ECB'den yapılan açıklamada, eylemi yapan kişinin salona bir haber kuruluşu adına kayıt yaptırarak girdiği bildirildi. Ancak eylemcinin kayıt yaptırdığı basın kuruluşunun çalışanı olmamasına rağmen kimlik ve güvenlik kontrollerinden geçerek salona girmesi tartışma konusu oldu. 

Bankanın güvenliğinden sorumlu bir yetkili, bankadaki güvenlik açığını defalarca yetkililere bildirdiklerini ancak yeni bir önlem alınmadığını söyledi.

Adının gizli kalmasını isteyen yetkili, bina girişinde ve salonda Draghi'nin özel korumalarının haricinde polis memurlarının bulunmadığına dikkati çekerek, "Eylemi yapan kişi konfeti yerine bıçakla da saldırabilirdi. Hatta salondaki herkesin can güvenliğini de tehlikeye atabilirdi" diye konuştu. 

Olayın daha büyük boyutlu olması durumunda güvenlik güçlerinin müdahale etmekte geç kalabileceğini belirten yetkili, saldırının ardından güvenlik önlemlerinin artırılabileceğini ifade etti.

Bu arada, Draghi'nin konuşma yaptığı masaya zıplayarak elindeki poşette bulunan kağıt konfetileri Draghi'ye fırlatan kadın göstericinin, kapitalizm karşıtı eylemleriyle bilinen "Blockupy" adlı harekete mensup olduğu öne sürüldü.

"Blockupy" öncülüğünde toplanan çok sayıda gösterici, mart ayında ECB’nin kemer sıkma politikaları ve yeni banka binasının yüksek maliyetini Frankfurt'un farklı yerlerinde eylemler düzenleyerek protesto etmişti. 

ECB'deki saldırıdan sonra Almanya'da bulunan diğer resmi kurumlarda güvenlik önlemlerinin artırılmasına dair henüz bir karar alınmadı. 

Almanya'da Federal Meclis'e (Bundestag) akredite olan basın mensuplarının dedektör kapılardan geçme zorunluluğu bulunmuyor. Meclise girmek isteyen gazeteciler sadece ellerinde bulunan çantalarını x-ray cihazından geçirmek zorunda. Bugüne kadar Bundestag'ta sadece sözlü protesto eyleminde bulunuldu. 

Almanya'da ayrıca bakanlıklarda düzenlenen basın toplantılarında da gazetecilere üst araması yapılmıyor, basın mensupları x-ray cihazından geçmiyor. Gazeteciler, yalnızca Federal İçişleri Bakanlığı'na girişlerde aranıyor. 

AA