"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

IŞİD'ten sonra en büyük ikinci tehdit...

03 Ağustos 2017, Perşembe 11:45
Washington'daki Pew Araştırma Merkezinin 16 Şubat - 8 Mayıs 2017'de 38 ülkedeki 41 bin 953 kişiye yönelttiği 8 seçenek arasından ulusal güvenliklerine karşı algıladıkları en büyük tehditi sıralamaları esasına dayanan araştırması, dünyada bölgesel anlamda ilginç sonuçlar ortaya koydu.

Araştırmanın gerçekleştirildiği 38 ülkeden Amerika Birleşik Devletleri ile çoğunlukla Avrupa, Ortadoğu ve Asya bölgesinde bulunan 18 ülkedeki katılımcılar, terör örgütü IŞİD 'i en büyük tehlike olarak gördükleri yönünde görüş bildirdi.

Diğer taraftan Latin Amerika ve Afrika bölgesi başta olmak üzere 13 ülkedeki katılımcılar ise en büyük tehditi iklim değişikliği olarak algıladıklarını kaydetti.

"İklim değişikliği ikinci büyük tehdit unsuru"

Araştırmada böylece ulusal güvenlik açısından en büyük tehdit terörörgütü IŞİD olarak öne çıkarken, "iklim değişikliği ikinci büyük tehdit unsuru" şeklinde değerlendirildi.

Ayrıca diğer ülkelerden gelebilecek siber saldırılar ve küresel ekonominin durumu sırasıyla üçüncü ve dördüncü sırada yer alırken, mülteci sorunu beşinci, ABD'nin etkisi altıncı, Rusya'nın etkisi ve gücü yedinci, Çin'in etkisi ise sekizinci büyük tehdit olarak sıralandı.

Araştırmada, Amerika'daki katılımcılara Amerika'nın etkisi, Rusya'daki katılımcılara Rusya'nın etkisi ve Türkiye'deki katılımcılara da IŞİD seçenekleri sorulmadı.

İklim değişikliği İspanya'da ilk sırada

Araştırmanın sonuçlarına ülke bazında bakıldığında, ABD'deki katılımcılar en büyük tehdit olarak yüzde 74 ile ilk sırada IŞİD'i, ikinci olarak diğer ülkelerden gelebilecek siber saldırıları ve üçüncü olarak da iklim değişikliğini gördüğünü belirtti.

ABD'nin yanı sıra, Lübnan'daki katılımcılar IŞİD'i yüzde 97, İspanya'da yüzde 88, İtalya'da yüzde 85, Almanya'da yüzde 77, Endonezya'da yüzde 74, İngiltere'de yüzde 70, Hollanda'da yüzde 67, İsrail'de yüzde 63 ve Rusya'da da yüzde 58 ile en büyük tehdit olarak algıladıklarını söyledi.

İspanya'daki katılımcılar ulusal güvenliğe karşı en büyük tehditin yüzde 89 ile iklim değişikliği olduğu yönünde görüş bildirdi. İklim değişikliğini ulusal güvenliğe karşı ilk tehdit olarak gösteren katılımcıların oranı Fransa'da yüzde 88, Şili'de yüzde 86, Kenya'da yüzde 76, Kolombiya'da yüzde 74, Meksika'da yüzde 72, Brezilya'da yüzde 67, İsveç'te yüzde 64 ve Kanada'da yüzde 60 oldu.

Türkiye'de ABD etkisi, Macaristan'da mülteci sorunu

Türkiye'de araştırmaya katılanlar ulusal güvenlik açısından en büyük tehditi "Amerikan etkisi ve gücü" olarak gördüklerini ifade ederken, bu görüşe katılanların oranının 2013'teki yüzde 44 iken yüzde 72'ye yükseldiği de dikkati çekti. 

Araştırmanın yapıldığı 38 ülkede, mültecileri en büyük tehdit şeklinde gören tek ülke ise Macaristan oldu. Japonya'daki katılımcılar ise ulusal güvenliklerine karşı en büyük tehditin diğer ülkelerden gelebilecek siber saldırılar olduğu yönünde görüş bildirdi.

Araştırmanın genel sonuçlarında katılımcılar küresel ekonominin durumunun da ülke ekonomisine ve güvenliğine karşı bir tehdit oluşturduğu yönünde de görüş belirtirken, Yunanistan küresel ekonominin durumunu en büyük tehdit olarak gören ülkeler arasında yüzde 88 ile başı çekti. Venezuella ise bu sınıflandırmada yüzde 56 ile Yunanistan'ı izledi.

***

'Karbon ayak izi' nedir ve Bediüzzaman Said Nursî’nin 'ayak izi' ne kadardır?

