Suriye'nin İdlib kentine bağlı Han Şeyhun İlçesi'ndeki kimyasal saldırıda yaralanan 28 kişi Hatay'ın Reyhanlı Devlet Hastanesi'nde tedavi ediliyor.
Reyhanlı'ya getirilen 2 yaralı ölürken, Suriyeli Abdulmecit Yusuf, 22 akrabasının öldüğünü söyledi.
Türkiye sınırına yaklaşık 30 kilometre uzaklıktaki İdlib'in Han Şeyhun İlçesi'ne dün sabah saat 07.30 sıralarında hava saldırısı düzenlendi. Kimyasal gaz da kullanıldığı ileri sürülen saldırıda 58 kişi öldü, yüzlerce kişi de yaralandı. Dün gün boyu Reyhanlı Devlet Hastanesi'ne 30 yaralı getirildi.
Türkiye ile Suriye arasındaki tampon bölgeye geçen AFAD Adana İl Müdürlüğü'ne bağlı Kimyasal, Biyolojik, Radyoaktif ve Nükleer (KBRN) keşif aracı tarafından da detaylı analizi yapılan yaralılardan 2'si kurtarılamadı. 28 yaralının tedavisi ise devam ediyor.
Reyhanlı İlçesi'nde yaşayan Suriyeli Abdulmecit Yusuf da yakınlarından haber almak için hastaneye geldi. Yusuf, yakınlarından aldığı bilgiye göre, kendi ailesinden 22 kişinin öldüğünü söyledi. Han Şeyhun İlçesi'nde Halep'ten kaçanlarla birlikte nüfusun 150 bin civarında olduğunu belirten Yusuf, "En az 100 kişinin öldüğü, 400 kişinin yaralandığı söyleniyor. Ölenlerin çoğu kadın ve çocuk" dedi.
İlgili haberleri okumak için tıklayınız:
İnsanlığın öldüğü yer: Suriye Gözlem Örgütü acı bilançoyu açıkladı!
Rusya'dan 'küstah' İdlib açıklaması!
Çok işler var ki, 'Yaşasın Cehennem' dedirtir: 43 sivil klor gazıyla öldürüldü
Salkin'deki Ravda Camisi ve çarşı bombalandı: Çok sayıda ölü ve yaralı var!
Risale-i Nur'dan önemli satırlar...
''...Risale-i Nur'un dört esasından birisi olan "şefkat etmek, zulüm ve zarar etmemektir." Çünkü وَلاَ تَزِرُ وَازِرَةٌ وِزْرَ اُخْرٰى 1 yani, "Birisinin hatâsıyla, başkası veya akrabası hatakâr olmaz, cezaya müstehak olmaz" olan düstur-u irade-i İlâhiyeye karşı, bu zamanda اِنَّ اْلاِنْسَانَ لَظَلُومٌ كَفَّارٌ 2 (("İnsan ise, şüphesiz ki, çok zâlim ve çok nankördür." İbrahim Sûresi, 14:34.)) sırrıyla şedit bir zulümle mukabele eder.
Tarafgirlik hissiyle, bir câninin hatâsıyla, değil yalnız akrabasına, belki taraftarlarına dahi adâvet eder. Elinden gelse zulmeder. Elinde hüküm varsa, bir adamın hatasıyla bir köye bomba atar. Halbuki bir mâsumun hakkı, yüz câni için feda edilmez; onların yüzünden ona zulmedilmez. Şimdiki vaziyet, yüz mâsumu birkaç câni için zararlara sokar.''
((Emirdağ Lahikası))
RİSALE-İ NUR: ADALETSİZ CİHAD YOKTUR
''...Halbuki, bugünün savaşlarına baktığımızda, karşımıza neredeyse daima “topyekün savaşlar” çıkar. Bugün bir hükümet başka bir hükümet ile harp ilan etmişse, bu harp iki hükümet ve onların orduları ile sınırlı kalmaz. Bütün bir halk “düşman” sayılır. O yüzden evler, okullar, hastaneler, mabedler bile bombalanır. Kışla, cephe ve cephanelere değil, şehirlere bomba yağdırılır. “Düşman askerlerini barındırıyor olabilir” ihtimali dahi, bir köyü veya mahalleyi içinde yaşayanlar ile birlikte yok etmek için yeterli bir gerekçedir. Nitekim, bir gecede Leipzig, başka bir gün Nagazaki yerle bir edilir. Başka bir gece yarısı, bu kez başka bir şehre milyonlarca kilo bomba yağdırılır. O beldede bulunan yüz binlerce insanın “ordu”yu ve “devlet”i temsil etmediği gerçeği gözardı edilir. Bebeklerin, hastaların, kolunu kaldırmaktan âciz yaşlıların, ayrıca hayvanların ve ağaçların ne günahının olduğu sorulmaz bile. A devleti B devleti ile savaş ilan etmiştir. O halde B devleti sınırları içindeki her şey ve herkes “potansiyel düşman”dır. Öyleyse, yok edilmelidir!''
Devamını okumak için tıklayınız:
http://www.risaleinurenstitusu.org/risale-i-nur-adaletsiz-cihad-yoktur/
DHA