Türkiye’nin fiyatı artan her gıda ve tarım ürününde ithalata başvurması, ‘yerli ve millî tarım’ lâflarını da pek çok alanda olduğu gibi burada da havada bıraktı.
T24’te yer alan habere göre, buğday ve mısırın Rusya’dan, pirincin Rusya ve ABD’den, kuru fasulye ve nohut gibi bakliyatların Hindistan, Meksika ve Kanada’dan ve kırmızı etin de Polonya, Fransa ve Bosna Hersek’ten ithal edildiği düşünüldüğünde, vatandaşın öğle ve akşam yemeklerinde kurduğu sofralar da yerli olmaktan uzaklaştı. Buna göre bakliyat ağırlıklı öğlen yemekleri Arjantin, Meksika, Kanada ve Hindistan’dan gelen ürünlerden oluşurken, et ağırlıklı akşam yemekleri de Meksika ve Fransa’dan, Uruguay’a uzanıyor. Uskumru, somon, orkinos ve sardalyadan oluşan bir balık sofrası ağırlıklı olarak Norveç’ten gelen ürünlerle kuruluyor. Geçen yıl 224 ton kanatlı eti ithalatı yapan Türkiye, bu ithalatın yüzde 90’ını Irak’tan, yüzde 9’unu da Macaristan’dan gerçekleştirmişti.