Arakan Rohingya Birliği Başkanı Prof. Dr. Vakar Uddin, Rohingya Müslümanlarına yönelik şiddetin, bir soykırıma dönüştüğünü ifade ederek, bunun durdurulması için uluslararası müdahale çağrısında bulundu.
ABD'de yaşayan Vakar Uddin, son dönemde Arakanlı Müslümanların uğradığı şiddete ilişkin yaptığı değerlendirmede, Myanmar hükümetinin kadın, çocuk, yaşlı demeden katliamlar gerçekleştirdiğini, insanları diri diri yaktığını söyledi.
Şu anda Müslümanların hükümet tarafından şiddete uğradığını dile getiren Vakar Uddin, şöyle konuştu:
"Rohingya Müslümanlarına karşı yeni bir şiddet uygulanmaktadır. Bu defa halklar arası bir şiddet değil, aşırıcı yerel Budistler tarafından değil bizzat Myanmar hükümeti tarafından yapılan bir şiddet söz konusu. Myanmar askeri kuvvetleri birçok köye saldırıyor, sivilleri öldürüyor ve evleri ateşe veriyor. Birçok kadın ve çocuk yanan evlerden kaçmaya çalışıyor. Kadın ve çocukları yakalayıp yanan evlerin içine atıyorlar. Kaçarken yakalayamadıklarını ise helikopterlerden açtıkları ateşle öldürüyorlar. Açık alanlar, pirinç tarlaları katledilen Arakanlı Müslümanların cesetleriyle dolu."
Kesinlikle bir "soykırım"
Vakar Uddin, yüzlerce Rohingyalı Müslümanın bir araya getirilip öldürüldüğünü, bunun kesinlikle bir "soykırım" olduğunu savundu.
Müslümanlara yönelik şiddeti görenlerin bunun soykırım tanımına birebir uyduğunu anlayacağını dile getiren Uddin, "Yüzlerce insanı öldürdüler ve biz bazı toplu mezarlar da bulduk. Kurşuna dizilerek öldürülmüş birçok insan bulduk. Birçok kadın yakılarak öldürülmüş.'' şeklinde konuştu.
Prof. Dr. Vakar Uddin, uluslararası kuruluşların, İnsan hakları derneklerinin, ABD ve OECD ülkelerinin Myanmar hükümetine çağrıda bulunmasına rağmen Myanmar hükümetinin tavrında hiçbir değişiklik olmadığını söyledi.
"Uluslararası müdahale şart"
Prof. Dr. Vakar Uddin, Myanmar'da Rohingyalı Müslümanlara karşı uygulanan şiddetin son bulmasının bir tek yolu olduğuna dikkati çekerek, şu değerlendirmede bulundu:
"Tüm bu olan bitene engel olmanın tek yolu var; BM ve diğer tüm uluslararası kuruluşların devamlı bir şekilde orada bulunması. Çünkü BM yetkilileri 3-4 günlüğüne bölgeye gelince tüm ordu birlikleri oradan çekiliyor, bölgeyi temizliyor ve yetkililer ayrılınca yine her şey eski haline geliyor. İnsanları öldürmeye, kadınlara tecavüz etmeye ve evleri yakmaya devam ediyorlar. Bu yüzden BM bölgeye gözlem amaçlı olarak kendi güçlerini göndermelidir. Yoksa Myanmar devlet güçleri masum ve yardıma muhtaç sivilleri katletmeye devam edecek. Bu duruma dur demenin tek yolu uluslararası bir gücün geçici olarak duruma el koyması ve Myanmar hükümetine karşı sert bir tutum takınmasıdır. En azından Myanmar hükümetine yönelik yaptırımlar yeniden getirilebilir. BM bir an önce bu konuyu Güvenlik Konseyine taşımalı ve Myanmar hükümeti ile resmi görüşmeleri başlatmalıdır Çünkü zaman gittikçe daralıyor. Bölgede ciddi bir soykırım kapıda.''
Vakar Uddin, kışın gelmesiyle bölgede yeni bir insani kriz başlayacağını vurguladı. Bölgedeki 20 bin insanın aç olduğunu ve barınağa ihtiyacı bulunduğunu dile getiren Vakar Uddin, şunları anlattı:
"Hava her geçen gün daha da soğuyor. Ortada büyük bir yiyecek sorunu var. Yiyecek var aslında fakat Myanmar hükümeti bunun insanlara ulaştırılmasına engel oluyor. Yerel hükümet yiyecek tedarikçilerini tehdit ediyor ve bunların ulaştırılmasına engel oluyor. Uluslararası kuruluşlar bu duruma el koymalıdır. Hükümet bu şekilde insanlara zulmederek yardımların ulaşmasını engelliyor. Çünkü bu insanları yıldırarak göç etmeye mecbur bırakmak istiyor. Bu bir soykırım değil de ne? Uluslararası kuruluşlar bunun bir soykırım olup olmadığı konusunda tartışıyorlar. Acaba bu bir katliam mı, kıyım mı, yoksa bir soykırım mı?"
Prof. Dr. Vakar Uddin, Türkiye'den çok büyük beklentileri olduğunu belirtti.
Hükümetin, Mynmar hükümeti ile diplomatik ilişkilerinin iyi olduğunu aktaran Vakar Uddin, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Biz istiyoruz ki Türk hükümeti devamlı olarak Burma hükümeti ile kontak halinde olsun ve Mynmar hükümetini ikna ederek bu ölümlere son vermelerini sağlasın. Yiyecek ambargosu kaldırılsın. Mynmar hükümetini uluslararası hükümetler ve kuruluşlar ile iş birliği yapması konusunda ikna etsin. Türk hükümeti, Mynmar hükümeti ile iş birliği konusunda anlaştıktan sonra biz bütün yardım kuruluşlarının Rohingya'ya girmesi için çalışacağız."
AA