Ekonomide 2022-2024 dönemini kapsayan Orta Vadeli Program’ı değerlendiren Dr. Ozan Bingöl, faize 304 milyar, yatırıma ise
221 milyar ödeneceğini söyledi.
Ekonomide 2022-2024 dönemini kapsayan Orta Vadeli Program’ın onaylanmasına ilişkin Cumhurbaşkanı Kararı, Resmî Gazete’nin mükerrer sayısında yayımlandı. Konuyu şahsî bloğunda değerlendiren Vergi Uzmanı Dr. Ozan Bingöl, “2021 yılında Merkezi Yönetim Bütçesi açığının 230 milyar lira olması öngörülürken, bütçe açığı 2022 yılında 278,4 ve 2023 yılında 390,2 milyar liraya kadar çıkacak. Bunun anlamı, yüksek faiz yüküne katlanın, malî disiplini unutun ve yeni vergilere hazır olun demektir. Eğer erken seçim olmaz ise 2023 yılında yapılacak seçim nedeniyle iktidarın harcama musluklarını daha da açma ihtimali bu açığı öngörülenden daha da fazla büyütebilir. Açık kalemi içinde Sosyal Güvenlik açıklarındaki devasa artış da ayrıca incelenmeli. Her yıl katlanarak artması öngörülen SKG açıkları söz konusudur” ifadelerini kullandı.
Artan vergi yüküne hazır olun
“Devletin Faiz harcamalarının 2023 yılında 304 milyar TL’ye ulaşması öngörülüyor” diyen Bingöl, “İnanılması güç bir rakam. Ödediğimiz vergilerin 304 milyarı faize gidecek. Aynı dönemde yatırıma gidecek tutar ise sadece 221,6 milyar TL olacak. Faize için bir yılda bütçeden 304 milyar ödenecekse, bu gider elbette vergilerle karşılanacaktır. Artan harcamalar ve bütçe açıkları vergi yükünün artması sonucunu doğuracaktır. Nitekim orta vadeli programda vergilerin her yıl önemli ölçüde artması öngörülmektedir. 2021 yılında 1 trilyon 74,6 milyar lira vergi toplanması öngörülürken, 2023 yılında bu öngörü 1 trilyon 470,8 milyar liradır. 2023 yılında 2021 yılına da göre neredeyse % 40 daha fazla vergi toplama öngörüsü söz konusudur” şeklinde yazdı.
Bakanlar değişiyor, vergi yükü değişmiyor
Vergi literatüründe vergi tabanının genişletilmesi diye bir kavram olduğunu söyleyen Bingöl, şunları söyledi: “Bunun anlamı, daha önce vergi alınmayan unsurların ve kişilerin kapsama alınmasıdır. Böylece vergi yükünün daha geniş bir kesim tarafından çekilmesi hedeflenir. Doğru ve vergi adaletine uygun bir yaklaşımdır. Ancak bizde Maliye Bakanları dahil pek çok kişi, “Vergi tabanını genişletme” politikası yerine “vergiyi tabana yayma” politikasından bahsetmektedir. Bakın Orta Vadeli Program gibi önemli bir politika dokümanında bile verginin tabana yayılacağından bahsediliyor. Terimin yanlış kullanılması söz konusu ise vahim bir durum. Yok, zihnin dışa vurumu ise daha da vahim bir durum söz konusudur. Anlaşılan, Bakanlar değişiyor, ancak söylem ve eylemler ile vergi yükünün altında kalanlar hiç değişmiyor.”