İSLÂMA EN UYGUN YAŞAYAN ÜLKELER LİSTESİ’NİN BAŞLARINDA YER ALAN İZLANDA, “İNSANI VE İNSANÎ DEĞERLERİ” ÖNCELEYEN BİR EKONOMİ MODELİNE GEÇECEĞİNİ AÇIKLADI.
HEDEF GELECEK NESİL
İzlanda Başbakanı Katrin Jakobsdottir, “Bu ekonomik model, ortak mutluluğun sağlanması için, bir toplu-mun yalnızca ne kadar zengin olduğunun değil, ne kadar mutlu olduğuna odaklan-maktadır. Bugün ve gelecek nesillerin mutluluğunu amaçlıyor” diye konuştu.
BÜTÇESİ DE YAPILACAK
“Çocuklarımız, ‘Gezegeni niye kurtarmadınız?’ diye sorduğunda, kapi-talizmi ayakta tutmaya çalışıyorduk’ de-mek istemiyorum” diyen Jakobsdottir, , ekonomiyi bu yönde geliştirecek mutluluk bütçesi üzerinde de çalışıldığını açıkladı.
***
İnsanî değerler ekonomisi
İzlanda Başbakanı Katrin Jakobsdottir, ülkesinin vatandaş mutluluğunu öne koyan ekonomik model üzerinde çalıştığını açıkladı.
İzlanda Başbakanı Katrin Jakobsdottir, ülkesinin vatandaş mutluluğunu öne koyan ekonomik model üzerinde çalıştığını açıkladı ve diğer ülkelere de benzer politikaları benimseme çağrısı yaptı. 43 yaşındaki Başbakan, ekonomik büyüme odaklı politikaların yerini, aile dostu, çevre odaklı politikaların alması gerektiğini söylüyor.
bbc Türkçe’de yer alan habere göre, Londra’daki Chatham House’ta konuşan Jakobsdottir, vatandaşın beden ve ruh sağlığını önceleyecek bu modeli “mutluluk ekonomisi” olarak tanımlıyor. Jakobsdottir, bu ekonomik modelin, gayri safi yurtiçi hasıladan çok sosyal göstergeleri dikkate alacağını anlatıyor:
KENNEDY NE DEMİŞTİ?
“Kennedy’nin (ABD Başkanı) şu sözlerinin üzerinden 50 yıl geçti: ‘Gayri safi millî hasıla, hayatı değerli kılan şeyler dışarıda bırakılarak hesaplanır.’ Ekonomik büyüme değerlendirilirken, bu büyümenin nasıl gerçekleştirildiğini de odaklanmalıyız. Tüm eksiklerine karşın büyüme rakamları, ekonomik başarının temel ögesi olarak değerlendiriliyor. Bizim, İskoçya’nın ve Yeni Zelanda’nın savunduğu mutluluk ekonomisi modeli ise, BM Sürdürülebilir Kalkınma hedefleri çerçevesinde, bugün ve gelecek nesillerin mutluluğunu amaçlıyor.
“Bu ekonomik model, ortak mutluluğun sağlanması için, bir toplumun yalnızca ne kadar zengin olduğunun değil, ne kadar mutlu olduğunun da değerlendirilmesi üzerine kurulu. Hayat kalitesini, yalnızca veriler üzerinden değil, mutluluk perspektifinden de değerlendirmeliyiz. Çocuklarımız, ‘Gezegeni niye kurtarmadınız?’ diye sorduğunda, kapitalizmi ayakta tutmaya çalışıyorduk’ demek istemiyorum.” Katrin Jakobsdottir, ekonomiyi bu yönde geliştirecek mutluluk bütçesi üzerinde de çalışıldığını açıkladı.
***
İzlanda en mutlu 4. ülke
Nobel ödüllü ekonomist Joseph Stiglitz de, mevcut ekonomik değerlendirmelerin, modern toplumları şekillendiren, iklim değişikliği etkisi, eşitsizlik gibi unsurları kapsamadığı için yetersiz kaldığı görüşünü savunuyor. Stiglitz geçen ay Guardian gazetesine yazdığı yazıda, 2008 mali krizinin de “mevcut ekonomik verilendirmelerin yetersizliğini ortaya koyduğunu” savundu. 350 bin nüfuslu ülke, 2018 yılı Dünya Mutluluk Raporu’nda Finlandiya, Norveç ve Danimarka’nın ardından 4. sırada yer aldı. Ancak Jakobsdottir, her ne kadar mutluluk oranında yüksek sırada olunsa da İzlanda’nın bu komşu ülkelerden daha fazla anti depresan kullanmasını örnek gösterdi ve “Depresyonu önlemek için spor ve sanat faaliyetlerini yaygınlaştırmalıyız” dedi.