Dünya Müslüman Alimler Birliği Başkanı Karadavi, Muhammed Mursi'ye verilen idam kararıyla ilgili, "Bu idam kararlarının hiçbir kıymeti yok. Uygulanması da mümkün değil" dedi.
Mısır'da darbeyle görevinden uzaklaştırılan seçilmiş Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi ve diğer darbe karşıtları hakkında verilen idam kararı, ülkedeki farklı kesimler arasında "hükümsüz" olarak nitelendirildi.
Darbe karşıtları, mahkemece verilen kararların adil olmadığını belirtirken, darbe yönetimi yanlılarıysa "kararın yüreklerine su serptiğini" savundu.
Müslüman Kardeşler Teşkilatı (İhvan) Sözcüsü Muhammed Muntasar, Mursi hakkında verilen karara ilişkin, "Bu karar, ilk demokrasi tecrübesi hayali ve 25 Ocak devriminin son kazanımının idamıdır. Devrimimizi tamamlayacağız" dedi.
İdam kararına ilişkin dosyası müftülüğe sevk edilenler arasında yer alan Dünya Müslüman Alimler Birliği Başkanı Yusuf el-Karadavi, "Bu idam kararlarının hiçbir kıymeti yok. Uygulanması da mümkün değil" şeklinde konuştu.
Kendisine şiddete teşvik suçlaması yöneltilmesinden şaşkınlık duyduğunu kaydeden Karadavi, "İnsanların, zalime ve batıla karşı harekete geçme, devrim yapma hakkı vardır" görüşünü bildirdi.
Gıyabi yargılandığı davada hakkında idam kararı verilenler arasında bulunan Amerikan Üniversitesi Öğretim Üyesi İmad Şahin de tüm suçlamaları reddettiğini, idam kararını kabul etmediğini söyledi.
Şahin, "Temmuz 2013'ten beri ülkeyi kasıp kavuran göstermelik yargılamaları da kınıyorum" ifadelerini kullandı.
Merkezi Cenevre'de bulunan El-Kerame Uluslararası Hukuk Merkezi Mısır Sorumlusu Ahmed Muferreh, idam kararının yargının meşruiyetine darbe indirdiğini dile getirdi.
Mahkemenin tutuklulara adil davranmadığını belirten Muferreh, "Mahkeme, sanıklar hakkında ön yargıya sahip, cezai uygulamalar ve tutukluların cam kafesteki durumlarına ilişkin hiçbir hakka riayet etmiyor. Ayrıca bu mahkeme, ülkenin cumhurbaşkanını yargılama yetkisine sahip değil" dedi.
İdam kararı verilenlerden İhvan Rehberlik Konseyi Yardımcısı Hayrat Şatır'ın kızı Aişe de "Babam, Cumhurbaşkanı Mursi, diğer devrimci ve siyasetçilerin idam kararı dosyasının müftülüğe sevk edilmesi, ülkede adalete suikast ve faşizmi ifade ediyor" değerlendirmesinde bulundu.
Aişe, "Aile olarak bu yargılamaları tanımıyoruz. Devrimcilerin tamamı ülke için özgürlük, onur ve adalet istemeye devam edecek" şeklinde konuştu.
"Kaybeden Sisi olacak"
Mısırlı yazar Cemal Sultan ise Mursi'ye verilen idam kararında kaybeden tarafın bölgesel, yerel ve uluslararası anlamda Cumhurbaşkanı Abdulfettah es-Sisi olacağını kaydetti.
Eski Human Rights Watch Sözcüsü Fadi el-Kadı da insan hakları örgütlerinin dünya genelinde idama karşı olduğunu vurgulayarak, "Mısır mahkemesinin verdiği karar, siyasi olmaktan öte saçma bir karar" dedi.
Öte yandan, darbe yanlısı ve İhvan karşıtı avukat Tarık el-Huli de idam kararının yüreklere su serptiğini savunarak, İhvan'ı ülkeye ihanetle suçladı.
Mursi'yi darbeyle görevden uzaklaştırılması sürecine götüren halk ayaklanmalarını organize eden Temerrüd Hareketi Genel Koordinatörü Muhammed Hüseyin de "Yüce mahkeme, vatan hainlerine cezalarını verdi" görüşünü bildirdi.
Karardan tüm Mısırlıların büyük mutluluk duyduğunu öne süren Hüseyin, idam kararını beklediklerini ifade etti.
Mısır mahkemesi, başkent Kahire'deki Polis Akademisi binasında görülen "casusluk" ve "hapishaneler baskını" davalarında, Mursi de dahil 106 kişinin dosyasının, haklarındaki idam kararıyla ilgili görüş alınması için müftülüğe gönderilmesine karar vermişti. Nihai kararın 2 Haziran'da yapılacak duruşmada açıklanması bekleniyor.
Mısır yasalarına göre, idam dosyaları karara bağlanmadan önce devlet müftüsüne sevk ediliyor. Mahkeme, müftünün görüşü alındıktan sonra nihai kararını veriyor.
AA