Bugün insanların tüketimleri oranında çevreye verdiği zararlar ölçülerek karbon ve ekolojik ayak izleri numaralandırılmaktadır.

‘Karbon ayak izi’ bir kişinin bir yılda tabiata salınmasına vesile olduğu karbondioksit miktarını ifade etmektedir. Karbonla ilgili olarak yiyecekler, giyecekler seyahatler, özel araçlar, uçak yolculukları, toplu taşım, doğal gaz, petrol ve kömür tüketimleri gibi bölümler ölçü alınmaktadır.

Ekolojik ayak izi ise, bir kimsenin tükettiği tabii kaynakların yeniden üretilmesi için ihtiyaç duyulan kara ve deniz sahasının ölçülmesidir ekolojik ayak izi.

Devamını okumak için tıklayınız:

http://www.yeniasya.com.tr/gundem/karbon-ayak-izi-nedir-ve-bediuzzaman-said-nursi-nin-ayak-izi-ne-kadardir_371170

***

WMO'dan endişelendiren kritik rapor!

Okumak için tıklayınız:

http://www.yeniasya.com.tr/bilim-teknoloji/wmo-dan-endiselendiren-kritik-rapor_415295

WMO'nun çalışmalarına değinilen raporda, fosil yakıt kullanımının sıcaklıkları en az 10 kat artırdığının tespit edildiği bilgisi paylaşıldı.

Rapora göre, hava sıcaklığı, Güney Afrika'nın başkenti Pretoria'da ocak ayında 42,7 derece, Tayland'ın Mae Hong Son kentinde nisan ayında 44,6 derece, Hindistan'ın Phalodi kentinde mayıs ayında 51 derece, Kuveyt'in Mitribah kentinde temmuz ayında 54 derece kaydedilirken, Rusya'nın Arktik Okyanusu sahillerinde en yüksek hava sıcağının ortalamanın üzerinde, eksi 6 ile 7 derece arasında görüldü.

Doğu Afrika'da 2010-2011 yıllarında yaşanan ve yaklaşık 258 bin kişinin ölüme neden olan kuraklığın, sıcaklık artışıyla ilgili olduğu kaydedilen raporda, ayrıca 2015'te Pakistan ve Hindistan'daki sıcak dalgalarının 4 bin 100'den fazla kişinin ölümüne neden olduğuna işaret edildi.

Tahminler, 2017 yılının da çok sıcak geçeceği ancak muhtemelen bu yılın rekorunu kıramayacağı yönünde.

Öte yandan BM Gıda ve Tarım Örgütü (FAO), aşırı sıcakların ve iklim değişikliğiyle ilgili olayların 60 milyondan fazla kişiyi etkileyeceğini bildirdi.

Türkiye'nin de aralarında bulunduğu 190'dan fazla ülkenin imzaladığı iklim değişikliğiyle mücadeleyi hedefleyen "Paris Anlaşması" 4 Kasım'da yürürlüğe girmişti.

Anlaşmanın yürürlüğe girmesiyle uluslararası anlamda hukuki bağlayıcılığı olan metne imza koyan ülkelerin sera gazı salımını azaltmak ve küresel sıcaklık artışını 2 derecenin altına çekmek yönünde uygulamalara gitmesi gerekiyor.

***

Konuyla ilgili haberler:

‘SICAĞIN ŞİDDETİ, CEHENNEMİN HARARETİNDENDİR' 

Ahiret âlemine ait menziller bu dünyevî gözümüzle görülmez.

Fakat, bazı rivâyâtın işârâtıyla, âhiretteki Cehennem bu dünyamızla münasebettardır. Yazın şiddet-i hararetine “Cehennem hararetindendir” [Buharî, 1:142, 162] denilmiştir.

Demek, bu dünyevî, küçücük ve sönük akıl gözüyle o büyük Cehennem görülmez. Fakat ism-i Hakîmin nuruyla bakabiliriz. Şöyle ki:

