Ersoy, "Şu bölgelerin turizm potansiyeli var, diyeceğiniz yer var mı?" sorusunu "Güneydoğu, Avrupa'nın birçok ülkesini geçer. Ben bütçe istemiyorum. O kadar kaynaklarımız var ki, kullanmasını bilsek yetiyor. Türkiye'nin petrolü turizm. Ama yeni yeni farkına varıyoruz" diye yanıtladı.

Bugüne dek müzeleri tanıtma adına hiçbir şey yapılmasını belirten Ersoy, şöyle devam etti:

- Türkiye'ye giriş yapan turistlerin müze ziyaret etme oranı Avrupa'nın yüzde 50'si bile değil. Zorlukla okyanusu geçirip adamı içeri sokuyorsunuz, adama müze gezdiremiyorsunuz.

- Tanıtım yapmıyoruz. Müze gelirleri ile elde ettiğimiz belli bir bütçeyi sadece müze tanıtımlarına ayıracağız. Cazip hale sokacağız müzeleri. İstanbul Belediyesi ile görüşmelere başladık. Müzekartın kullanım oranlarını yaymaya çalışıyoruz. İstanbul'u hallettikten sonra müzekartı Türkiye genelindeki diğer özel müzeleri de kapsayacak hale getirmeye çalışacağız. Bölgesel kartlar da olabilir. 70 liraya 1 yıl geçerli müzekartı alıyorsunuz, ayda bir kere müze ziyaret etseniz ortalaması 6 liraya geliyor.

Ersoy, satılan müzekart adedine ilişkin olarak da şunları söyledi:

- 800 bin. Herkesin müzekarta geçmesi lazım. 2-3 yılda bir müzeye gidip "Müze pahalı" diyenler de kusura bakmasın. Çünkü o çok küçük azınlığı korumamız müzelerimizin büyük bir gelirinden mahrum kalmamız demek.