İslam tarihi ve Arap topluluğu konularıyla ilgilenen 33 yaşındaki Afifa Thabet, mvslim.com için kaleme aldığı yazıda Müslüman kaşif Zheng He'yi anlattı. Yazının tercümesi şöyle:
Hepimiz Marco Polo, Ferdinand Magellan, Vasco da Gama, Kristof Kolomb ve diğerleri gibi adını deniz ve okyanus keşifleri tarihine yazdırmış Batılı kaşiflerin isimlerini biliriz. Ben küçük bir kızken, öğretmenlerim ilkokul ve ortaokulda bana onların "Büyük Batı Ve Dünya Medeniyeti" nin inşasındaki yerleri ve önemli katkılarını anlatırlardı. Bize Marco Polo'yu ve Çindeki maceralarını, Vasco da Gama'yı ve onun Avrupa'dan Hindistan'a Ümit Burnu'ndan dolaşan bir deniz yolu oluşturmadaki başarısını, Kolomb'u ve Amerika'yı nasıl keşfettiğini vs. anlattılar. Ama tarihi başkalarından önce yazan Doğulu kaşiflerden hiç bahsetmediler.
Ben üniversiteye girip İslâm'ın dünya medeniyeti için ne kadar önemli olduğunu (hâlâ da öyle) öğrenene kadar, İbn-i Batuta, İbn-i Mecid, Şemseddin Ebu Abdullah El-Mukaddesî, İbn-i Fadlan, İbn-i Cübeyr, İkinci Ebubekir (Mali kralı), Pirî Reis ve daha birçok Müslüman kaşif gibi isimler hiç zikredilmemişti. Tarihi oluşturan ve her biri kendi uzmanlık alanında tarihte iz bırakan bütün bu Müslüman şahsiyetlerle birlikte İslâm medeniyetimizin güzelliğini ve zenginliğini keşfettim. İslâm'a giren her bir kavim ve etnik topluluk, herkesin ait olduğu İslâm medeniyetine katkısını yapmıştı.
AMERİKA'YI KOLOMB'DAN ÖNCE KEŞFEDEN MÜSLÜMAN KAŞİF
Deniz seyyahları ve kaşifleri arasında dikkatimi çeken kişiliklerden bir tanesi Müslüman amiral Zheng He. Zheng He, yani Amerika'yı Kolomb'dan önce keşfeden adam. Zheng He 14'üncü asrın sonunda, Yunnan bölgesinde, Müslüman Çinli bir etnik grup olan Hui ailesinin bir üyesi olarak doğdu. Doğduğunda ona verilen isim "Ma He" idi. Çin'de Ma ismi, "Muhammed" isminin kısaltılmışı olarak kullanılıyor. Ailesi Yunnan'daki Moğol bir devlet adamının veya Buhara Hanı Muhammed'in soyundan geldiğini iddia ediyordu. Müslüman olarak yetiştirilen Ma He, İslâmî ilimleri öğrendi ve erken yaşta Kur'an'ı ezberledi. Babası ve dedesi hacıydı. Babasıyla dedesinin Ma He'nin eğitimine büyük etkileri oldu. Genç Ma He'de dış dünyaya karşı yoğun bir merak oluşmasında da onların tesiri altında kalmasıyla oldu. Dedesi ve babasının üstlendiği seyahatler, eğitimine çok şey katacaktı. Dinî eğitiminden başka, Ma He Arapça ve Çince'nin günlük hayatta konuşulduğu bir ailede büyüdü. Bu da her iki dilin onun ana dili olduğu anlamına gelmekteydi. Coğrafî olarak Çin'in batısında yer alan ülkeler hakkında her şeyi bilmek istiyordu. Onların dillerini, dinlerini, geleneklerini, tarihlerini ve coğrafyalarını tedris etti.
