Bediüzzaman Said Nursî’yi vefatının 62. yıldönümünde rahmetle yad ediyoruz...
Ezher Üniv. Eski Rektörü, Mısır Yüksek Din Kurulu Genel Başkanı Ahmet Ömer Haşim: Risale-i Nur ihlâsla yazıldı ve yayıldı
“Risâle-i Nur’un bu çağda dinî söylemi değiştirmesi ümmetin çok muhtaç olduğu bir meseledir. “Bediüzzaman tarihte az rastlanan ender şahıslardan birisidir. Her yüz senede gelecek müceddidlerin en güzel örneği Üstad Bediüzzamandır.
“Risâle-i Nurlar’ın dünyaya yayılmasının sırrı; dilinin müsamahalı, nazik ve ihlâslı olmasıdır. İslâm’a doğru dâvet; muhlis bir kalpten çıkmakla ancak mümkün olabilir. Bir dâvânın ebede yazılması için vazgeçilmez şart ihlâstır. Risâle-i Nurlar’ın kaynağı Kur’ân ve sünnettir. Bediüzzaman Kur’ân âyetlerinin en ince sırlarını ele alarak neşretmiştir. Kur’ânın ebedî ve ezelî özelliği vardır. Aynı sır Risâle-i Nurlar’da da vardır.
- İngiliz müstemleket nazırının Kur’ân aleyhindeki sinsi planını akim bırakıp bozan âlim Üstad Bediüzzaman’dır. Kur’ân bu ümmetin kuvvet sırrıdır, ama biz yapışırsak ancak bu sırra sahip olabiliriz. Önceki müfessirler ve Bediüzzaman bu müdakkik mânâ ile Kur’ân’a yapışmışlar ve bundan dolayı da muvaffak olmuşlardır. Risâle-i Nurlar böyle bir ihlâsla yazılmıştır. Ümmetin mutluluğu ve kuvveti Kur’ân’dır. Kur’ân dünyaya bunun için yayılmıştır.
- Üstad Bediüzzaman’ın bu ümmete yazdığı reçete selef-i salihinden farklıdır. Çok orijinalliği vardır. Ümmetin yaşadığı bütün zorlukları görüp, ona göre reçetesini yazmış. Müslümanlar bu gün dünya nüfusunun beşte birine ulaştı. Ama sıkıntıları da o ölçüde arttı. Hz. Peygamber (asm) bir hadisi şerifinde: ‘Bu ümmetin, diğer ümmetlerden farklı ve üstün olduğunu söyler.
“Hiçbir ümmete, Peygamberimize (asm) gelen vahiy gibi vahiy gelmemiştir. Tek bir yerden yükselen sesin bütün dünyaya duyurulması mümkündür. Risâle-i Nurlar’da da bu husûsiyet vardır. Düşman devamlı kalbe ve merkeze hücum eder. Kudüs ve Gazze bunun örneği. Risâle-i Nur bütün ümmeti uyandıracak bir vesiledir. ‘Keşke kavmim beni tanısaydı!’ diyen bir Peygamberin (asm) ümmetiyiz. Yine bir hadis-i şerifte: Müslümanların çoğalmasına rağmen beraber olamayacaklarına işaret edilir. İşte Risâle-i Nurlar bu ayrılığı giderecek bir eser külliyatıdır.
“Bediüzzaman’ın üslûp ve lügat değişikliği en büyük bir cihaddır. Muhataba göre konuşma meselesini Risâle-i Nur halletmiştir. En uygun ‘hitap’ şekli gerekiyordu. İşte Risâle-i Nur bunu bu asırda en iyi şekilde halletmiştir. Herkes bulunduğu yerde veya ayrı ayrı mekânlarda birlik ve beraberliği temin etmemiz gerekir.