Arzın medar-ı senevîsi altında bulunan Cehennem-i Kübrâ, yerin merkezindeki Cehennem-i Suğrayı güya tevkil ederek bazı vezâifini gördürmüş. Kadîr-i Zülcelâlin mülkü pek çok geniştir; hikmet-i İlâhiye nereyi göstermişse Cehennem-i Kübrâ oraya yerleşir. Evet, bir Kadîr-i Zülcelâl ve emr-i Kün feye kûn’e (“Ol der; o da oluverir” - Yasin:82.) mâlik bir Hakîm-i Zülkemal, gözümüzün önünde, kemâl-i hikmet ve intizamla kameri arza bağlamış; azamet-i kudret ve intizamla arzı güneşe raptetmiş; ve güneşi, seyyârâtıyla beraber, arzın sürat-i seneviyesine yakın bir süratle ve haşmet-i rububiyetiyle, bir ihtimale göre şemsü’ş-şümus tarafına bir hareket vermiş; ve donanma elektrik lâmbaları gibi yıldızları saltanat-ı rububiyetine nuranî şahitler yapmış, onunla saltanat-ı rububiyetini ve azamet-i kudretini göstermiş bir Zât-ı Zülcelâlin kemâl-i hikmetinden ve azamet-i kudretinden ve saltanat-ı rububiyetinden uzak değildir ki, Cehennem-i Kübrâyı elektrik lâmbalarının fabrikasının kazanı hükmüne getirip âhirete bakan semânın yıldızlarını onunla iş’âl etsin, hararet ve kuvvet versin. Yani, âlem-i nur olan Cennetten yıldızlara nur verip, Cehennemden nar ve hararet göndersin; aynı halde, o Cehennemin bir kısmını ehl-i azâba mesken ve mahbes yapsın.

Hem bir Fâtır-ı Hakîm ki, dağ gibi koca bir ağacı, tırnak gibi bir çekirdekte saklar. Elbette, o Zât-ı Zülcelâlin kudret ve hikmetinden uzak değildir ki, küre-i arzın kalbindeki Cehennem-i Suğrâ çekirdeğinde Cehennem-i Kübrâyı saklasın.

Elhasıl: Cennet ve Cehennem, şecere-i hilkatten ebed tarafına uzanıp eğilerek giden bir dalın iki meyvesidir. Meyvenin yeri ise, dalın müntehâsındadır.

Hem şu silsile-i kâinatın iki neticesidir. Neticelerin mahalleri, silsilenin iki tarafındadır. Süflîsi, sakîli aşağı tarafında; nuranîsi, ulvîsi yukarı tarafındadır.

Hem şu seyl-i şuûnâtın ve mahsulât-ı mâneviye-i arziyenin iki mahzenidir. Mahzenin mekânı ise, mahsulâtın nev’îne göre, fenası altında, iyisi üstündedir.

Hem ebede karşı cereyan eden ve dalgalanan mevcudat-ı seyyâlenin iki havuzudur. Havuzun yeri ise, seylin durduğu ve tecemmu ettiği yerdedir. Yani, habîsâtı ve müzahrefâtı esfelde, tayyibâtı ve sâfiyâtı âlâdadır.

Hem lütuf ve kahrın, rahmet ve azametin iki tecellîgâhıdır. Tecelligâhın yeri ise her yerde olabilir. Rahmân-ı Zülcemal ve Kahhâr-ı Zülcelâl nerede isterse tecellîgâhını açar.

Amma Cennet ve Cehennemin vücutları ise, Onuncu ve Yirmi Sekizinci ve Yirmi Dokuzuncu Sözlerde gayet kat’î bir surette ispat edilmiştir. Şurada yalnız bu kadar deriz ki: Meyvenin vücudu dal kadar ve neticenin silsile kadar ve mahzenin mahsulât kadar ve havuzun ırmak kadar ve tecelligâhın, rahmet ve kahrın vücutları kadar kat’î ve yakindir.

Mektûbât, s. 15-16

LÛ­GAT­ÇE:

Cehennem-i Kübrâ: Büyük cehennem.

Cehennem-i Suğrâ: Küçük cehennem.

haşmet-i rububiyet: Rabliğin, idare ve terbiye ediciliğin haşmeti, heybeti, büyüklüğü.

iş’âl: yakma.

küre-i arz: Dünya.

medar-ı senevî: Dünyanın güneş etrafında dönerken çizdiği farazî daire.

menzil: oda.

nâr: ateş.

Risale-i Nur gözüyle Cehennem

Okumak için tıklayınız:

http://www.yeniasya.com.tr/ahmet-demirdogmez/risale-i-nur-gozuyle-cehennem_349954

Cehennem azabında tecelli eden adalet

Okumak için tıklayınız:

http://www.yeniasya.com.tr/gundem/cehennem-azabinda-tecelli-eden-adalet_373326

Küresel ısınma tehdidi büyüyor

Son zamanların üzerinde en sık konuşulan konularından birisi de küresel ısınma. Dünyanın tehdit altında olduğunu belirten uzmanlar “küresel ısınma ruh sağlığımızı da bozuyor” dedi.

Okumak için tıklayınız:

http://www.yeniasya.com.tr/bilim-teknoloji/kuresel-isinma-tehdidi-buyuyor_408498

AA

Okunma Sayısı: 2881
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı