Katıldığı bir TV programında konuşan eğitim uzmanı gazeteci Abbas Güçlü, yeni sistemin TEOG’dan çok daha kötü olduğunu söyledi. Güçlü, sistemin hayal kırıklığına sebep olduğunu belirterek, “Derinin ötesinde bir ifade kullanmak lazım. Sınav olmayacak dendi ama sınavın daha koyusu olacak. Bu sistem dershaneye bağımlılığı da arttıracak. Daha da kötüsü ekonomik durumu olanı bir adım daha öteye geçirecek. İyi mahalleler ya da yoksul mahalleler var. 5 tercih hakkı veriyorsunuz ama pek çok mahallede ikinci tercihi yapabilecek okul yok. O zaman onun günahı ne?” diye konuştu. Getirilen yeni sistemin iç göçü daha da arttıracağını savunan Güçlü, “Sahtekarlığın boyutunu da arttıracak. Veliler diyor ben gider muhtardan kağıt alırım, gidecekler ev tutacaklar, 2-3 aylık faturayı alacak. Velileri, öğrencileri daha çok yoracaklar.” ifadelerini kullandı.

“ORMAN BAKANLIĞI DAHA İYİSİNİ YAPARDI”

Öğrencileri 60 soruda nasıl ayırt edeceklerini soran eğitim uzmanı Güçlü, “Orman Bakanlığı bir sınav sistemi yapsaydı daha iyi yapardı. Milli Eğitim Bakanlığı’ndan bu sistemin çıkmasını anlamak mümkün değil.” çıkışında bulundu. Öte yandan bugünkü yazısında da yeni sistemi eleştiren duayen eğitim yazarı Abbas Güçlü, Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz’ın konulara vakıf olmadığının her cümlesinden belli olduğunu belirterek, “Sayın Bakan, kendi çocuğunu en yakın liseye gönderir miydi?” diye sordu.

CHP: ESKİ SİSTEME DÖNÜLDÜ

CHP Ankara Milletvekili Murat Emir, TEOG yerine liselere geçişte uygulanacak yeni sisteme ilişkin olarak TBMM’de yaptığı basın toplantısında, eğitimde eski sisteme dönüldüğünü ifade etti. Yeni sistemin eski sistemden önemli bir farkı olduğuna işaret eden Emir, “Eski sistemde iyi kötü gençlerimiz, çocuklarımız yakınlarında kendi istedikleri tipte bir okul bulabiliyorlardı. Oysa bugün artık eğitimin imam hatipleştirilmesi dolayısıyla artık eğitim bölgelerinde çocuklarımız imam hatip okullarına gitmeye mecbur bırakılacaklar. Bir önceki sistemden tek farkı budur. Onun dışında sınav da yerleştirme de seçme de dershane de emlak rantı da vardır. Çünkü velilerimiz, o okullara yakın ev tutabilmek veya belge almak için yarışa girecekler.” diye konuştu. 

EĞİTİMDE KAST SİSTEMİ

Türkiye Kamu-Sen ve Türk Eğitim-Sen Genel Başkanı İsmail Koncuk, liselere geçişte uygulanacak yeni sisteme ilişkin, “Adrese dayalı sistem açık bir kast sistemidir. Bu milleti sınıflara göre tanzim etmektir. Amaç bu olmasa da sonuç budur.” değerlendirmesinde bulundu. Koncuk, liselere geçişte uygulanacak yeni modele ilişkin yaptığı yazılı açıklamada, yeni sistemin tartışmalı olduğunu belirtti. Yeni sistemde, “sınavsız geçiş sistemi ya da en iyi okul evine en yakın okuldur” anlayışının hakim olduğunu ifade eden Koncuk, her öğrenciye elektronik ortamda beş okul açılacağını, öğrencinin tercih yaparak bunlardan birisine yerleştirileceğini bildirdi. “Açılacak bu beş okul hangi tür okullar olacak?” diye soran Koncuk, “Bakanın dediği gibi öğrenci istemediği okula nasıl gitmeyecek, beşten başka tercih hakkı yok ki. Anadolu liselerinin sınıf mevcudu kaç olacak? Yeni sistem kalabalık sınıflara dönüş kaygısı oluşturmuyor mu? İsteyen her öğrenci beş tercihinden birine zorunlu kayıt yaptırmayacak mı? ‘Bu durumda istemediği okula yerleşmeyecek.’ sözü sıkıntılı.” dedi.

ÖZEL OKULLAR KÂRLI ÇIKACAK      

Özel ders ve kurs gibi ihtiyaçların yeni sistemde de devam edeceğini ve nitelikli okul sayısı azalacağı için rekabetin artacağını öne süren Koncuk, “Yeni dönemde en karlı çıkacak olanlar yine özel okullar olacaktır. Çünkü Anadolu liseleri nitelikli okul kavramı dışına çıkarılmıştır. Kayıtlarda yaşayacağımız sıkıntıların boyutlarını şimdiden görmek mümkün. Allah çocuklarımızın yar ve yardımcısı olsun. Görmeyenlere feraset! Bir önemli problem de adrese dayalı sistem açık bir kast sistemidir. Bu milleti sınıflara göre tanzim etmektir. Amaç bu olmasa da sonuç budur.” diye konuştu. Yeni sistemin ilkokul ve ortaokul kayıtlarında yaşanılan sahte adres beyanı sıkıntısını lise kayıtlarına da taşıyacağını savunan Koncuk, “Nitelikli okullar olarak tanımlanan sınavlı okullar olduğu sürece sınavı kaldırmak iddiasının tam bir hayal olduğu da artık anlaşılmıştır.” ifadesini kullandı.