yılı İHH Genişletilmiş İstişare ve Değerlendirme Toplantısı için İHH'nın Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinden 17 il temsilcisi, yöneticileri ve 750 kişinin katılımıyla Kırşehir'de biraraya geldi. 2016 yılı programı ile 5 yıllık ve 20 yıllık planlamalar yapılacağı belirtilen toplantıdan önce basın mensuplarının sorularını cevaplandıran Genel Başkan Yıldırım, Filistin'de çok büyük bir saldırı olduğunu, geçen ekim ayından itibaren İsrail'in 103 kişiyi şehit ettiğini söyledi.
İsrail'in, Mescid-i Aksa'yı yıkıp yerine Hz. Süleyman mabedini kurmak istediğini ancak orada öyle bir mabedin olmadığının tarihî olarak kanıtlandığını belirten Yıldırım, şunları kaydetti: "İsrail, bütün halkını silahlandırma kararı aldı. Yahudi vatandaşları, silah alabilecekler ve şüphelendikleri Filistinliyi vurma hakkına sahip oluyorlar. Doğal olarak her köşebaşında bir Filistinli çocuk, bir Filistinli kadın, bir genç kız kurşunlarla öldürülebilir. Bunu yasal bir zemine oturttu İsrail. Suriye ise kara bir delik ve bölge ülkelerinin tamamını içine çekiyor. Türkiye ile Rusya'yı karşı karşıya getirmek isteyen bir de zihniyet var. Bizim gibi sivil toplum kuruluşlarının, böyle toplantılar yaparak önümüzdeki dönemde olabilecek krizlere hazırlıklı olmaları gerekiyor. Biz şunu çok iyi biliyoruz ki bundan sonra İslam dünyasını kana bulayacaklar ve kendi savaşlarını burada yapacaklar. Bizim gibi kuruluşlara düşen de yardım organizasyonlarını daha planlı ve daha etkin hale getirmek."
‘MÜLTECİLERE SUNULAN İMKÂNLAR DÜNYADA BİR İLKTİR’
İHH Genel Başkanı Yıldırım, Suriyeli sığınmacılara da değinerek, Türkiye'nin bu kişilere sunmuş olduğu imkânlar ve gayretlerin dünyada bir ilk olduğunu söyledi. Bülent Yıldırım, konuşmasına şöyle devam etti: “30 yıldır dünyanın savaş bölgelerinde çalışıyoruz. Nerede bir savaş varsa biz İHH olarak oradayız. Doğal olarak mülteci hareketliliğini çok yakından takip ediyoruz. Türkiye'nin mültecilere sunmuş oldukları imkânlar ve bu konudaki gayretleri dünyada bir ilk. Onlara barınma, sağlık ve benzeri konularda sunmuş olduğu imkânlarla mültecilere çok iyi imkânlar sunuyor. Türkiye halkı, ensar muhacir kardeşliğini çok iyi bir şekilde yerine getirdi. Şehirlerimizin hemen hemen hepsinde Suriyeli ya da Afrika'dan, Mısır'dan mülteciler bulunuyor. İnsanlarımız kamuya kalmadan, devlete kalmadan, komşuluk hukuku gereği bu insanlara yardım ediyor. Türk halkını tebrik ediyorum, ellerinden gelen gayreti ortaya koydular. Bizler de mültecileri tespit ediyor, ihtiyaçlarını belirliyor, bir kısmını valiliğe, belediyeye sunuyoruz, bir kısmını da kendimiz karşılıyoruz."
'SURİYE SEMALARINDA 14 FARKLI ÜLKENİN UÇAĞI GEZİYOR'
Türkmen Dağı'nın Türkiye'nin bir parçası olduğunu hatırlatan Yıldırım, IŞİD adı altında bütün dünya ülkelerinin Suriye'ye saldırdığını belirterek, "14 farklı ülkenin uçağı, Suriye semalarında geziyor. Pekiyi, aşağıda kim var? Fırına gidip çocuğuna ekmek almak isteyen kadın var. Hastaneye evladını yetiştirmek isteyenler var. 14 ülkenin uçağı, Suriye semalarında çocukların, kadınların üzerine bomba yağdırıyor. Hepsi de, 'Sadece DEAŞ için, IŞİD için oradayız.' diyor. 'Türkmen Dağı'na, muhaliflerin olduğu yerlere saldırmıyoruz.' diyorlar ama doğru söylemiyorlar. Türkmen Dağı, Türkiye'nin bir parçasıdır. Tabii Türkiye orayı bırakamaz, o nedenle Rusya oraya saldırdığı an, Türkiye'deki herkesin kalbinde bir yara açmış oldu. Türkiye yardım etmek için koştu. Biz de ilk günden itibaren o Kızıldağ’ın rejim tarafından alındığı, sonra mücahitler tarafından tekrar alındığı iki üç operasyonun hepsinde yardım faaliyetinde bulunduk. Halk çok tedirgin ve direnmeye de kararlılar. Türkmen Dağı'nın kolay kolay düşeceğini sanmıyorum." dedi.
Basına kapalı devam eden toplantının, iki gün süreceği bildirildi.