Ülke tarihinin en kanlı terör eylemi olarak kayıtlara geçen saldırının gerçekleştiği kentte Christchurch Arena'daki tören için farklı toplum ve inanç kesimlerinden yüzlerce kişi bir araya geldi.

Törene saldırıdan sağ kurtulanlar, kurbanların aileleri, yakınları, hükümet üyeleri ve Yeni Zelanda Başbakanı Jacinde Ardern katıldı.

'İki yıl önce iki camideki Müslüman topluma yönelik düzenlenen terör saldırılarının ülkeye yürek burkan bir miras bıraktığını' belirterek konuşmasına başlayan Başbakan Ardern, 'bu mirasın aynı zamanda daha kapsayıcı bir ulus' inşa ettiğini dile getirdi.

Başbakan Ardern, "Çeşitliliğimizden gurur duyan biri ona sarılır ve istediği takdirde onu kararlı bir şekilde savunur." dedi.

Ardern, "Saldırılar, Yeni Zelanda'nın bir bütün, çok inançlı bir ulus olma kararlılığını daha da artırmalı. O güne dair çok şey söylendi. Kelimeler mucizeler yaratamaz, sadece iyileştirme gücüne sahiptirler. Bu, onları (kelimeleri) akıllıca kullanmamız gerektiği anlamına gelir. Ancak iyileştirici gücüne rağmen kelimeler, o gün olanları asla değiştirmeyecek. " diye konuştu.

Jacinda Ardern, ülkedeki Müslüman toplumun Christchurch'teki saldırılardan çok daha önce de nefret ve ırkçılığa maruz kaldıklarını kabul ettiğini ifade etti.

Anma töreninde kurban yakınları, sevenler ve saldırıdan sağ kurtulmayı başaranlar da kısa konuşmalar yaptı.

Ayrıca törende saldırıda hayatını kaybedenler anısına bir dakikalık saygı duruşunda bulunuldu. İmam Cemal Fouda, törende dua etti.

El Nur Camisi'ndeki saldırıda vücuduna dokuz mermi isabet eden Türk asıllı Temel Ataçocuğu, yaptığı konuşmada, katliamın ırkçılık ve cehaletten kaynaklandığını söyledi.

Ataçocuğu, "Tüm insanlığı hedef alan saldırılardı." şeklinde konuştu.

Hayatta kalanların kalplerindeki acıyı asla silemeyeceklerini ve asla eskisi gibi olmayacaklarını söyleyen Temel Ataçocuğu, "Ancak gelecek bizim elimizde. Birlikte, pozitif şekilde devam edeceğiz." ifadelerini kullandı.

Euronews Türkçe