ÇİNDEKİ EN GÜÇLÜ KOMUTAN OLDU
Ma He 10 yaşındayken, Ming Hanedanı ordusu Yunnan'a yaptığı askerî baskınlardan birinde onu esir aldı. Nanjing'e götürüldü ve burada askerî eğitim aldı. Bundan sonra Pekin'e, Ming Hanedanı'nın kurucu imparatorunun dördüncü oğlu ve Yan Prensi olan Zhu Di'nin hizmetine götürüldü. Kabiliyetleri, sadakati, dürüstlüğü, ahlâkı ve dehası sayesinde Ma He, genç prensin en iyi arkadaşı ve şahsî koruması oldu. Ma He'nin zekası, bilgeliği ve liderlik kabiliyetlerinin görülmeye başlaması bu döneme rastlar. Prens Zhu Di tarafında 4 yıl boyunca savaştığı ve yönettiği onca çarpışma ve seferden sonra, Ma He Çin'deki en güçlü komutan oldu.
Prens Zhu Di Ming Hanedanı'nın yeni imparatoru olduğunda, kendisine destek veren bütün subay ve memurları ödüllendirmeye karar verdi. Ma He de bunlardan biriydi. 1404'te yeni imparator Ma He'yi "İmparatorluk Hane işleri Dairesi'nin Yüce Yöneticisi" sıfatıyla taltif etti. Zhu Di aynı zamanda Ma'nın ismini değiştirmeye karar verdi ve ona yeni unvanını verdi: Zheng. Bu, Zhu Di'nin, ona yaptığı her şey için bir teşekkür yöntemi ve ayrıca imparatorluk seviyesinde şeref sembolüydü. O andan itibaren Ma He 'Zheng He' oldu.
AMİRAL ZHENG HE
Zhu Di ile yaptığı siyasî bahisler, elde ettiği askerî tecrübeler, alim insanlarla olan bağlantıları, tüccarlarla yaptığı ticaretler ve çocukken geliştirdiği bütün kabiliyetleri ona ancak yeni kapılar ve ufuklar açacaktı: Dünyanın keşfi. İmparator onu, batıya yapılacak uzun deniz yolculukları için uygun kumandan olarak seçti. Çin'deki en güçlü komutan olduktan sonra, Çin'in en büyük deniz kaşifi oldu. "Amiral Zheng He" onun yeni ünvanı oldu. Zhu Di, Zheng He'yi bütün deniz işlerinin sorumlusu yaptı. Zheng He bir kaşif olarak görevini başarıyla tamamlamadan önce her şeyi çok dikkatlice hazırladı. Mevcut deniz haritaları, yıldızlarla yön bulma, doğu ve batı takvimleri, astronomi, coğrafya, deniz bilimleri, kılavuz seyri, gemi inşası ve tamiri hakkında bazı ayrıntılı çalışmalar yaptı.
1405'ten 1433'e kadar Zheng He 7 büyük denizaşırı seferi yönetti. Büyük okyanusları ve denizleri defalarca geçti. Güney Çin Denizi'nden Afrika'nın doğu kıyısına kadar, Hint Okyanusu, Basra Körfezi ve Kızıldeniz'den geçerek gitti. 30'dan fazla Asya ve Afrika ülkesini ziyaret etti ve onların kültürleri ve inançları hakkında çok şey öğrendi. Bu seferlerinin birinde hac ziyaretini gerçekleştirmiş olması mümkündür. Zheng He bu seferlerdeki tek Müslüman değildi. Ma Huan gibi, onunla yolculuk eden danışman ve tercümanlar da aynı onun gibi Çinli Müslümanlardı.
317 GEMİ 27 BİN 870 ASKERE KOMUTA ETTİ
Zheng He'nin kumanda ettiği ilk filoda, 317 gemide, aralarında denizciler, katipler, mütercimler, askerler, zanaatkârlar, doktorlar ve meteorologların olduğu 27 bin 870 adam vardı. Vietnam, Sri Lanka, Filipinler, Java ve Sumatra'ya gidiyordu. Zheng He'nin komuta ettiği gemiler 440 feet'e kadar (137.2 m) uzunlukta ve 186 feet'e kadar genişlikte, binden fazla yolcu ve porselen, altın ve gümüş eşyalar, pamuk, bakır ve ipek gibi mallardan yüklü miktarda taşıyabilecek kapasitedeydi. Bu gemiler Kolomb'un Atlas Okyanusu'nu geçen gemilerinin birkaç misli boyundaydı ve tarihte kaydedilmiş başka herhangi bir ahşap gemiden çok çok daha büyüktü.
