İnsan Hakları İzleme Örgütü (HRW), Suriye rejimini ve silahlı grupları, Halep'te muhaliflerin kontrolündeki bölgelere acil insani yardımların ulaştırılabilmesi için derhal ve kayıtsız şartsız harekete geçmeye çağırdı.
HRW, kuşatma altındaki doğu Halep'te yaşayan halk ve yerel aktivistlerle yaptığı görüşmelerden sonra yayımladığı açıklamada, bölgede yiyecek ve ilaç konusunda ciddi sıkıntı yaşandığını, sağlık hizmetlerinin durma noktasına geldiğini ve durumun çok vahim olduğunu belirtti.
Açıklamada, Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyinin tüm taraflara Halep'te ihtiyaç duyulan yerlere yardımların ulaştırılması için yaptığı çağrıya rağmen, yardım kuruluşlarının, temmuz ayından bu yana doğu Halep'e hiç yardım ulaştıramadığı kaydedildi.
Örgütün Ortadoğu Direktör Yardımcısı Lama Fakih, Halep'te muhaliflerin kontrolü altındaki bölgelerin giderek azaldığını ifade ederek yiyecek, su ve tıbbi malzeme sıkıntısının korkunç bir boyutta devam ettiğini vurguladı.
Savaş hukukunun gerektirdiği şekilde yardımların hemen ulaştırılmaması halinde bunun taraflar açısından ciddi sonuçlar doğuracağının altını çizen Fakih, "Halep'teki siviller için zaman tükeniyor. BM acilen harekete geçmezse, çok geç olabilir." ifadesini kullandı.
"Katliam yaşanıyor ve dünya izliyor"
HRW'nin görüştüğü Marja Mahallesi sakinlerinden Bilal, Halep'in doğusunda yaşayanların çaresiz olduğunu belirtti. Bilal, "Katliam yaşanıyor ve dünya izliyor. Her şey servis dışı. Sular kesik, hastanelerin hepsi bombalandı, fırınlar da. Yiyecekler çok pahalı, unun kilosu 20 dolar, şekerin kilosu 13 dolar. Aile başına sadece beş dilim ekmek düşüyor. Sebze kalmadı, ilaç kalmadı ve araçlar için benzin kalmadı. Yaralıları el arabasıyla taşıyoruz." dedi.
Hastane çalışanları gözyaşlarıyla anlattı
Ahmed Said adlı bir hemşire de yaşananlarla ilgili olarak şunları aktardı:
"Bugün hastanemizde ölen bir hasta için hüngür hüngür ağladık. Doktor, ona yardım etmek için hiçbir şey yapamadı. Bütün hastane hiçbir şey yapamadı. Oksijen tüpümüz kalmadı. Malzemelerimiz tükeniyor. Yoğun bakım ünitemiz yok. Size ne söyleyeceğimi bilmiyorum. İçinde bulunduğumuz durum bizi gözyaşlarına boğuyor. İnsanlar, küçücük evlerinin bahçelerinde yetiştirdiklerini, kalan ne varsa onları yiyor. Kuru fasulyeyi buğdayla karıştırıp ekmek yapıyorlar."
Adli tıp uzmanı Muhammed Ebu Cafer de sokakların cesetlerle dolu olduğunu söyledi.
Halep'in doğusundaki çoğu mahallede su olmadığını, su borularının militanlar tarafından imha edildiğini belirten Ebu Cafer, bölgede ulaşım imkanı bulunmadığını, insanların yürümek zorunda kaldığını ifade etti.
Yaralıları taşımak için araçlarının olmadığını kaydeden Ebu Cafer, bazı hastaların el arabalarıyla taşındığını belirterek, "Artık daha önce yaptığımız gibi kayıpları bildirecek, sayacak vaktimiz yok. Her gün 30, 40, 50 cesetle karşılaşıyoruz. Durum çok vahim, hayal edilemeyecek şekilde zor. Halep, artık bir felaketin içinde." dedi.
Halep'in doğusunda ikamet eden fotoğrafçı Ömer el Arab, Halep'te her yerin her gün bombalandığını ve insanların çoğunun hayatlarından endişe ettiğini kaydetti.
Halep Halk Meclisi Başkanı: 'Halep'te artık direniş diye bir şey kalmadı, herkes ölümü bekliyor'
Geçici Suriye Hükümeti Halep Halk Meclisi Başkanı Brita Hagi Hassan, dün itibarıyla Halep'teki depoların rejim güçlerinin eline geçtiğini bildirdi.
Halep'teki insanlık dramına dikkati çekmek için Türkiye'de bulunan Fransız milletvekilleriyle bir araya gelen Hassan, yaptığı açıklamada, Esed rejimin şehri büyük ölçüde ele geçirdiğini söyledi.
Kentte sivillerin yaşamını sürdürdüğü alanın her geçen gün daha da daraldığına işaret eden Hassan, bombardımanın bu yüzden daha fazla insana zarar verdiğini vurguladı.
Hassan, rejim güçlerinin insanları dar bir alana sıkıştırarak katliam yaptığını belirterek, şu değerlendirmede bulundu:
"Rejim, dün itibarıyla Halep'teki depolarımızı ele geçirdi, un depolarına el koydu, şu an Halep'te gıda kalmadı. Halep yerel meclis binasını da aldı. Onun için hayat şartları daha da zorlaştı. Hayatta kalmamız daha da zorlaştı. 1-2 gün önce ekmek sorunun önemli ölçüde çözecek formül bulmuştuk. Ama dün yaşananlar bunun da önüne geçti. Artık ekmek de kalmadı. Biz Halep'teki duruma 'Halep'in düşmesi' değil 'Halep'in işgali' diye bakıyoruz. Durum her geçen gün de kötüye gidiyor."
Halep'teki trajedinin her geçen dakika daha da kötüye gittiğine işaret eden ve dünya ülkelerine seslenen Hassan, "İnsani geçitler açılmalı. Zaman geçmeden insanlar kurtarılmalı. Zaten artık direniş diye bir şey kalmadı. Herkes ölümü bekliyor. Halep ne zaman düşer bilmiyorum. Ama inşallah bu olmaz." sözlerine yer verdi.
Halep'te katliam endişesi
Okumak için tıklayınız:
http://www.yeniasya.com.tr/dunya/halep-te-katliam-endisesi_418187
AA