Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk: “Bu ülkenin çocukları bizim deneme tahtamız değildir. Bütün alt yapı oluşmadan, hazırlıklar bitmeden herhangi bir şeye başlamayın.”
Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, CNN Türk canlı yayınında soruları cevapladı. Okullar arasında görülen farklılıkların ortadan kaldırılması için neler yapıldığı sorusu üzerine Selçuk, okul arasındaki farkı azaltmanın çok farklı parametreleri olduğunu anlattı. Selçuk, sözlerini şöyle sürdürdü: “Okullar arasındaki farkın saptanmasını sağlayan bir okul profil yazılımı geliştirdik. Yani bir okul hangi alanda iyi, hangi alanda gelişmeye müsait, hangi alanda zayıf bütün bunları neye göre bilecek, bunun veriye dayalı bir alt yapısı yoktu. Bunun pilotunu bitirdik ve bütün Türkiye’de uygulamaya hazırız. Her okul bir yıllık ve iki yıllık okul gelişim planı hazırlayacak. Bir otomasyon var, onun üzerinden yapılıyor.”
“Bu ülkenin çocukları bizim deneme tahtamız değil”
Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, ortaöğretimde yeni bir yapıya geçileceğine vurgu yaparak, “Ben genelde şunu söylerim, bu ülkenin çocukları bizim deneme tahtamız değildir. Bütün alt yapı oluşmadan, hazırlıklar bitmeden herhangi bir şeye başlamayın. Bir seneden fazladır beklememizin nedeni de bu. Öğretmenim hazır değil, alt yapım hazır değil. Elimde projenin var olması, projenin uygulanabileceği anlamına gelmiyor. Biz yüzden fazla kuruluşa sorduk. ‘Biz şöyle bir ortaöğretim tasavvuru içerisindeyiz. Görüşlerinizi alabilir miyiz, ortaokul, ilkokul için’ diye. Geri bildirimler aldık. Tam da bu çerçevede yapmak istediğimiz şey, eleştiri, sorgulama ve diğer 21. yüzyıl becerilerinin tamamının okuldaki öğretim programlarının öğrenme süreçlerinin omurgasına yerleştirilmesini ana plan olarak alıyor. Öğretmen eğitimini yapmadan asla bir müfredat değişimi yapmayacağız. Hazırlıklarımız sürüyor, o yüzden pilotlama çalışmalarını çok önemsiyoruz” şeklinde konuştu.
“Biz şikâyet makamı değil, çözüm makamıyız”
Bakan Selçuk, “Bakanlık olarak merkezi bütçeden almış olduğunuz bütçeden memnun musunuz?” sorusu üzerine “Millî Eğitim Bakanlığı veya bir eğitimci buna hiç yeterli demez. Benim alışkanlık olarak ‘evet yeterli’ demem beklenebilir, ama biz eğitimciler olarak her zaman çocuğun gözünün daha fazla parlamasıyla ilgileniriz. Onun yüreğindeki ışıltının yükselmesiyle ilgileniriz. Dolayısıyla bizim daha fazlasına ihtiyacımız var. Biz şikâyet makamı değil, çözüm makamıyız. Bu anlamda da eğitimin bütçesinin daha daha daha artması gerekiyor. Bununla ilgili her türlü çabamız sürüyor.” değerlendirmesini yaptı.