Zheng He'nin en muhteşem ve önemli deniz yolculuğu; 30 bin 000 adamla birlikte Hürmüz Boğazı, Aden Körfezi ve Kızıldeniz'den geçerek Arabistan'a gittiği, dördüncü seferiydi. Arabistan'a vardığında, 19 ülke Zheng He'nin gemilerine İmparator Zhu Di için hediyelerle birlikte binmeleri için elçi yolladı.
Arabistan'a olan gezisinden sonra, Afrika'nın doğu sahiline doğru yola çıktı ve muhtemelen Mozambik'e vardı.
ÜMİT BURNU'NDAN YEŞİL BURUN ADALARINA
İmparator Zhu Di'nin 1424'te ölümünden sonra yeni imparator (Hongxi), bütün deniz keşif seferlerini derhal durdurdu. Çin gelecek 100 yıl boyunca dışa kapalı bir ülke oldu. Zheng He Nanking'de liman komutanı olarak atandı ve ordusunu dağıtma emri aldı. Zheng He Hongxi'nin halefi olan Xuande'nin desteğiyle, keşif seferlerini tekrar canlandırmayı seçti.
1433'teki yedinci ve son seyahatinde (o sırada 60 yaşındaydı), Basra Körfezi, Kızıldeniz ve Afrika'yı tekrar ziyaret etti ve geri dönerken Hindistan'da öldü.
Zheng He'nin seyahatlerinden birinde Amerika ve Avustralya'yı da Kolomb'dan önce keşfettiği de ayrıca ispatlanmıştır. Aynı zamanda Afrika'nın doğu kıyısına Marco Polo'dan önce ulaşmış ve Ümit Burnu'ndan Yeşil Burun Adaları'na Marco Polo'dan önce yelken açmıştır.
Zheng He herhangi bir ülkeye her vardığında Çin'e fildişi, deve, altın ve başka mallar gibi egzotik ürünlerle dönüyordu.
Bütün bu denizaşırı seferler dünyaya tek bir mesaj veriyordu: Çin ekonomik ve politik bir süper güçtür. Ama Zheng He seyahatlerine başka önemli bir şey daha ekledi: İnsanları İslâm'a çağırmak. Yanındaki Müslüman danışmanlarla birlikte, Zheng He gittikleri her yerdeki yerel halkı İslâm'ı kabul etmeye çağırıyordu. Java, Sumatra, Borneo ve diğer Endonezya adalarında, Zheng He'yle karşılaşmalarından önce küçük Müslüman toplulukları zaten kurulmuştu. İslâm'ın mesajının Güneydoğu Asya'da yayılması, Arap ve Hintli tüccarlar sayesinde birkaç yüzyıl önce başlamıştı. Zheng He İslâm'ın bu topraklardaki aralıksız ilerlemesini aktif bir şekilde destekledi.
İNSANLARI İSLAM'A ÇEKTİ
İslâm'ın Güneydoğu Asya'da hızlıca yayılmasını kolaylaştırmak için Zheng He; Palembang'da, Java'da, Malay Yarımadası'nda ve Filipinler'de Çinli Müslüman toplulukları kurdu. Bu toplulukların görevi bölgede İslâm'ı yaymak, camiler inşa etmek ve yerel Müslüman topluluğun ihtiyaç duyacağı diğer sosyal hizmetleri sağlamaktı.
Ölümünden sonra, Güneydoğu Asyalı Müslümanlar Zheng He'nin çalışmasını farklı şekillerde sürdürdüler. Bu da Güneydoğu Asya'da daha fazla insanı İslâm'a çekti ve Endonezya, Malezya, Filipinler ve bütün bu Güneydoğu Asya bölgesindeki büyüyen Müslüman topluluğunu güçlendirdi.
Varılan sonuç: Zheng He, Çin'in en muhteşem deniz kaşifi; sadece Çin tarihinin gururu değil, aynı zamanda bizim İslâm medeniyetimizin tarihinde de eşi olmayan bir kahramandır.
Kahramanlarımızı unutmamalıyız!
İNGİLİZCE ORİJİNALİNDEN TERCÜME EDEN: Hüseyin Onduk